Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Agar’ın Ömer el-Beşir’in liderlik ettiği devrik rejimin destekçilerini eleştirmesi İslamcıları kızdırdı. İslamcılar Nisan 2019’da bir halk ayaklanması ile devrilene kadar Sudan’ı 30 yıl boyunca yönetmişlerdi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Agar, Beşir yanlılarına hitaben “Mallarınızı belleyin, zira son kullanma tarihleri geçmiş durumda” ifadelerini kullanarak Sudan’daki İslamcı Beşir yanlılarının iktidara dönme çabasıyla orduya sızarak mevcut savaşı körükledikleri yönündeki söylentilere dikkat çekti.
Agar, ülkedeki siyasi duruma ilişkin yaptığı konuşmada, Ulusal Kongre Partisi’ndeki (Beşir’in partisi) İslamcıları, demokratik olarak seçilmiş sivil hükümete karşı bir askeri darbe gerçekleştirdikleri 1989’daki başlangıcından bu yana iktidarlarını eleştirmeye ve gözden geçirmeye çağırdı.
Egemenlik Konseyi’ne başkanlık eden ordu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, 15 Nisan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile arasında çatışma çıkmasının ardından HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu’nun (Hamideti) yerine Agar’ı yardımcısı olarak atamıştı.
İslamcıların tepkisi
Agar, Beşir yanlılarına hitaben mesajında “Nerede doğru yaptığınızı ve nerede yanlış yaptığınızı bilmelisiniz. 15 Nisan’dan sonra gelen kaos, meşruiyetinizi elde etmeniz için bir alternatif olmayacaktır” ifadelerini kullanarak iktidara dönme çabalarına atıfta bulundu. “Bu savaşın, ülkenin özellikle devrilmiş rejim döneminde birbirini izleyen hükümetler aracılığıyla devraldığı yolsuzluk ve siyasi çoğulculuğun kötü yönetim mirasıyla ilişkili siyasi nedenleri var” dedi.
Buna karşılık HDK’ye karşı savaşında ordunun yanında yer alan eski rejim destekçileri öfkeli bir açıklama yaparak bu eleştirilere yanıt verdi. Söz konusu açıklamada “Sudan halkının iradesi ve kararına bireyin üstünlük kurduğu zamanlar geride kaldı. Aramızdaki ayrım ve mallarımızın değerlendirilmesi, halkın görüşü ve seçim sandıkları ile belirlenir” ifadelerini kullandılar.
Savaşı körüklemek
Devrik İslamcı rejimin destekçileri, tekrar tekrar inkar etmelerine rağmen iktidara dönmek için ülkede ordu güçleri ile HDK arasındaki mevcut savaşı ateşlemek ve körüklemekle suçlanıyorlar. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklara göre, Beşir yanlılarının Agar’ın konuşmasına öfkelenmesinin sebebi sadece onlara doğrudan eleştirilerde bulunması değil, aynı zamanda ‘savaşın en sonunda müzakere masasında biteceğini’ söylemesi. Kaynaklar bunun savaşta askeri bir zafer kazanarak iktidara dönmeye çalışan İslamcıların arzusuna ters olduğunu vurguladılar.
İslamcı hareket dün yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Egemenlik Konseyi Yardımcısı’nın bize yönelttiği mesaj, ordu ve liderlerinin ülke onurunu savunmasına destek olmak için çabaların birleştiği, ellerin birleştiği ve farklılıkların unutulduğu mevcut duruma uymayan zayıf bir anlayışı yansıtmaktadır. Geçiş döneminde iktidara dönmek istemediğimiz hususunda karşılıklı anlaştık. Çarpıtılmış mesajlarınıza ve tahrik edici diktelerinize ihtiyacımız yok. Aramızdaki ayrım ve mallarımızın değerlendirilmesi halkın görüşü ve seçim sandıklarıyla belirlenir; yabancıların efendilerini memnun etmek için avurdunu şişirerek söylediği sözlerle değil.
“Çıkarcılar ve şüpheciler”
İslamcı hareket açıklamasının devamında “Silahlı kuvvetlere ve onların liderlerine mesajımız şudur: Sözümüze bağlıyız ve bir hainin kalleşliği ya da bir korkağın geri çekilmesi görevimizi yapmamıza engel olamayacak” ifadelerini kullanarak ‘çıkarcılara ve şüphecilere dönüşmeyeceklerini’ vurguladı. Salı günü yaptığı açıklamada ise manevi destekle yetinmeyip HDK güçlerini yenmek için askeri operasyonlara ordu güçlerinin yanında katılmaktan gurur duyduklarını kaydetti. Savaşlar sırasında Silahlı Kuvvetler Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan’ın ülkeyi savunma çağrısına cevap veren düzinelerce savaşçıyı sağladıklarını da itiraf etti. Çatışmaların başladığı ilk günden itibaren HDK Komutanı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) ‘devrik rejimin kalıntılarını bu savaşa neden olmakla’ suçluyor ve daha da ileri giderek askeri liderlerinin, İslamcıların yeniden başa geçmesi için orduyu bir vekalet savaşına soktuklarını iddia ediyor. Bir dizi siyasi parti de Beşir’in yandaşlarını ülkedeki savaşı başlatanlar olmakla itham ediyor. Partiler savaşı durdurarak İslamcıların planlarını bozmak, devlet aygıtındaki güçlerini dağıtmak ve onlardan hesap sormak için çalışıyorlar.