Çin’den ‘Fukuşima’ yorumu: Deniz ortamını, gıda güvenliğini ve halk sağlığını korumak için gerekli önlemleri alacağız

Hong Konglu balıkçılar, Japonya Başkonsolosluğu önünde Fukuşima'daki arıtılmış radyoaktif suyun boşaltılmasını protesto ediyor (EPA)
Hong Konglu balıkçılar, Japonya Başkonsolosluğu önünde Fukuşima'daki arıtılmış radyoaktif suyun boşaltılmasını protesto ediyor (EPA)
TT

Çin’den ‘Fukuşima’ yorumu: Deniz ortamını, gıda güvenliğini ve halk sağlığını korumak için gerekli önlemleri alacağız

Hong Konglu balıkçılar, Japonya Başkonsolosluğu önünde Fukuşima'daki arıtılmış radyoaktif suyun boşaltılmasını protesto ediyor (EPA)
Hong Konglu balıkçılar, Japonya Başkonsolosluğu önünde Fukuşima'daki arıtılmış radyoaktif suyun boşaltılmasını protesto ediyor (EPA)

Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan bugün yapılan açıklamada, Japonya'nın Fukuşima sularını okyanusa boşaltma planına ilişkin bir soruya yanıt olarak Pekin'in deniz ortamını, gıda güvenliğini ve halk sağlığını korumak için gerekli önlemleri alacağını duyurdu.

Bakanlık, prosedürlerin ayrıntılarına veya niteliğine ilişkin bilgi vermedi.

Tesis işletmecisine (Tepco) göre, Pasifik'teki tartışmalı operasyonun başlamasının arifesinde bugün, Fukuşima'daki hasarlı nükleer santralden arıtılmış suyun boşaltılmasına yönelik son hazırlıklar başladı. Tokyo’nun boşaltma sürecine başlayacağını duyurması Çin'in öfkesine yol açtı.

İstasyonu işleten Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketi, bir metrekarelik atık suyu yaklaşık bin 200 metreküp deniz suyuyla seyrelttiğini ve yumuşatılmış suyun bir boru hattına akmasına izin verildiğini bildirdi. Açıklamada, suyun analizlere tabi tutularak, daha fazla su aktarılarak seyreltilmesi şartıyla yarından itibaren denize deşarj edileceği belirtildi.

TEPCO'nun hizmet dışı bırakılan Fukuşima Dai-içi Nükleer Enerji Santrali’nin arıtılmış atık suyu depolamak için kullanılan tanklarla (solda) havadan görüntüsü (AFP)
TEPCO'nun hizmet dışı bırakılan Fukuşima Dai-içi Nükleer Enerji Santrali’nin arıtılmış atık suyu depolamak için kullanılan tanklarla (solda) havadan görüntüsü (AFP)

Çin dün Japonya'yı daha önce Pasifik Okyanusu'nu bir ‘kanalizasyon’ olarak kullanmakla suçladıktan sonra ‘nükleer maddeyle kirlenmiş suyu keyfi olarak denize boşaltmayı’ planlamakla itham etmişti. Geçtiğimiz ay Pekin, Fukuşima da dahil olmak üzere on Japon eyaletinden gıda ithalatını yasakladı. Öte yandan ülkenin geri kalanından gelen gıda maddeleri üzerinde radyolojik testler yürütülüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı, Japonya Büyükelçisi'ni bakanlığa çağırarak kararı “bencil ve sorumsuzca” olarak nitelendirdi. Hong Kong ve Makao ise "su ürünleri" ithalatına yasak getirildiğini duyurdu.



Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyor

TT

Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyor

Filistinli yetkili, Uluslararası Adalet Divanı önünde konuştu: İsrail yardımları engellemeyi ‘savaş silahı’ olarak kullanıyor

Üst düzey bir Filistinli yetkili bugün Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere insani yardım erişimini engellemeyi bir ‘savaş silahı’ olarak kullandığını söyledi.

Filistinli yetkili Ammar Hicazi, İsrail'in insani yükümlülüklerine ilişkin bir hafta sürecek duruşmalar başlarken yargıçlara “Bir açlık operasyonuyla karşı karşıyayız. İnsani yardım bir savaş silahı olarak kullanılıyor” dedi.

dfgthy
Filistinli yetkili Ammar Hicazi (sağda) Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) bir duruşmaya katıldı. (EPA)

Hicazi, “Gazze Şeridi'nde Birleşmiş Milletler (BM) destekli tüm fırınlar kapılarını kapatmak zorunda kaldı. Her on Filistinliden dokuzu güvenli içme suyuna erişemiyor. BM ve diğer uluslararası kuruluşların depoları boş” ifadelerini kullandı.

‘Sistematik zulüm’

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistinlilere yönelik insani yükümlülüklerine ilişkin duruşmaların ülkesine yönelik ‘sistematik zulmün’ parçası olduğunu söyledi.

Saar yaptığı basın açıklamasında, “Bu dava, İsrail'i gayri meşrulaştırmak ve zayıflatmak için yapılan sistematik bir zulmün parçasıdır. Mahkemede olması gereken İsrail değil, BM ve UNRWA'dır” diyerek Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na atıfta bulundu.

İsrail duruşmalara katılmıyor, ancak müttefiki ABD çarşamba günü katılacak.

UAD bugün, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'ne yönelik yardıma tam bir abluka uyguladıktan 50 günden fazla bir süre sonra İsrail'in Filistinlilere karşı insani yükümlülükleri üzerine bir haftalık duruşmalar başlattı.

dfvgrthy
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) heyeti, mahkemenin İsrail'in insani yükümlülüklerine ilişkin bir hafta sürmesi planlanan duruşmalarının ilkinde (EPA)

Lahey’deki BM temsilcileri, BM'nin en yüksek mahkemesi olan UAD’da beş gün sürecek maratona saat 10:00'da 15 yargıçtan oluşan bir heyet önünde başladı. Filistin devleti günün büyük bir bölümünde argümanlarını sunacak olan ilk ülke olacak.

Bu hafta, aralarında ABD, Çin, Fransa, Rusya ve Suudi Arabistan'ın yanı sıra Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Afrika Birliği'nin (AfB) de bulunduğu 38 ülke daha görüşlerini sunacak.

Geçtiğimiz aralık ayında BM Genel Kurulu, Norveç tarafından desteklenen ve UAD'dan tavsiye niteliğinde bir görüş bildirmesini isteyen kararı ezici bir çoğunlukla kabul etti.

Kararda UAD'dan İsrail'in BM'nin, kurumlarının, uluslararası örgütlerin ya da üçüncü devletlerin varlığı karşısında ‘Filistinli sivil nüfusun hayatta kalması için gerekli olan acil yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılmasını ve kolaylaştırılmasını sağlamak için’ ne yapması gerektiğine açıklık getirmesi isteniyor.

İsrail, eşi benzeri görülmemiş bir insani kriz yaşayan Gazze Şeridi'ndeki 2,4 milyon Filistinli için hayati önem taşıyan tüm uluslararası yardım akışını kontrol ediyor. İsrail bu yardımı 2 Mart'ta, 15 ay süren kesintisiz çatışmaların ardından kırılgan bir ateşkesin çökmesinden sadece günler önce kesti.

dsfgth
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yiyecek almak için sıraya giren yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini cuma günü yaptığı açıklamada, ‘siyasi amaçlı kıtlığı’ kınadı.

BM'ye göre iki aylık ateşkesin sona ermesinden bu yana yaklaşık 500 bin Filistinli yerinden edildi.

İsrail'in 18 Mart'ta hava ve kara saldırılarına yeniden başlaması, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasıyla tetiklenen savaşın başlangıcından bu yana BM'nin Gazze Şeridi'nde ‘belki de en kötü’ insani kriz olarak nitelendirdiği duruma yol açtı.

Hayal kırıklığı

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, 7 Ekim saldırısında İsrail tarafında çoğu sivil bin 218 kişi öldü.

BM'nin güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre o tarihten bu yana İsrail askeri misillemeleri Gazze Şeridi'nde çoğu sivil en az 52 bin 243 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. 18 Mart'tan bu yana ise en az 2 bin 111 Filistinli yaşamını yitirdi.

İsrailli yetkililer, Hamas'ı Gazze Şeridi'nde halen tutulan 58 esiri serbest bırakmaya zorlamanın tek yolunun askeri baskı olduğunu söylüyor.

dfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırıların yol açtığı yıkımdan (AFP)

UAD'ın tavsiye niteliğindeki görüşlerinin yasal bağlayıcılığı yok, ancak bu tavsiye niteliğindeki görüş İsrail üzerindeki diplomatik baskıyı arttırabilir.

Ocak 2024'te UAD, İsrail'i olası bir soykırım eylemini önlemeye ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin vermeye çağırdı. Mart 2024'te, İbrani devletini soykırımla suçlayan Güney Afrika'nın talebi üzerine mahkeme, Filistin bölgesindeki yaygın ‘kıtlıkla’ başa çıkmak için İsrail'in yeni önlemler alması çağrısında bulundu.

Cenevre'deki Graduate Institute'de doktora öğrencisi olan Haris Horimajic, “Çatışmaya dahil olan taraflar uluslararası hukuka saygı gösterme konusunda çok az kararlılık gösterdiler. Danışma görüşü talebi, Gazze Şeridi'ndeki feci durumun ele alınması için anlamlı bir diyalog kurulamamasından duyulan yaygın hayal kırıklığını yansıtıyor” dedi.

Geçtiğimiz temmuz ayında UAD İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalini ‘yasadışı’ ilan eden ve mümkün olan en kısa sürede sona erdirilmesi çağrısında bulunan bir tavsiye kararı yayınladı.