Suriye: Dürziler hayat pahalılığını protesto ediyor

Koalisyon Güçleri ve SDG tarafından DEAŞ’ın önde gelen liderlerinden biri etkisiz hale getirildi

Suveyda merkezindeki protestocular (Şarku’l Avsat)
Suveyda merkezindeki protestocular (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye: Dürziler hayat pahalılığını protesto ediyor

Suveyda merkezindeki protestocular (Şarku’l Avsat)
Suveyda merkezindeki protestocular (Şarku’l Avsat)

Suriye’nin güneybatısında bulunan ve yoğunlukla Dürzilerin yaşadığı Suveyda şehri, kötüleşen yaşam koşulları sebebiyle protestolara tanık oldu.

Şarku’l Avsat muhabirinin izlenimlerine göre gösteriler siyasi bir hava taşıyordu. “Yaşasın Suriye, Kahrolsun Beşşar (Esed)” gibi demokrasi talep eden sloganlar duyuldu. Gösterilere hükümetin son dönemde aldığı akaryakıt zam kararları sonrasında kötüleşen yaşam koşullarından mustarip siviller katıldı.

Görgü tanıkları, göstericilerin polis merkezi ve valilik ofisi yakınında Esed’in devrilmesi çağrısında bulunduklarını söylediler. Göstericileri kuşatan güvenlik güçleri ise çatışmadan kaçındı. Bu, devlet tarafından kontrol edilen bölgelerde nadir görülen bir durum.

Şarku’l Avsat’a konuşan yerel haber sitesi Suveyda24’ün Editörü sivil aktivist Ryan Maruf, protestoların isyana benzediğini söyledi. İnsanların Suriye rejiminin kararlarına ve akaryakıt fiyatlarına yaptığı zamlara öfkelerini dile getirdiklerini ifade eden Maruf ayrıca “insana yaraşır bir yaşam talep ettiklerini” de sözlerine ekledi.

Ağırlıklı olarak Dürzilerin yaşadığı Suveyda şehri, iç savaş boyunca rejimin kontrolü altında kalmış ve diğer bölgelerde görülen karışıklıklardan büyük ölçüde uzak kalmıştı. Gittikçe kötüleşen bir ekonomik krizden geçen Suriye’de, ulusal para birimi syp ciddi anlamda kan kaybetmeye devam ediyor. Çarşamba günü 1 dolar 15 bin 500 syp’ye yükseldi. Suriye krizinin başında (Mart 2011) dolar 47 syp’den işlem görüyordu.

Sübvansiyon kesintileri kamu maliyesi üzerindeki yükü hafifletmeyi amaçlıyor ve hükümet bunun sadece zenginleri etkileyeceğini söylüyor. Ancak pek çok protestocu, bunun, 10 yılı aşkın bir süredir devam eden savaşın yansımalarından mustarip sıradan vatandaşların içinde bulunduğu durumu daha da kötüleştirdiğini savunuyor. Vatandaşlar artan enflasyon ve azalan gelir sonucunda artık gıda ve temel ihtiyaçları karşılamakta zorlanıyorlar.

Rejim, ülkedeki kötüleşen ekonomik koşullardan, kendisine uygulanan uluslararası yaptırımları sorumlu tutuyor.

Öte yandan, Uluslararası Koalisyon Güçleri ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG), çarşambayı perşembeye bağlayan gece Suriye’nin kuzeyindeki Rakka kentinde önemli bir operasyon gerçekleştirdi. Operasyon terör örgütü DEAŞ yöneticisi olan Ebu Mücahid lakaplı İbrahim el-Ali adlı önde gelen bir liderinin etkisiz hale getirilmesiyle sonuçlandı.



Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
TT

Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)

Suriyeli bir yetkili, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye yaptığı ziyaret çerçevesinde İsrailli bir yetkiliyle görüştü. Şam'dan bilgi sahibi bir kaynağa göre, Esed rejiminin devrilmesinin ardından İsrail güçlerinin Suriye'nin güneyine girmesi konusunun ele alındığı görüşmeye eş-Şera katılmadı.

Şam'daki diplomatik bir kaynak dün, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan ziyareti çerçevesinde Bakü'de Suriyeli bir yetkili ile İsrailli bir yetkili arasında doğrudan bir görüşme gerçekleştiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre eş-Şera, Bakü'ye resmi bir ziyarette bulunarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Azerbaycan, Suriye'ye Türkiye üzerinden gaz ihraç etmeye başlayacağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgi sahibi bir kaynak yaptığı açıklamada, Suriyeli bir yetkili ile ismi açıklanmayan İsrailli bir yetkili arasındaki görüşmeyi doğruladı, ancak Suriye Cumhurbaşkanı'nın bu görüşmeye katılmadığını söyledi.

Diplomatik kaynağa göre, görüşmelerde Suriye'deki yeni İsrail varlığı ele alındı. Bu, İsrail güçlerinin yedi aydan uzun bir süre önce Beşşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'nin güneyine sızdığı bölgeleri kapsıyor.

Şam resmi olarak doğrudan görüşmeler yapıldığını duyurmasa da, Tel Aviv'in geçen yılın sonunda Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'nin askeri cephaneliğine yüzlerce saldırı düzenlemesi ve ülkenin güneyine girmesinin ardından artan gerilimi kontrol altına almayı amaçladığını söylediği İsrail ile dolaylı görüşmeler yapıldığını kabul etti.

Şam, İsrail ile dolaylı müzakerelerin hedefini, çatışmaların durdurulması ve iki taraf arasındaki askerden arındırılmış bölgenin bir Birleşmiş Milletler (BM) gücü tarafından denetlenmesi açısından 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması'na geri dönülmesine bağlıyor.

Bu ayın başlarında Suriye, anlaşmaya geri dönülmesi için Washington ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

Suriye devlet televizyonunun resmi bir kaynaktan aktardığına göre İsrail, Dışişleri Bakanı Gideon Saar tarafından yapılan açıklamalarda hem Suriye hem de Lübnan ile ilişkileri normalleştirmeye ilgi duyduğunu ifade etti. Ancak Şam, İsrail ile bir barış anlaşması imzalanması yönündeki açıklamaları ‘erken’ olarak nitelendirdi.

Geçtiğimiz pazartesi günü Lübnan'ı ziyaret eden ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ‘Suriye ile İsrail arasında diyaloğun başladığını’ ifade etti.

Eş-Şera mayıs ayında Riyad'a yaptığı ziyaret sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmüştü. Trump o dönemde eş-Şera'nın normalleşmeye açık olduğunu söylemiş ve gazetecilere eş-Şera'nın istikrar sağlandığında İbrahim Anlaşması'na katılmaya açık olduğunu belirtmişti.

Eş-Şera iktidara geldiğinden bu yana Suriye'nin komşularıyla bir gerginlik ya da çatışma istemediğini vurgulamış ve daha sonra uluslararası topluma İsrail'e saldırılarını durdurması için baskı yapması çağrısında bulunmuştu, zira iki taraf 1948'den bu yana resmi olarak savaş halinde.