Hizbullah zırhlı araçlarını ilk kez sergiledi

Hizbullah'ın sahip olduğu zırhlı araçlardan biri. (Sosyal medya siteleri)
Hizbullah'ın sahip olduğu zırhlı araçlardan biri. (Sosyal medya siteleri)
TT

Hizbullah zırhlı araçlarını ilk kez sergiledi

Hizbullah'ın sahip olduğu zırhlı araçlardan biri. (Sosyal medya siteleri)
Hizbullah'ın sahip olduğu zırhlı araçlardan biri. (Sosyal medya siteleri)

Hizbullah’ın el-Kahale bölgesinde mühimmat yüklü kamyonunun devrilmesinden sadece birkaç gün sonra mensuplarından biri öldürüldü. Hizbullah destekçileri, yaşanan olayların ardından dün (Pazar), Lübnan'ın doğusundaki Bekaa Vadisi'nde toplanmış zırhlı araçları, topları ve tankları gösteren resimler ve videolar yayınladılar.

Hizbullah liderlerinin Temmuz 2006 savaşının sona ermesinin 17. yıldönümü münasebetiyle bugün (Pazartesi) düzenlenecek askerî geçit törenine katılması bekleniyor.

Lübnan'da zırhlı araçların sergilenmesi, Hizbullah daha önce silahsız, sembolik askeri gösterilerle yetindiği için tarihinde türünün ilk örneği. Hizbullah’ın bu eylemi aynı zamanda tüm kesimler tarafından silahına yönelik eleştirilerin arttığı bir zamanda geldi. Maruni Patriği Mar Beşara Butros er-Rahi ise eleştirenlerin en önde geleni idi. Er-Rahi, “Birden fazla devlet, ordu ve otoritenin olduğu bir toprakta yaşamanın mümkün olmadığını” vurguladı.

Hizbullah Parlamento Bloğu Başkanı Muhammed Raad, “El-Kahale olayının başkaları tarafından kusulan kışkırtma ve nefretten kaynaklandığı” değerlendirmesinde bulundu. Raad konuya dair açıklamalarında şunları söyledi: “İsrail'in müttefikleri direnişe karşı kışkırtmak için gelir ve ülkedeki bazı aptallarımızın beyinlerini işgal eder. Bunlar dar görüşlüdürler ve bir hatanın tekrarlanmamasına dikkat etmelidirler. Biz ne dar görüşlüyüz ne de Taif Anlaşması taahhütlerinden sapmak istiyoruz. Direnişi istemeyen, Taif Anlaşması’nı istemiyor demektir. Bu nedenle ülkeyi nereye götürdüğünüze ve sürüklediğinize dikkat etmelisiniz.”

Öte yandan Lübnan Kültür Bakanı Muhammed Murtaza'nın Lübnan sinemalarında ‘Barbie’ filmini yasaklama kararı üzerine Beyrut'ta tepkiler yükseldi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre aydınlar ve medya mensupları, bakanın ‘karanlık duruşunu’ kınayan bir bildiriye imza attı. Bildiride, “Lübnanlıların hayatı silah ve cezasız kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Yağma ve hırsızlık nedeniyle geçim kaynakları korkunç bir düşüşe maruz kalırken, akılları da daha az tehlikeli ve ölümcül olmayan bir saldırıya maruz kalıyor.” ifadeleri yer aldı.



Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
TT

Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)

Hamas bugün yaptığı açıklamada ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temasların bir ‘meyvesi’ olduğunu bildirdi.

Hamas'tan yapılan açıklamada, “Edan Alexander'ın geri dönüşü, Siyonist saldırganlığın ya da askeri baskı yanılsamasının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan ciddi temasların ve arabulucuların çabalarının bir meyvesidir” denildi.

Hamas dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez turu öncesinde Gazze Şeridi'nde tutulan Edan Alexander'ı serbest bıraktı. 21 yaşındaki Alexander, 19 aydan uzun bir süredir Gazze Şeridi'nde tutuluyordu ve ABD vatandaşlığına sahip yaşayan son esirdi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail Başbakanı’nın söylediğinin aksine İsrail'in askeri baskısının değil, Washington'la yapılan ‘ciddi temasların’ bir sonucu olduğu belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Alexander'ın dönüşünü ‘sıcak’ bir şekilde karşıladı ve ‘İsrail hükümetinin yaşayan ya da ölü tüm esirleri ve kayıp kişileri geri getirmeye kararlı olduğunu’ vurguladı. Netanyahu, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail devletinin askeri baskısı ve Trump'ın ‘siyasi baskısı’ sonucunda gerçekleştiği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusu, 7 Ekim saldırısı sırasında kaçırılan 251 esirden 57'sinin halen Gazze Şeridi'nde tutulduğunu, bunlardan 34'ünün öldüğünü açıkladı. Ayrıca Hamas, 2014 yılından bu yana bir İsrail askerinin cesedini elinde tutuyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre savaşın başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde çoğu sivil olmak üzere en az 52 bin 862 Filistinli hayatını kaybetti. Bunların 2 bin 749'u yaklaşık iki ay süren kırılgan bir ateşkesin ardından İsrail'in 18 Mart'ta saldırılarına yeniden başlamasından sonra yaşamını yitirdi.