Suriye krizinin çözümüne ilişkin görüşmeler sürüyor

Astana, Suriye’de devam eden krizin çözümü için düzenlenen görüşmelere ev sahipliği yaptı. (Reuters arşivi)
Astana, Suriye’de devam eden krizin çözümü için düzenlenen görüşmelere ev sahipliği yaptı. (Reuters arşivi)
TT

Suriye krizinin çözümüne ilişkin görüşmeler sürüyor

Astana, Suriye’de devam eden krizin çözümü için düzenlenen görüşmelere ev sahipliği yaptı. (Reuters arşivi)
Astana, Suriye’de devam eden krizin çözümü için düzenlenen görüşmelere ev sahipliği yaptı. (Reuters arşivi)

Ankara ile Şam arasındaki Rusya'nın arabuluculuğuyla başlayan, daha sonra İran’ın da katıldığı ilişkileri normalleşme yolu, dört ülkenin dışişleri bakan yardımcılarının haziran ayında Astana sürecinin 20’inci turu çerçevesinde yaptıkları son dörtlü görüşmeden bu yana nispeten durdu. Şam, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinden çekilmesine ilişkin katı bir tutum sergiliyor. Ankara ise bu konuyu kırmızı çizgi olarak görüyor.

Operasyonlar sürüyor

Taraflar arasında uzlaşı çabaları devam ederken Türk kuvvetlerinin dün Halep'in doğusundaki Münbiç kırsalına bağlı Tuhar köyünde bir askeri noktaya düzenlediği top atışında Suriye ordusuna bağlı iki askerin öldüğü, dört askerin de yaralandığı öne sürüldü. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), ciddi yaralanmalar nedeniyle ölü sayısının artabileceğini bildirdi.

Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) bağlı Menbiç Askeri Meclisi'nin kontrolündeki bölgelerde bulunan Cat köyüne Türkiye tarafından top atışı düzenlendi. Halep'in doğu kırsalındaki Tuhar köyü üzerinde bir Türk insansız hava aracı (İHA) görüldü.

Gruplar tarafından cuma günü Münbiç Askeri Meclisi’ne ait askeri bir noktada gerçekleştirilen sızıntı operasyonunda Suriye Ulusal Ordusu grubunun bir üyesi yaşamını yitirdi, üç kişi de çeşitli derecelerde yaralandı. Söz konusu nokta, Türk güçleri ve grupların kontrolündeki Fırat Kalkanı bölgesi ile Halep'in doğusundaki Münbiç kırsalındaki es-Sayade köyünde SDG kontrolündeki bölgeler arasında yer alıyor.

Türk operasyonları, Suriye ordusunun Atarib şehrindeki bir Türk askeri noktasının çevresinin ve Halep kırsalındaki Keferame, el-Kasr, el-Vasata, el-Abzamu ve Tedil köyleri bölgesinin ağır toplarla bombalaması ardından kaydedildi.

Lazkiye'nin kuzey kırsalındaki Cebel el-Akrad'da bulunan Kabane ekseni ve Hama'nın kuzeybatısında el-Gab Ovası'ndaki el-Amkıyye, Suriye ordusu ile Fethu'l Mubin Operasyon Odası’ndaki gruplar arasında karşılıklı bombardımana tanıklık etti.

Suriye güçleri, Kuzeybatı Suriye'deki gerilimi azaltma bölgeleri dahilinde İdlib'in güney kırsalındaki Cebel ez-Zaviye’de bulunan Felifel, Sufuhan ve el-Fatira bölgelerini bombaladı.

Türkiye Milli Savunma Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, “Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Suriye’nin kuzeyindeki Barış Pınarı bölgesine saldırı hazırlığında olduğu tespit edilen iki PKK/YPG’li teröristi etkisiz hale getirdi” ifadelerine yer verildi.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.