Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi: ‘Mehra’ ana dil olarak benimsenmeli

El-Alimi, Suudi Arabistan'a yardım ve destekleri nedeniyle teşekkürlerini iletti.

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ve Mehra Valisi, vilayetin yerel yönetim liderleri ve ileri gelenleriyle bir toplantı gerçekleştirdi. (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ve Mehra Valisi, vilayetin yerel yönetim liderleri ve ileri gelenleriyle bir toplantı gerçekleştirdi. (SABA)
TT

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi: ‘Mehra’ ana dil olarak benimsenmeli

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ve Mehra Valisi, vilayetin yerel yönetim liderleri ve ileri gelenleriyle bir toplantı gerçekleştirdi. (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ve Mehra Valisi, vilayetin yerel yönetim liderleri ve ileri gelenleriyle bir toplantı gerçekleştirdi. (SABA)

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Mehra vilayetinin geçmişte olduğu gibi izole olmadığını, Husi milislerine karşı savaşın ve kalkınmanın merkezinde yer aldığını belirtti. El-Alimi, Mehra dilinin ana dil olarak benimsenmesini ve küresel insanlık mirasının en önemli parçalarından biri olarak korunmasını istedi.

El-Alimi, perşembe günü yerel yönetim liderleri ve askeri liderler ile vilayetin önde gelen isimleri huzurunda yaptığı konuşmada, Mehra vilayetindeki yerel yönetimin hizmetlerine ve güvenlik güçlerinin olağanüstü çabalarına övgüde bulundu. Silah kaçakçılığı, uyuşturucu, organize suç ile mücadele konusunda şehrin rol model oluşunu vurguladı.

El-Alimi, Mehra vilayetinin Yemen tarihindeki statüsünü, çağlar boyunca yaşayan Mehra dilini ve ülkenin doğu kapısı olması hasebiyle insani krizin hafifletilmesindeki rolünü hatırlattı. El-Alimi, on binlerce yerinden edilmiş insan için sığınak olan Mehra vilayeti halkının idari ve mali işlerini yönetmelerini sağlamayı ve her alanda ulusal yatırımları teşvik etmeyi birinci öncelik haline getirme sözü verdi.

Mehra vilayetinin yerel yönetim üyeleri, ileri gelenleri, sivil, güvenlik ve askeri liderlerinin Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ile görüşmelerinden (SABA)
Mehra vilayetinin yerel yönetim üyeleri, ileri gelenleri, sivil, güvenlik ve askeri liderlerinin Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ile görüşmelerinden (SABA)

Şarku’l Avsat’ın Yemen resmi haber ajansı SABA’dan aktardığına göre el-Alimi, Yemen Başkanlık Konseyi ve hükümetin yerel yetkililerinin rolünü güçlendirme, güvenlik ve istikrarı sağlama ve temel hizmetleri iyileştirme sözünü yineledi.

El-Alimi, Mehra halkını, terör örgütlerinin sızma tehlikesinin yanı sıra İran rejimi tarafından desteklenen Husi milislerine açıktan destek verme tehdidine karşı uyanık olma çağrısında bulundu.

El-Alimi, geçen yıl Nisan ayında başkanlık görevine başlamasından bu yana ilk defa Umman sınırındaki vilayete ziyaret gerçekleştirerek, çarşamba günü Mehra’ya geldi. Ziyareti sırasında Şura Konseyi Başkan Yardımcısı Abdullah Ebu’l Gays, Vahi Taha Aman, Cumhurbaşkanlığı Ofisi Direktörü Yahya el-Şuaybi ve birçok bakan kendisine eşlik etti.

Yemen Resmi Haber Ajansı'nın (SABA) haberine göre el-Alimi, yerel yöneticilerle görüşüp vatandaşlara sağlanan hizmet ve kalkınma çalışmalarının durumunu görmek ve elektrik ve su başta olmak üzere bir dizi hizmet ve geliştirme projesinin temelini atmak üzere vilayete geldi.

Yatırıma davet

El-Alimi basına yaptığı konuşmada, vatandaşlara hizmet etmek, petrol tesislerinde ve uluslararası nakliye hatlarındaki Husilerin terör saldırılarıyla şiddetlenen acıyı hafifletmek için Mehra vilayetini ziyaret etmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. Ziyaretinde yerel ve toplumsal liderlerle bir araya gelen el-Alimi, başta kardeş Suudi Arabistan’ın çeşitli alanlardaki insani yardım ve kalkınma programları olmak üzere, kardeş ve dostlarının desteğiyle vatandaşlarının acılarını hafifletmek için hükümet müdahalelerinin gerekli olduğunu beyan etti.

El-Alimi, yatırımcıları ve iş adamlarını Mehra vilayetindeki gelecek vaat eden fırsatlardan yararlanmaya çağırdı. Yemen Başkanlık Konseyi ve hükümetin yerel makamlarının rolünü güçlendirme, güvenlik ve istikrarı sağlama ve temel hizmetleri iyileştirme sözüne dikkat çekti.

El-Alimi, Mehra halkını gerilim, anlaşmazlık veya kutuplaşmadan uzaklaşmaya, kendilerini şehrin kalkınmasına, yeniden inşasına, halkının çıkar ve refahına adamaya çağırdı. Bu gerilimlerin ve kutuplaşmaların şehrin toplumsal dokusuna yapacağı yansıma konusunda yerel güçleri uyardı.

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Mehra Valiliği İcra Dairesi ile bir görüşme gerçekleştirdi. (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Mehra Valiliği İcra Dairesi ile bir görüşme gerçekleştirdi. (SABA)

El-Alimi, şehir halkının çağlar boyunca bildiği bir arada yaşama ve toplumsal uyum değerlerinin yaşayan somut bir örneğini temsil eden Mehra vilayetindeki benzersiz siyasi, kültürel ve sosyal çeşitliliğe de övgüde bulundu.

550 km uzunluğundaki Yemen-Umman sınırının tamamını kaplayan Mehra, Yemen'in en önemli ticaret limanlarından biri olan Naştun Limanı’nın yanı sıra, Umman ile Sarfit ve Şahn olmak üzere iki sınır kapısına sahip olması nedeniyle stratejik bir öneme sahip. Dolayısıyla birçok terör örgütünün, silah, uyuşturucu ve terörist unsurları kaçırmak için konumundan yararlanmak istediği bir bölge.

Suudi Arabistan yardımına övgü

El-Alimi, Yemen halkının yanında yer alan, onurlu duruşları ve siyasi liderlikleriyle varlık gösteren Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a teşekkür ve şükran mesajı gönderdi.

El-Alimi, Suudi Arabistan’ın çeşitli aşama ve koşullarda sergilediği kardeşçe duruş için Yemen hükümeti ve halkı adına minnettarlığını ifade etti. El-Alimi, “Suudi Arabistan, insanların çektiği acıları hafifletmeye, Yemen'i geliştirmeye, zenginleştirmeye, halkının çıkarlarını, kimliğini ve ulusal kazanımlarını savunmaya yönelik sözünü somutlaştırarak, devletin genel bütçesini destekleme çağrısına hemen yanıt verdi” dedi.

(foto altı) Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Cumhuriyet Sarayı'nda vilayetin ileri gelenlerini kabul etti. (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Cumhuriyet Sarayı'nda vilayetin ileri gelenlerini kabul etti. (SABA)

SABA’nın aktardığına göre el-Alimi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a hitaben gönderdiği mesajda, “Prensin direktifleriyle bir milyar 200 milyon dolar olarak tahmin edilen yeni desteği hızlandırıp ilk bölümün teslim edilmesini” istedi. El-Alimi, “Kardeş Suudi Arabistan’ın, Yemen devlet kurumlarını restore etmede ve halkın hak ettiği adil barışı sağlama konusunda da öncülük ettiğini” söyledi.

El-Alimi, Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'ın ve Yemen-Suudi ilişkileri dahilinde tüm kalkınma ve insani yardım programlarıyla ilgilenen Suudi ekibinin çabalarına övgüde bulundu. Özellikle Yemen’in Kalkınması ve Yeniden İnşası programı ekibine teşekkür eden el-Alimi, Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’ne (KSRelief) de şükranlarını sundu.



Netanyahu'nun tehditlerinin ardından İsrail Gazze'de saldırılarını arttırdı

Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
TT

Netanyahu'nun tehditlerinin ardından İsrail Gazze'de saldırılarını arttırdı

Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas üzerindeki askeri baskıyı iki katına çıkarma tehdidinin ve hükümetindeki bakanların Hamas’ın Filistinli tutukluların serbest bırakılmasını ve savaşın sona erdirilmesini öngören kapsamlı bir anlaşmaya varma talebini reddederek Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etme çağrılarının ardından İsrail işgal güçleri, Gazze Şeridi'ndeki saldırılarını arttırarak dün daha fazla can kaybına neden oldu.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlenen çok sayıdaki hava saldırısı, topçu bombardımanı ve insansız hava aracı (İHA) ile açılan ateş sonucunda 30'dan fazla Filistinli hayatını kaybetti.

Aynı istatistiklere göre kurbanların çoğu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye ve et-Tuffah mahallelerindendi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail tarafından Gazze Şeridi’ne düzenlenen bombardımanlarda ölenlerin sayısının 51 bin 201'e, yaralananların sayısının ise 116 bine yükseldiği bildirildi.

Yeni bir teknik

Şarku’l Avsat muhabiri, dün gece, Gazze şehrinin doğusunda yer alan Zeytun, Şecaiyye ve et-Tuffah mahallelerinin her noktasını vuran İsrail’in saldırılarının yoğunluğu açısından zor geçtiğini, özellikle et-Tuffah Mahallesi ve Yafa Caddesi çevresi ile Gazze şehrinin orta kesimlerine yakın bölgelerden çok sayıda insanı kaçmaya zorladığını bildirdi.

İsrail, 18 Mart'ta çatışmaların yeniden başlamasından bu yana İsrail askerleri arasında yaşanan ilk ölümcül olay olan, Hamas üyeleri ile İsrail askerleri arasında et-Tuffah Mahallesi’nin doğusunda yaşanan çatışmalarda bir İsrail askerinin ölmesi ve dört askerin yaralanmasından bir gün bu bölgelere saldırdı.

İsrail askerleri coğrafi olarak, ateşle korudukları, ancak asker bulundurmadıkları kuzeybatı bölgeleri dışında Refah şehrinin tamamını karadan kontrol ediyorlar. Refah şehrini Han Yunus'tan ayıran ve ‘Morag Koridoru’ olarak bilinen bölgede konuşlanmış durumdalar.

sdfgthy
Dün Gazze’nin kuzey yakınlarında İsrail’e ait askeri bir aracı taşıyan bir tır (Reuters)

İsrail kara kuvvetleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyini orta kesimlerden ve güneyden ayıran Netzarim Koridorunda konuşlu olsa da bölgede tam kontrol sağlanmış değil, Reşid sahil yolu halen açık durumda. İsrail kara kuvvetleri aynı zamanda Şucaiyye ve et-Tuffah mahallelerinin dış bölgelerinde de konuşlu ve buradaki operasyonlar, kuzeydeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiye semtlerinin dış mahallelerindeki diğer askeri birlikler gibi yavaş ve temkinli bir şekilde yayılıyor.

Operasyonlarında yeni bir taktiksel yaklaşım benimseyen İsrail güçleri, bir yandan Hamas'ı yavaş ilerleyen kara operasyonlarıyla baskı altına almayı hedeflerken, diğer yandan da bomba ya da patlayıcıları tespit etmek amacıyla geriye kalan binaları ve evleri havaya uçurmak için patlayıcı robotlar kullanıyor.

Öte yandan İsrail güçleri, Gazzelilerin evlerine dönmelerini engellemek için onların evlerini yıkmayı ve buraları yaşanmaz alanların ve belki de gelecekte girmelerinin yasak olduğu tampon bölgelerin bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor.

Hamas'a baskı

Başta Netanyahu olmak üzere İsrailli yetkililer, Hamas üzerinde baskı kurmak amacıyla operasyonları yoğunlaştırmayı planladıklarını açıkladılar. Netanyahu cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, İsrail güçlerine Hamas üzerindeki baskıyı her zamankinden daha fazla arttırmaları talimatını verdiğini ve İsrail'in mutlak zafer elde edene kadar savaşmaya devam etmekten başka çaresi olmadığını söyledi. ‘Katiller’ dediği kişilere teslim olmayacağını ve herhangi bir dikteye boyun eğmeyeceğini vurgulayan Netanyahu, Hamas tarafından ‘kapsamlı anlaşma’ olarak adlandırılan anlaşma kapsamında yeniden belirlenen koşulları reddettiğini belirtti.

Netanyahu hükümetindeki aşırı sağcı bakanlar bu konuşmayı överken, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Gazze'deki askeri operasyonların sürdürülmesi ve yoğunlaştırılması, herhangi bir müzakerenin kabul edilmemesi ve Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilerek askeri yönetimin kurulması için çalışılması çağrısında bulundu. Buna karşın İsrailli gazeteciler ve analistler, İsrail için askeri ve ekonomik risklere değindiler.

dfgthyu
İleri karakol kurmak için Gazze'ye geçmeye çalışan radikal Yahudi yerleşimciler, Şubat 2024 (DPA)

İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin yüzde 30 ila 40'ını etkin bir şekilde kontrol ediyor. Bu durum yerleşimcilerin liderlerini ve onları destekleyen bakanları, 2005 yılında boşaltılan Gazze Şeridi'nde yerleşim inşaatlarının yeniden başlatılması çağrısında bulunmaya teşvik ediyor.

Giderek kötüleşen insani kriz

İsrail'in İbranice yayın yapan haber sitesi Walla, İsrail ordusunun, Hamas'ın gücünü zayıflatmak ve yönetimini sarsmak amacıyla, Gazze'deki bölgeleri daha ufak bölgelere ayırmak amacıyla daha büyük operasyonlara hazırlandığını bildirdi. Walla’nın aktardığına göre bu çerçevede sivil şirketler tarafından işletilen ve doğrudan sivillere gıda yardımı dağıtacak merkezlerin kurulması da söz konusu.

İsrail, Hamas'a baskı uygulamak için sivilleri yerlerinden ederek ve evlerini yıkarak operasyonlarında açıkça sivilleri hedef alıyor. Ayrıca ablukayı sıkılaştırarak ve yardım ve ticari ürünlerin girişini engelleyerek onları açlığa mahkum ediyor.

Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) göre 90 binden fazlası kendisine ait 115 barınakta olmak üzere, yaklaşık 420 bin kişi yeniden başlayan saldırıların ardından yerinden edilmiş durumda ve askeri operasyonlar ve insani yardım girişinin engellenmesi sonucunda insani koşullar hızla kötüleşiyor.

Öte yandan Dünya Gıda Programı (WFP) tüm tarafları sivillere öncelik vermeye ve Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çalışanlarını korumaya çağırdı. WFP, İsrail tarafından Gazze Şeridi’nde yürütülen savaş nedeniyle insani acıların daha da arttığını vurguladı.

WFP tarafın dün yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Gazze'deki aileler bir sonraki öğünlerinin nereden geleceğini bilmiyorlar. WFP tüm taraflara sivillerin ihtiyaçlarına öncelik vermeleri, insani yardım çalışanlarının korunmasını sağlamaları ve Gazze'ye derhal yardım girmesine izin vermeleri çağrısında bulunuyor.

sdfgrthy
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda ücretsiz gıda dağıtım noktasının önünde bekleyen Filistinliler, 12 Nisan 2025 (AFP)

Gazze Elektrik Kurumu (GEDCO) tarafından dün yapılan açıklamada ise Gazze Şeridi'nde yaklaşık 18 aydır elektrik kesintisi yaşandığı ve bu süre zarfında Gazzelilerin 1,88 milyar kilowatt saatten (kWsa) fazla elektriği kullanmaktan mahrum kaldığını bildirdi.

Bu uzun süreli kesinti, başta sağlık, su ve sanitasyon olmak üzere hayati öneme sahip alanları çöküşün eşiğine getirdi. Çünkü temel altyapıyı çalıştıracak enerji kaynağı yok ve kötüleşen insani durumla birleştiğinde salgın hastalıklar ve yetersiz beslenme riski artıyor.

İsrail, 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi. Ayrıca Gazze’nin başlıca deniz suyunu tuzdan arındırma tesisine giden elektriği de kesti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), bu hafta insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ayın en kötü halinde olduğu uyarısında bulundu. Gazze'ye herhangi bir malzemenin geçişine izin verilmesinin üzerinden bir buçuk ay geçtiğini vurgulayan OCHA, bu durumun bugüne kadarki en uzun süreli tedarik kesintisi olduğunun altını çizdi.