Mısır’da sağlık sektöründe ‘niteliksel sıçrama’ hamlesi

Mısır Başbakanı ve Sağlık Bakanı, sağlık tesislerin verimliliğini artırmak için özel bir şirketle anlaşma imzaladı. (Mısır Bakanlar Kurulu)
Mısır Başbakanı ve Sağlık Bakanı, sağlık tesislerin verimliliğini artırmak için özel bir şirketle anlaşma imzaladı. (Mısır Bakanlar Kurulu)
TT

Mısır’da sağlık sektöründe ‘niteliksel sıçrama’ hamlesi

Mısır Başbakanı ve Sağlık Bakanı, sağlık tesislerin verimliliğini artırmak için özel bir şirketle anlaşma imzaladı. (Mısır Bakanlar Kurulu)
Mısır Başbakanı ve Sağlık Bakanı, sağlık tesislerin verimliliğini artırmak için özel bir şirketle anlaşma imzaladı. (Mısır Bakanlar Kurulu)

Mısır hükümeti, ülkedeki sağlık hizmetlerini geliştirmek için ‘sağlık tesislerin verimliliğini artırmada’ uzmanlaşmış özel bir şirketle anlaşmaya vardı. Yeni yaklaşım, Mısır’ın sağlık sektöründe ‘niteliksel bir sıçrama’ gerçekleştirmede başarılı olup olamayacağına dair soruları gündeme getirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, çarşamba günü el-Alameyn kentindeki hükümet binasında, Mısır Sağlık ve Nüfus Bakanlığı’nı temsil eden Uzmanlaşmış Tıp Merkezleri Sekreterliği ile sağlık kurumları yönetiminde uzmanlaşmış özel bir şirket arasında imzalanan anlaşma törenine katıldı. Bu anlaşmayla, ‘Mısır Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerin ve tıp merkezlerinin kalite ve verimliliğinin artırılması’ için iş birliği yapılması hedefleniyor.

Mısır hükümetine göre iki taraf arasındaki mutabakat zaptı, Mısır devletinin 2030 Vizyonu'na uygun olarak ‘ülkedeki sağlık sektörünün ihtiyaçlarını sürdürülebilir bir şekilde iyileştirme ve karşılama’ vizyonundan kaynaklanıyor.

Mısır Sağlık Bakanı Dr. Halid Abdulgaffar, konuya dair yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“İki taraf arasındaki iş birliği alanları, sağlık tesislerinin işletilmesi ve yönetimi için en etkili ortaklık modelini belirlemek üzere bir ortak teknik komite oluşturmak için ortaklığı içerecektir. Ayrıca sağlık çalışanlarını eğitmek ve Avrupa veya Birleşik Krallık hastanelerinden burs almak için programlar hazırlamaya yardımcı olacaktır.”

Mısır Ulusal Diyaloğu Sağlık Komitesi üyesi Dr. İslam Amir, Şarku’l Avsat'a sağlık sektörünü desteklemek ve geliştirmek için atılan her adımın vatandaşların çıkarına olduğunu ve onları yüklerden kurtardığını söyledi. Amir, “Bu nedenle Mısır devletinin sağlık sektörünü geliştirme, hastane ve tıbbi tesislerin verimliliğini artırma çabalarını destekliyoruz” dedi.

Mısır'daki Halk Seferberliği ve İstatistik Merkezi Ajansı'na (CAPMAS) göre geçtiğimiz ekim ayında, ülke genelindeki 5 bin 424 sağlık tesisi ve tıp merkezine ek olarak devlet hastanelerinin sayısı bin 798'e, yatak sayısı 121 bin 617’ye, ambulans sayısı ise yaklaşık bin 565’e ulaştı.

Buna bağlı olarak Mısır Sağlık Bakanlığı, Kahire'deki Daru’s Selam Onkoloji Merkezi'nin (Hermel) Mısır'daki Fransız Merkezi'nin bir şubesi haline gelmesi için Fransız Kanser Merkezi Gustave Rossi ile bir başka mutabakat zaptı imzaladı. Mısır Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Hüsam Abdulgaffar konuya dair şunları söyledi:

“Mutabakat zaptı, Mısır'da onkoloji hastalarına verilen tıbbi hizmetlerin iyileştirilmesini, sağlık sektörünün ihtiyaçlarının karşılanmasını ve kamu ile özel sektör arasındaki iş birliğinin etkinleştirilmesini hedefliyor. Mutabakat zaptı, Daru’s Selam Onkoloji Merkezi'nin altyapısının geliştirilmesini, Fransa dışında Fransız Kanser Merkezi Gustave Rossi'ye bağlı ilk merkez olmasını, ayrıca insan unsurunun ve tıbbi cihazların etkinliğinin artırılmasını sağlıyor.”

Mısır Doktorlar Sendikası eski Genel Sekreteri Dr. Muna Mina, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:

“Uluslararası kurumlarla yapılan iş birliği sağlık sektörünün gelişimine katkıda bulundu. Özel sektör şirketleri ile iş birliğinin sorunu, vatandaşa sunulan sağlık hizmetlerinin fiyatlarını etkileyebilecek bir husus olarak özel sektörün kârını artırmayı amaçlamasıdır.”



Gazze ateşkesi: İsrail operasyonunun ortasında Doha'da ‘önkoşulsuz’ müzakereler

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bir hayır kurumunun aşevinden sıcak yemek almak için sıraya giren Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bir hayır kurumunun aşevinden sıcak yemek almak için sıraya giren Filistinliler (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: İsrail operasyonunun ortasında Doha'da ‘önkoşulsuz’ müzakereler

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bir hayır kurumunun aşevinden sıcak yemek almak için sıraya giren Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bir hayır kurumunun aşevinden sıcak yemek almak için sıraya giren Filistinliler (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki yeni operasyonu, Arap dünyası ve Batı ülkelerinin acil ateşkes ve Gazze Şeridi'ni açlıktan kurtarmak için yardım girişi çağrılarının ortasında, Gazze Şeridi'nde ateşkesi görüşmek üzere Doha'da dolaylı müzakerelerin yeniden başladığı bir döneme denk geldi.

Dört gün önce bir çıkmazdan söz edilirken başlayan bu görüşmeler, İsrail'in Gideon'un Savaş Arabaları Operasyonu'na başlamasıyla yeniden gündeme geldi. Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, söz konusu görüşmelerin İsrail'in bir baskı kartı olarak askeri tırmanışla sabote etme niyeti ışığında insani bir anlaşmayla sonuçlanabileceğine inanıyor. Uzmanlar, Mısır'ın krizin nihai çözümünde ABD Başkanı Donald Trump'ın rolüne güvenmesinin gerçekçi bir okuma olduğunu ve uluslararası baskı ile gelecekte nihai bir çözüme yol açabileceğini belirttiler.

İsrail ordusu dün sabah erken saatlerde Gazze Şeridi'ndeki bölgeleri kontrol altına almak üzere geniş çaplı hava saldırılarına ve takviye kuvvet sevkiyatına başladığını duyurdu. Ordu ve iNews24 tarafından yapılan açıklamaya göre bu, mayıs ayı başında Binyamin Netanyahu hükümeti tarafından onaylanan Gideon'un Savaş Arabaları Operasyonu'nun başlatılmasına yönelik adımların bir parçası. Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkililerine göre söz konusu operasyon son 24 saatte en az 146 Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden oldu.

Times of Israel'in perşembe günü bildirdiğine göre, İsrail'in Trump'ın bölge turunun bitiminden sonra başlayacağını söylediği operasyon, Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un salı günü başlayan Doha müzakerelerinde yeni bir çerçeve sunmasına rağmen bir anlaşmaya varamamasının ve Netanyahu ile iki saatlik bir telefon görüşmesi yapmasına rağmen ‘savaşın sona ermesini içermeyen bir anlaşma’ konusundaki ısrarıyla ilerleme kaydedememesinin ardından geldi.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, operasyonun başlamasını Doha'daki Hamas heyetinin Doha müzakerelerine geri dönme açıklamasının arkasında görürken, İsrail Kanal 12 televizyonu İsrailli bir kaynağın şu sözlerini aktardı: “Bunlar kader saatleri. Müzakere ekipleri ciddi müzakereler yürütmek üzere Doha'da oturuyorlar.”

(foto altı) Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail saldırısı sonucu yaşamını yitiren bir çocuğun cenazesini taşıyan Filistinli bir adam (AFP)

Hamas Siyasi Büro Başkanı’nın Medya Danışmanı Tahir en-Nunu'nun Reuters'a yaptığı açıklamaya göre, ateşkes konusunda İsrail heyetiyle dolaylı görüşmelerin yeni turu dün Doha'da başladı ve iki taraf ‘önkoşulsuz’ olarak tüm konuları görüştü.

“Hamas başta savaşın sona erdirilmesi, geri çekilme ve esir takası olmak üzere tüm konularda kendi görüşlerini sunacak” diyen en-Nunu, ‘hareketin kalıcı ateşkes, Gazze Şeridi'nden tamamen geri çekilme, esir takası ve yardım girişinin garanti altına alınması halinde derhal bir anlaşmaya varmaya hazır olduğunu’ kaydetti.

Bölgesel ve uluslararası güvenlik uzmanı Tümgeneral Ahmed eş-Şahat, İsrail'in adil bir çözüme ulaşma konusundaki inandırıcılıktan yoksun tutumunu sürdürdüğünü ve Gazze Şeridi'ndeki felaket boyutundaki insani durumdan faydalanarak müzakere kazanımları elde etmek amacıyla askeri operasyonu başlatarak müzakereleri zora sokmaya çalıştığını düşünüyor.

Eş-Şahat, Doha'daki İsrail heyetinin hiçbir yetkisi olmadığını ve Netanyahu'nun cevabının beklendiğini, onun da engeller ve pratikte uygulanması zor maddeler koyacağını ve askeri gerilim devam ederken görüşmelerin bir kısır döngü içinde döneceğini açıkladı. Eş-Şahat, “Washington ciddi bir müdahalede bulunmaz ve kıtlığı sona erdirmek ve uluslararası kamuoyunu sakinleştirmek için yardımın başlatılmasını teklif etmezse, bu da insani bir ateşkese yol açabilir” dedi.

Filistinli siyasi analist Suheyl Diyab, İsrail'in Hamas'ı müzakerelere iten şeyin askeri baskı olduğu yönündeki söyleminin doğru olmadığını; bunun bir anlaşmaya varmak için öfkeyi yatıştırmak ve ortaya çıkabilecek herhangi bir anlaşmanın siyasi baskılardan kaynaklandığının anlaşılmasını önlemek için iç siyasi amaçlarla yapıldığını düşünüyor. Diyab, müzakerelerin dört gündür devam ettiğini, bir anlaşmaya varılmasının Trump'ın cuma günü sona eren Körfez turu sırasında yaptığı görüşmelerin konusu olduğunu ve bunun uygulanmasını engelleyenin Netanyahu olduğunu açıkladı.

Dün Bağdat'ta düzenlenen Arap Birliği Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve yardım girişine izin verilmesi çağrısında bulunuldu.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi Bağdat'taki zirvede yaptığı konuşmada, Mısır'ın Katar ve ABD ile koordinasyon halinde ateşkesi durdurmak için yoğun çaba sarf etmeye devam ettiğini söyledi. Sisi, “Barışı pekiştirmeyi amaçlayan bir lider olarak Başkan Trump'ı, arabulucu ve destekçi olacağı ciddi bir siyasi sürecin başlatılması için bir başlangıç olarak Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi durdurmak üzere gerekli tüm çabayı ve baskıyı göstermeye ve 1970'lerde Mısır ile İsrail arasında barışın sağlanmasında ABD'nin oynadığı tarihi role benzer şekilde kalıcı bir barışa ulaşacak nihai bir çözüme yol açmaya çağırıyorum” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el-Cubeyr de zirvede yaptığı konuşmada, “Suudi Arabistan Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin sürdürülmesi gerektiğini vurgulamakta ve Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesine yönelik her türlü girişimi reddetmektedir” dedi.

Diğer yandan İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ise ‘Gazze Şeridi'ndeki insani felakete derhal son verilmesi’ çağrısında bulundu. Benzer bir konuşmada Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un bir Avrupa toplantısında ‘Gazze Şeridi'ndeki insani durumun dayanılmaz olduğunu’ ve konuyu yakında Netanyahu ve Trump ile görüşmeyi umduğunu söylemesinin ardından Gazze Şeridi sakinlerinin yerlerinden edilmesini reddetti.

(foto altı) Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bir hayır kurumunun aşevinden sıcak yemek almak için sıraya giren Filistinliler (AFP)

Eş-Şahat, savaşı durdurmak ve yardım girişine izin vermek için Arap dünyası ve Batı desteğinin Gazze Şeridi'ndeki insani durumun çözümüne katkıda bulunabileceğine inanıyor. Eş-Şahat, Mısır Cumhurbaşkanı'nın Trump'tan rol oynamasını istemesinin ‘Washington'un felaket sahnesini değiştirme kabiliyetinin farkına varması, Netanyahu'nun uluslararası topluma yanıt vermemesi ışığında mevcut durumu çözebilecek fırsatların gerçekçi ve objektif bir okuması olduğunu ve gerçek ABD baskısı Kahire tarafından talep edilen bir çözüme yol açana kadar başlangıçta insani bir anlaşmayla sonuçlanabileceğini’ belirtti.

Diyab artan Arap dünyası ve Batı çağrılarının Gazze Şeridi'nde yaşananlara nihai bir çözüm bulunmasını istediğini vurguladı. Mısır'ın uzun vadeli bir ateşkes sağlanması ve Gazze Şeridi'ndeki insani krizin sona erdirilmesi için teklifler sunmaya devam ettiğine dikkat çeken Diyab, başta ABD olmak üzere bu baskıların artması karşısında Netanyahu'nun manevra alanının daralacağını ve gelecekte nihai bir anlaşmaya zorlanabileceğini söyledi.