Libya, Lübnan’dan Hannibal Kaddafi’nin tutukluluk nedenlerini açıklamasını istiyor

Hannibal Kaddafi’nin 2009 yılında, babası Muammer Kaddafi rejiminin kuruluşunun 40. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen bir gösteriye katıldığında çekilmiş bir fotoğrafı (Getty Images)
Hannibal Kaddafi’nin 2009 yılında, babası Muammer Kaddafi rejiminin kuruluşunun 40. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen bir gösteriye katıldığında çekilmiş bir fotoğrafı (Getty Images)
TT

Libya, Lübnan’dan Hannibal Kaddafi’nin tutukluluk nedenlerini açıklamasını istiyor

Hannibal Kaddafi’nin 2009 yılında, babası Muammer Kaddafi rejiminin kuruluşunun 40. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen bir gösteriye katıldığında çekilmiş bir fotoğrafı (Getty Images)
Hannibal Kaddafi’nin 2009 yılında, babası Muammer Kaddafi rejiminin kuruluşunun 40. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen bir gösteriye katıldığında çekilmiş bir fotoğrafı (Getty Images)

Lübnan Temyiz Mahkemesi Başsavcısı Gassan Uveydat, Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur’dan bir mektup aldı. Söz konusu mektupta, 2015 yılından beri Lübnan’da tutuklu bulunan Hannibal Kaddafi’nin tutukluluğunun devam etmesinin gerekçelerinin açıklanması istendi. Ayrıca mektupta İmam Musa Sadr ve çalışma arkadaşlarından Şeyh Muhammed Yakub ile Gazeteci Abbas Bedreddin davasında Lübnan’ın Libya tarafından talep ettiği adli yardıma ilişkin bir açıklamaya da yer verildi.

Lübnanlı bir yargı kaynağı Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda Uveydat’ın mektubu “Libya tarafının talep ettiği yanıtları vermesi için bu dosyadaki adli soruşturmacı Yargıç Zahir Hamada’ya havale ettiğini” vurguladı. Kaynak, Yargıç Hamada’nın “Dosyayla ilgilendiği için Libya tarafından gelen mektubu incelemeye başladığını ve Hannibal Kaddafi’ye yöneltilen suçlamaları ve bugüne kadar tutuklu kalmasına sebep olan es-Sadr dosyasında kendisine yöneltilen suçlamalarla ilgili verileri açıklayan bir rapor hazırlama sürecinde” olduğunu kaydetti.

Libya tarafı, “Libya Başsavcılığı’nın Hannibal Kaddafi’nin açıklamalarını dinleyebilmesi için Lübnan yargısının onayını” talep ediyor.

Lübnanlı yargı kaynağı, Libya talebinin Hannibal’ın duruşmasının Lübnan’da mı yoksa yurtdışında mı yapılacağına açıklık getirmediğini aktardı. Ayrıca “Libya’nın olumlu tutumu, Muammer Kaddafi rejiminin unsurlarından aranan Libya vatandaşlarını teslim etmek anlamına gelmez; çünkü Libya Ceza Usul Kanunu, yurtdışında suç veya kabahat işlemekle suçlanan bir Libya vatandaşını teslim etmeyi yasaklar” dedi.



Şii dini eğitimini İran'ın Kum kentinde alan Safiyuddin, Hizbullah’ın diğer liderlerine benzemiyor

Haşim Safiyuddin’in 2015 tarihli bir fotoğrafı (AFP)
Haşim Safiyuddin’in 2015 tarihli bir fotoğrafı (AFP)
TT

Şii dini eğitimini İran'ın Kum kentinde alan Safiyuddin, Hizbullah’ın diğer liderlerine benzemiyor

Haşim Safiyuddin’in 2015 tarihli bir fotoğrafı (AFP)
Haşim Safiyuddin’in 2015 tarihli bir fotoğrafı (AFP)

Lübnan'daki Hizbullah Hareketi’nin yeni lideri olması beklenen Haşim Safiyuddin, örgütün önceki liderlerinden farklı olarak İran'daki Kum İlim Havzası'ndan gelen ilk Şii lideri olabilir.

Şimdi tüm gözler Hasan Nasrallah'ın halefine çevrilmiş durumda. Hizbullah içinden gelen bilgiler, Naim Kasım'ın ‘geçici lider’ olarak atandığına işaret ederken Iraklı kaynaklar, İsrail saldırısından kurtulduğunun teyit edilmesi halinde bu kararın ‘Nasrallah'ın kuzeni Safiyuddin’in genel sekreter olarak ilan edilmesinin ön hazırlığı’ olduğunu söylediler.

scdvfrt
Safiyuddin, geçtiğimiz ayın ortalarında çağrı cihazı saldırısında öldürülen iki Hizbullah üyesinin cenaze töreninde konuşurken (AFP)

Hizbullah tarafından dün yapılan açıklamada Nasrallah'ın, İsrail tarafından Hizbullah’ın Beyrut'un güney banliyölerinden Haret Hreik'te bulunan komuta merkezine düzenlenen hava saldırısında öldüğü duyuruldu.

İki havza arasında geçen bir ömür

Abbas el-Musavi, Subhi et-Tufeyli ve Hasan Nasrallah Hizbullah’ın liderliğini üslenen isimlerdi. Kum'daki sınırlı eğitim dönemleri dışında hepsi dini eğitimlerini Irak'taki Necef İlim Havzası'nda aldılar. Ragıb Harb, Abbas el-Musavi ile ortak bir ilmi çalışma yapmıştı. Iraklı araştırmacılara göre Haşim Safiyuddin ise böyle bir çalışma yapmadı. Lübnan'da Hizbullah'ın kurulduğu döneme denk gelecek şekilde 1980'li yılların başlarında İran'daki Kum İlahiyat Okulu’nda İslam fıkhının üç aşaması üzerine çalışmaya başladı.

Şii literatüründe ‘havza’ ifadesi, Şii toplumuna özgü dini ilimlerin okutulduğu, âlim ve otoritelerin mezun olduğu okullar için kullanılıyor.

Peki neden Necef değil de Kum?

Kum’daki ilim havzasına yakın Iraklı kaynaklar, Irak'taki siyasi durumun Safiyuddin’in Necef'e gitmesini engellediğini, eğer İran-Irak savaşı olmasaydı, Kum'a gitmeyeceğini değerlendirdiler.

Irak-İran savaşının yaşandığı yılları Necef'teki en şiddetli dönem olarak tanımlayan kaynaklar, o dönemde Irak rejiminin şehirdeki Şii alimlerin üzerindeki baskıyı artırdığını ve bunun sonucunda birçoğunun ülkeyi terk ettiğini belirttiler.

sdvfgbh
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (Arşiv - Reuters)

Safiyuddin, 1964 yılında doğdu. Yani Irak'ın Necef kentinde eğitim görmüş olan ‘direniş ekseni liderleri’ tarafından Lübnan'da Hizbullah kurulduğunda henüz 18 yaşındaydı.

Safiyuddin, aynı dönemlerde İran-Irak savaşı patlak verince Kum İlim Havzası'na katıldı. Iraklı ve Lübnanlı kaynaklar, İmad Muğniye'nin Safiyuddin'in Kum İlim Havzası’na rahat bir şekilde kaydolmasıyla özel olarak ilgilendiğini söylediler.

İran'daki Cebel-i Âmil

Kum’daki ilim havzasının tarihiyle ilgilenen Iraklı akademisyenlere göre Safiyuddin, Kum'daki Cebel-i Amil Okulu’nda dini ilimler eğitimi alırken, Iraklılar, Sadr Muhammed Bakır'ın adını taşıyan başka bir okulda eğitim gördüler.

Safiyuddin, Kum'a vardığında Nasrallah da oradaydı. Fakat Nasrallah ilk derslerini 1970'li yılların sonlarında Lübnan'ın güneyindeki Sur kentinde bir din adamının teşvikiyle Necef İlim Havzası'nda almıştı.

Araştırmacılar, Lübnanlı öğrencilerin, özellikle de Safiyuddin'in Kum'da özel bir statüye sahip olduğunu ve onların da ‘diğerlerinden izole olduğunu’ belirttiler.

Safiyuddin, Kum'daki eğitimini tamamlayıp Beyrut'a döndüğü 1994 yılından beri Nasrallah'ın yerine geçmek için hazırlanıyordu.

İran basını, 2008 yılının ekim ayında Hizbullah yönetiminin, İsrail'in Genel Sekreter Hasan Nasrallah'ı öldürmeyi başarması durumunda, bir tür ‘erken vasiyet’ olarak Safiyuddin'i halef olarak seçtiğini bildirdi.

Velayet-i Fakih

Hizbullah liderleri, İran’ın dini liderini (Rehber) dini ve siyasi otoriteleri olarak görseler de Safiyuddin'in Kum'da yetişmiş ve eğitim almış olması önümüzdeki dönemde siyaset sahnesindeki ve sahadaki karar alma süreçlerini etkileyeceği şüphesiz.

Araştırmacılar Necef ve Kum arasında birçok fark olduğunu, ancak en öne çıkanın Şii dünyasının liderliği için yaşanan rekabet olduğunu söylediler. Iraklı araştırmacılara göre Kum'u ilk Rehber Ayetullah Humeyni'den bu yana Velayet-i Fakih'in bir cephesi haline getiren ideolojik anlaşmazlık söz konusu olsa da çoğunlukla terazinin necef tarafı ağır basıyor. Necef'teki dini mercilerin çoğunluğu, bu ideolojik anlaşmazlığa karşı çıkıyor.

Şarku'l Avsat'a konuşan Iraklı araştırmacı Ali el-Mudun, Necef İlim Havzası’nın, siyasetle daha fazla içli dışlı olan ve Velayet-i Fakih’in bu alanda kendisi için önemli bir rol geliştirdiği Kum İlim Havzası’ndan farklı olarak Irak'taki dört büyük Şii mercilerden Büyük Ayetullah Seyyit Muhammed Said El-Hekim ve Ebu'l-Kasım el-Hoyi'nin yükselişi sırasında siyasi tarafsızlığı ve siyasi meselelere doğrudan müdahaleden kaçınmasıyla bilindiğinin altını çizdi.

Safiyuddin, Velayet-i Fakih çerçevesinde Kum İlim Havzası'nın etkilerinden kaçınamadı. Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile dünür olması, Ortadoğu'nun en önde gelen silahlı grubu Hizbullah’ın lideri olana kadar siyasi bilincini şekillendiren İran iklimine kültürel olarak yaklaşmasında büyük rol oynadı.