İsrail polisiyle Arap yerel yetkililer arasında çatışma çıktı

Çatışma, düzenlenen protesto sırasında meydana geldi.

Araplar, İsrail hükümet binasının önünde protesto çadırı kurdu. (Sosyal medya)
Araplar, İsrail hükümet binasının önünde protesto çadırı kurdu. (Sosyal medya)
TT

İsrail polisiyle Arap yerel yetkililer arasında çatışma çıktı

Araplar, İsrail hükümet binasının önünde protesto çadırı kurdu. (Sosyal medya)
Araplar, İsrail hükümet binasının önünde protesto çadırı kurdu. (Sosyal medya)

Arap yerel yetkililerinin Kudüs'teki İsrail Maliye Bakanlığı önünde, kendilerine bütçe aktarımının dondurulması kararını ve Arap toplumunda yaygınlaşan şiddeti protesto etmek amacıyla barışçıl protesto gösterisi düzenledi. Gösteriler, polisin göstericilere saldırmasının ardından çatışmaya dönüştü.

Arap Belediye Başkanları Ulusal Komitesi, hükümete karşı düzenlenen organize ve meşru gösteride polisi göstericilere şiddet uygulamakla suçladı. Komite tarafından yapılan açıklamada, “Polis protestolarla ilgilenen güçlerin bir kısmını Arap toplumundaki cinayetleri çözmeye ayırsaydı, suçun çözülme oranı yüzde 8'in üzerinde olacaktı” ifadeleri yer aldı.

Yüzlerce Arap yetkili, Arap yerel birimleri başkanları ve çalışanları, Arap yerel yönetimlerinin bütçelerinin dondurulmasını protesto etmek amacıyla Kudüs'teki Başbakanlık ofisi önünde toplandı. Gösteri polis kontrol noktasını aşarken polis ise Maliye Bakanlığının girişlerini kapattı. Göstericilere saldıran polis, Yerel Çiftlik Konseyi Başkanı Fuad Avad’ı tutukladı.

Arap milletvekili Eymen Avde’nin Knesset önünde düzenlenen gösteri sırasında İsrailli bir kadın askerin saldırısına uğradığı görüntüler sosyal medyada hızla yayıldı.

Sosyal medyada yayınlanan görüntülerde, İsrailli bir polis memurunun Arap milletvekili Eymen Avde’nin yüzüne yumruk attığı görüldü. Aktivist Huda Avad'ın vücudunda da morluklar ortaya çıktı.

Göstericiler, Arap Belediye Başkanları Ulusal Komitesi’nin Arap yerel yönetimlerine verilecek bütçeden kesintiye karşı protesto gösterisi çağrısına yanıt vermişlerdi.

Arap Belediye Başkanları Ulusal Komitesi, geçtiğimiz pazar günü Arap yerel yönetim başkanlarının Kudüs'te Maliye Bakanlığı önünde gösteri yapması ardından Kudüs'te Başbakanlık ofisi önündeki protesto çadırında bir araya gelerek çok sayıda karar aldı. Bunlar arasında ülkedeki tüm Arap yerel makamlarında kapsamlı bir protesto ve uyarı grevi ilan edilmesi ile pazartesi sabahı aynı yerde protesto düzenlenmesi bulunuyor.

Önümüzdeki ayın başında Arap okullarında, Arap şehir ve köylerindeki tüm eğitim kurumlarında yeni akademik yılının açılmaması kararı alındı. Ayrıca hükümet taleplere cevap vermediği taktirde ülkedeki tüm Arap yerel makamlarında açık grev başlatılacağı belirtildi.

Komite, ilerleyen zamanlarda birçok önemli kavşakta bir dizi eş zamanlı protesto gösterisi düzenlemeye karar verdi.

Arap Takip Komitesi sekreteri Mansur Dehamişe, Filistin'in Sesi radyo istasyonuna yaptığı açıklamada, dün yapılan grev ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi önünde yapılan protesto gösterisinin uyarı amaçlı ilk adım olduğunu söyledi. Hükümet 1948 Araplarına yönelik ırkçı ve faşist yaklaşımını geri çekene kadar çeşitli adımlar atılacağını belirtti. Bu kapsamda okul yılına başlanmayacağını, tahsislerden en az 20 milyar şekel kesinti yapılması nedeniyle genel grevin yapılacağını belirtti.

Fotoğraf Altı: İsrail’deki Arap toplumunda işlenen suçların mağdurları, 6 Ağustos’ta protesto düzenledi. (Getty)

Pazar günü İsrail kabinesi, Doğu Kudüs'ü geliştirmeye yönelik 3,2 milyar şekel (843 milyon dolar) değerindeki beş yıllık planı onayladı. Bu plan, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in dondurduğu 2,5 milyar şekel (680 milyon dolar) tutarındaki daha önceki planın yerini aldı. Smotrich, Kudüs'teki İbrani Üniversitesi'nde Arap öğrencilere yönelik bir hazırlık programının finansmanına itiraz etmişti. Bu adım, Smotrich'in ülke genelindeki Arap kasabalarına verilen bütçeden 200 milyon şekel (55 milyon dolar) kesinti gerçekleştirme yönündeki daha önceki kararının ardından atıldı.

Arap yerel yönetimlerinde ekonomik kalkınma için tahsis edilen fonların aktarılmayacağını doğrulayan Smotrich, şu açıklamada bulundu:

“Karar kesindir, bütçe aktarılmayacaktır. İsrail'in Arap vatandaşlarına para aktarmanın gerçek yollarını bulursak, gerektiğinde yardım ederiz.”

Paranın suç örgütlerinin eline geçmesini önlemek amacıyla böyle karar aldığını iddia eden Smotrich sözlerini şöyle sürdürdü:

“Arap toplumunda çok sayıda yetkili birim, suç örgütlerinin avı haline geldi. Fonlar, hasara neden olanların eline geçer. Yerel seçimler öncesi belediye başkanlarının siyasi ihtiyaçları dışında mesleki bir gerekçesi yok.”

Fotoğraf Altı: Knesset'in Arap üyesi Ahmed et-Tibi, Mayıs ayında Arap toplumunun ihmal edilmesine karşı düzenlenen protestoya katıldı. (AFP)

Ekonomiyi güçlendirmeyi, altyapıyı geliştirmeyi ve Arap şehirlerinde suçla mücadeleyi amaçlayan fon, önceki hükümet tarafından onaylanmıştı. Bu hükümette Netanyahu'ya karşı birleşen sol, merkez ve sağ partilerin yanı sıra Birleşik Arap Listesi partisi de vardı.

Smotrich'in kararına, Arap yetkililerle dayanışma amacıyla pazartesi günü kısmi bir grev düzenleyen Yahudi yetkililer de karşı çıktı. Ulusal Birlik Partisi Başkanı Benny Gantz, Smotrich'in Arap şehirlerine para göndermeme kararını ‘ırkçılık kokusu geldiğini’ söyleyerek kınadı.

Arap toplumundaki suçla mücadelenin sadece Arap toplumunun değil, tüm İsrail toplumunun çıkarına olduğunu vurgulayan Gantz, polis tedbirlerinin tek başına yeterli olmadığını, eğitim, altyapı, refah ve daha birçok alanda geniş çaplı ve ciddi yatırım yapılması gerektiğini söyledi.

Maliye Bakanlığı’ndan isminin açıklanmasını istemeyen yetkililer son günlerde bir dizi haber ajansıyla görüşerek kararla ilgili memnuniyetsizliklerini dile getirdi. Aralarından biri Kanal 13'e verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:

“Söz verdiğimiz andan itibaren karşı taraf bu fona güveniyordu. Orada herkesin çürümüş olduğunu ancak şimdi hatırlıyoruz! Yahudi belediyelerinde her şekelin doğru kullanılıp kullanılmadığını kontrol eden var mı? Devlet bütçesi böyle yönetilmiyor. Arap şehirlerindeki krizi nasıl önleyebiliriz diye düşünmeye çalışıyoruz.”

Likud partisinden İstihbarat Bakanı Gila Gamliel, Smotrich'i Doğu Kudüs'teki yüksek öğrenim programına ilişkin kararı geri almaya çağırdı. Eski Sosyal Eşitlik Bakanı, “Arap nüfusunun akademik çevrelere entegrasyonu sosyal, ekonomik ve güvenlik açısından önem taşıyor” açıklamasında bulundu.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.