Süveyda’da Dürzi Şeyhi Hennavi’den ‘geri dönüşü olmayan protesto’ çağrısı

Süveyda’da Dürzi Şeyhi Hennavi’den ‘geri dönüşü olmayan protesto’ çağrısı
TT

Süveyda’da Dürzi Şeyhi Hennavi’den ‘geri dönüşü olmayan protesto’ çağrısı

Süveyda’da Dürzi Şeyhi Hennavi’den ‘geri dönüşü olmayan protesto’ çağrısı

Süveyda’daki düzenlenen protestoların dördüncü gününde Dürzi cemaatinin şeyhi Hamud el-Hennavi yaptığı açıklamada, genel olarak tüm Suriyelilere, özel olarak Dürzi toplumuna ‘seslerini yükseltme, haklarını talep etme ve kesin bir çözüm bulmak için geri dönüşü olmayan protestolar gerçekleştirmeye’ çağırdı. Dürzi şeyhi, “Her sabrın bir sonu var” dedi.

Suriye'nin güneyindeki protestolara, dolaylı da olsa verilen ilk resmi tepki, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın siyasi ve medya danışmanı Luna eş-Şibl’den geldi. Facebook hesabından yaptığı paylaşımda rejime karşı protestocuları ‘paralı askerler’ olarak nitelendiren Şibl açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Onlarca ülkeye, milyarlarca dolara, dünyanın dört bir yanından yüz binlerce teröriste yenilmeyen; onlarca paralı askerle sarsılmayacak.”

Luna el-Şibl paylaşımında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın fotoğrafına yer verdi.

Diğer yandan Dera Halk Meclisi Üyesi Halid el-Abud da Facebook hesabındaki paylaşımında 10 yıl önce Dera'da yaşananlara benzer bir kaderi hatırlatarak Süveyde halkına yönelik tehdit dolu bir açıklama yaptı.

Abud: “10 yılı aşkın süredir ertelenen Dera senaryosunun bugün Süveyde'de gerçekleştiğine inanıyoruz. Tahribat, yıkım, yer değiştirme ve istismar treni bu asil eyaletten çok uzakta olmayacak!” dedi.

Dürzi mezhebinin şeyhi Hamud el-Hennavi Çarşamba günü sosyal medyada yayınlanan mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Suriye krizinin başlangıcından bu yana, vatanı her şeyin üstünde tutmak, kan dökülmesini durdurmak, fitneleri sona erdirmek ve saldırgana karşılık vermek şeklindeki tutumumuz sabittir. Her şeyi kaybettikten sonra hepimizin başına gelen felakete başarılı çözümler bulmak, riskleri savuşturmak ve herkesin sıkıntılarını hafifletmek için çalmadık kapı bırakmayacağız.”

Fotoğraf Altı: Dürzi mezhebinin şeyhi Hamud el-Hennavi, protestolara ilişkin açıklama yaptı. (Facebook hesabı)
Dürzi mezhebinin şeyhi Hamud el-Hennavi, protestolara ilişkin açıklama yaptı. (Facebook hesabı)

Tüm Suriyelileri haklarını aramaya çağıran Şeyh El-Hennavi, açıklamasında şunları söyledi:

“Yetkililer şunu bilmelidir ki işsizlik ve açlık toplumun çöküşünün en büyük etkenleridir. Bu yaygın yolsuzluk, sorunun aslı haline geldi ve ülkenin her bölgesini etkiledi. Suriyeliler vatanseverlik konusunda atalarının çizgisinden sapmamalılar. Birey devletin temelidir. Bugün herkes uyuşturucunun yayılmasından, hukukun yokluğuna, güvenlik ve emniyetin olmayışına, otoriterliğe, vergilere ve tiranlığa kadar yakın tehlikeleri biliyor. Her sabrın bir sonu vardır. Vatandaş kararlı bir çözüm bulmak için cesur bir ses yükseltme ve geri dönüşü olmayan bir protesto hakkına sahiptir.”

Süveyda vilayetinde protestoların dördüncü gününde yüzlerce il ve kasaba sakini, kötüleşen yaşam koşullarını protesto etmek amacıyla Süveyda merkezdeki Es-Seyr Meydanı'na akın etti.

Şam-Süveyda yolu kapatılırken protestocular yolu her 10 dakikada bir trafiğe açtı. (Süveyda 24)
Şam-Süveyda yolu kapatılırken protestocular yolu her 10 dakikada bir trafiğe açtı. (Süveyda 24)

Önceki günlerde olduğu gibi bugün de şehir ve kasaba merkezlerine giden yolların kapatılmasının yanı sıra, çoğu hükümet dairesi ve kurumu ile Baas Partisi'nin Süveyda'daki şubesi kapatıldı. Aktivistler, sosyal medyada yayınladıkları video görüntülerine göre protestocular özgürlük, yabancı güçlerin çekilmesi, Esed'in iktidardan ayrılması ve BM'nin 2254 sayılı Kararının uygulanması çağrısında bulunan sloganlar attılar. BM'nin 2254 sayılı Kararı siyasi bir geçiş dönemini ve tutukluların ve zorla kaybedilenlerin serbest bırakılmasını öngörüyor.

Muhalif medya kaynakları hükümet güçlerinin salı günü Şam kırsalındaki Zakiye kasabasını askeri kordon altına aldığını bildirdi. Başkentin Güneyi adlı haber sitesine göre, hafif ve orta silahlara sahip yüzlerce Yedinci Tümen üyesi ve Askeri Güvenlik Şubesi üyesi, Zakiye kasabasını çevreleyen tüm yolların bulunduğu kontrol noktalarına ve askeri bölgelere konuşlandırıldı. Bu yollar halkın kasabaya akın etmesi korkusu nedeniyle kapatıldı. Bu gelişmeden birkaç gün önce ‘Hizbullah’ın ve İran'ın Suriye'den çıkması ve Süveyda ve Dera'daki protestolara destek verilmesi’ çağrısında bulunan rejim karşıtı duvar yazıları şehrin duvarlarına yazılmıştı.

Fiyatlardaki artışa ve Suriye lirasının çöküşüne karşı tepki artıyor. (AP - Süveyda 24)
Fiyatlardaki artışa ve Suriye lirasının çöküşüne karşı tepki artıyor. (AP - Süveyda 24)

Protesto bölgesi son birkaç gündür güney, kuzey ve sahil kesimlerine kadar genişledi. Protestocular Şam ve Halep kırsalında gösteri yaparak yaşam koşulları ve ekonomik şartlarının iyileştirilmesini talep ettiler. Sahilde onlarca muhalife yönelik tutuklama kampanyası yapıldığı haberleriyle birlikte hareketlenmeler arttı. Bütün bunlar, yoksulluğun, açlığın ve temel ihtiyaçların temin edilememesinin önüne geçemeyen hükümet politikalarının sahildeki halk çevrelerinde karşılık bulmaması ve reddedilmesiyle ilgili bilgilerin sızdırılması ışığında geldi.

Dürzi çoğunluğun yaşadığı Şam yakınlarındaki Cermana'da yaşam koşullarının zor olması nedeniyle büyük gerginlik yaşandığı ifade ediliyor. Konuşma tarzından son derece eğitimli ve kültürlü olduğu anlaşılan ellili yaşlarındaki bir vatandaş Şarku’l Avsat’a şu açıklamalarda bulundu:

“Durum dayanılmaz. Tolere edilemez. Hayat böyle devam edemez. Bu, rejimin anlaması gereken bir şey. İnsanların yaşam koşullarında iyileşme ve siyasi değişim talep etme hakkı var!"

Fotoğraf Altı: Süveyda protestoları dördüncü gününe girdi. (Süveyda 24)
Süveyda protestoları dördüncü gününe girdi. (Süveyda 24)

Ellili yaşlarındaki adam sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buradaki her mezhepten çoğu insan Süveyda ve Dera'yı kasıp kavuran protestoları destekliyor. Cebel ve Horan halkının savunduğu taleplere de destek veriyor. Burada iki gösteri düzenlendi. Başka gösterilerin de olacağına inanıyorum, gördüğünüz gibi sokaklar güvenlik güçleriyle dolu.”

Suriyeli bir başka vatandaş da açıklamasında “Zulme ve aşağılanmaya sessiz kalmayan Cebel halkını selamlıyorum. Burada herkes el ele. Herkes sokağa çıkmalı, yoksa açlıktan öleceksiniz” ifadelerini kullandı.



Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian


Mısır ve Katar, Gazze ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi umuyor

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)
TT

Mısır ve Katar, Gazze ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi umuyor

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)

Mısır ve Katar, Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının yakında uygulanacağına dair umutlarını dile getirdiler.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, ülkesinin ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi için hazırladığı planın ilk aşamasını tamamlamak üzere olduğunu ve ikinci aşamanın yakında başlayacağını umduğunu belirtti.

Abdulati, Mısır'ın Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla insani yardımı daha büyük miktarlarda ve kısıtlama olmaksızın Gazze Şeridi'ne ulaştırmayı umduğunu söyledi. Ülkesinin Gazze'nin yeniden inşası konulu bir konferansın tarihini belirlemek için ABD ile koordinasyon içinde olduğunu açıklayan Abdulati, konferansın Mısır ve ABD'nin eş başkanlığında gerçekleştirileceğini ifade etti.

Güvenlik desteği konusuna da değinen Abdulati, bölgede istikrar ve güvenliği teşvik etme çabalarının bir parçası olarak, Mısır'ın Filistin polisinin eğitimine katılım konusunda Avrupa ülkeleriyle istişareye hazır olduğunu bildirdi.

Katar ise Hamas ve İsrail'in ‘çok yakında’ ikinci aşama görüşmelerine başlamasını umduğunu ifade etti.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, Doha'da düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin önerisiyle ulaşılan ve 10 Ekim'den beri yürürlükte olan Gazze ateşkes anlaşmasına atıfta bulunarak, “İki tarafı mümkün olan en kısa sürede ikinci aşamaya geçmeye zorlamamız gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Ensari, görüşmelerin Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail kontrolündeki bir bölgede bulunan tünellerde mahsur kalan Hamas savaşçılarının akıbeti gibi çetrefilli konuları da içereceğini kaydetti.