Bozuk tarım ilaçları Lübnanlıların gıdasını zehirliyor

Milletvekili Vail Ebu Faur, bozuk tarım ilacı kaçakçılığının çeşitli versiyonlarını ortaya çıkardı ve yargıya bildirdi.

Bekaa Vadisi'ndeki Lübnanlı çiftçiler (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
Bekaa Vadisi'ndeki Lübnanlı çiftçiler (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
TT

Bozuk tarım ilaçları Lübnanlıların gıdasını zehirliyor

Bekaa Vadisi'ndeki Lübnanlı çiftçiler (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
Bekaa Vadisi'ndeki Lübnanlı çiftçiler (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)

Lübnanlı Milletvekili Vail Ebu Faur, bozuk ve kanserojen madde içeren tarım ilaçlarının Lübnan'a kaçak yollarla girdiğini duyurdu. Bu kaçakçılığın ya Suriye sınırından ya da Beyrut Limanı’ndan gerçekleştiğini ifade eden Ebu Faur, Suriye uyruklu bir kaçakçıyı ve onun çeşitli bölgelerdeki Lübnanlı ortaklarını ifşa etti.

Ebu Faur, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada bu bilgilere dayanarak, söz konusu işe karışan şahısların ve şirketlerin isimlerini Perşembe günü (bugün) Cumhuriyet Savcılığı’na bildireceğini söyledi. Ebu Faur, bu tarım ilaçlarının Akkar'dan güneye, Bekaa Vadisi'ne, Lübnan Dağı’na kadar çiftçilerle koordineli bir şekilde organize mafyalar aracılığıyla liman üzerinden kaçırılırken farklı yöntemler kullanıldığına işaret etti. Öyle ki bu ilaçlar, Sağlık Bakanlığı tarafından verilen sahte onaylarla, hayali şirketler ve faturalar aracılığıyla, depolar ve evler için temizlik malzemesi olarak sınırdan geçiyor ve Lübnan'da satılmak üzere yeniden paketleniyor.

(foto altı) Milletvekili Vail Ebu Faur basın toplantısında (Lübnan Ulusal Haber Ajansı NNA)
Milletvekili Vail Ebu Faur basın toplantısında (Lübnan Ulusal Haber Ajansı NNA)

Bu ilaçların kullanımının dünyanın birçok ülkesinde yasak olduğunu vurgulayan Faur şu ifadeleri kullandı: “Lübnan'da Tarım ve Sağlık olmak üzere iki bakanlıkta parti olarak bulunduğumuz dönemde bu ilaçlar yasaktı. ABD ve Avrupa'da, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) yanı sıra Birleşmiş Milletler’de (BM) de aynı durum geçerlidir. Ayrıca bu ilaçların çok sayıda hastalığa neden olduğu kanıtlandı. Lübnan pazarına giren bu ilaçlar çiftçiler tarafından kullanılıyor. Bazıları cehaletten kullanıyor, bazılarıysa tehlikenin farkında ama alternatif olarak kullanıyor ve bazıları da vicdansızlıktan kullanıyor” dedi.

Ebu Faur’a göre bu durumdan etkilenenlerden biri de Lübnanlı çiftçilerdir. Çünkü onlar, mevcut yolsuzluk çemberinin en zayıf halkasıdır. Öyle ki bu tarım ilaçları mahsullerde kullanılmakta ve dolayısıyla evlerimize girerek birçok hastalığa neden olmaktadır. Ebu Faur, “Bu ilaçların bazıları kansere neden olabiliyor. Diğer bazısı da tüm sinir sistemini bozabilmekte, ayrıca çocukların beynine ciddi zararlar verebilmektedir. Bazen de zehirlenmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan semptomlara ek olarak hafıza kaybına neden olabiliyor” ifadelerini kullandı.

Ebu Faur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kaçakçılık faaliyeti, Suriye vatandaşı olan ve Lübnan ile Suriye arasında rahatça hareket eden bir kişi tarafından yönetiliyor. Elimizde iki ülke arasında birlikte çalıştığı tüccarların isimleri de var. Bunların bir kısmının Akkar'dan, diğer bir kısmı da Bekaa'dan olduğunu biliyoruz. Ayrıca bu ilaçlar Lübnan'da paketlenip çiftçilere satılmak üzere temizlik malzemeleri gibi gösterilerek Beyrut Limanı üzerinden varillerle getiriliyor. Gümrük işlerinden sorumlu müdürlük bu durumun farkında mı? Müdürlük, kaçakçılık felaketini kontrol etmekten aciz mi? Limanda yolsuzluğun yaygın olduğunu biliyoruz. Yakında konuyla ilgili ayrıntıları açıklayacağım.”

Başbakan Necib Mikati'yi başta Sağlık, Çevre, Tarım, İçişleri ve Adalet bakanları olmak üzere ilgili bakanlarla acil bir toplantı yapmaya çağıran Ebu Faur, istisnasız tüm Lübnan vatandaşlarının en azından zarar görmesini engellemek adına tüm güvenlik birimlerinin bu konuya bir son vermek üzere hızlı bir şekilde harekete geçmesini istedi.

Bekaa Çiftçiler ve Köylüler Derneği Başkanı İbrahim Tarşişi, Ebu Faur’un bahsettiği konuları doğrulamakla beraber Lübnan'da kamuoyunca tanınan bir vekil ile iş yapan tüccarlara atıfta bulundu.

Tarşişi, Tarım Bakanlığı'nın izin verilen ilaçları belirleyerek izleme ve yönlendirme rolünü oynadığını düşünüyor. Tarşişi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Bu bozuk ve kanserojen ilaçlar, sıkı denetimden dolayı ürünlerini yurtdışına ihraç etmeyen, bilinçsiz ya da bilgisiz çiftçiler tarafından kullanılıyor. Aslında bu ilaçların fiyatı normal izin verilen ilaçlardan da çok düşük değil. Bu ilaçların sayıları sınırlı olmakla beraber çoğu Suriye’den kaçak yollarla getiriliyor. Asıl üretim yerleri ise Türkiye, Çin veya Hindistan” ifadelerine yer verdi. 

Bir başka soruna daha dikkat çeken Tarşişi, Suriye'den kaçak olarak getirilen, ne ithalatında ne de ekiminde herhangi bir kontrole başvurulmayan tarım ürünleri konusunda uyardı. Öyle ki bunların çoğu gerekli gıda standartlarından yoksundur. Yetiştirilmelerinde zehirli böcek ilaçları ve diğer bazı kimyasal ilaçlar kullanılmaktadır. Bütün bunlara rağmen fiyatları, Lübnan ürünleriyle rekabet etmektedir. Ayrıca ülkenin farklı bölgelerine de dağıtılmaktadır.

Lübnan'daki çiftçiler kaçakçılıkla mücadele için seslerini yükseltti. Tarım Sendikaları Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Lübnan Buğday Üreticileri Sendikası Başkanı Necip Faris aynı meseleye vurgu yaparak kaçakçılık operasyonlarının ‘ABD doları’ üzerinden gerçekleştiğini açıkladı.

Suriye’den kaçak yollarla getirilen ürünleri kaçakçılardan satın alan tüccarlar Lübnan ulusal para biriminin dolar karşısında değer kaybetmesine sebep oluyorlar. Faris, “Yurtdışından gelen ürünlerin yoğunluğu nedeniyle patates, soğan, domates ve diğer sebze türlerinin fiyatlarının düştüğüne” dikkat çekti.



HDK’nin İHA saldırılarında onlarca kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarında yer alan Ebu Şuk Mülteci Kampı’ndaki Sudanlılar (AP)
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarında yer alan Ebu Şuk Mülteci Kampı’ndaki Sudanlılar (AP)
TT

HDK’nin İHA saldırılarında onlarca kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarında yer alan Ebu Şuk Mülteci Kampı’ndaki Sudanlılar (AP)
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarında yer alan Ebu Şuk Mülteci Kampı’ndaki Sudanlılar (AP)

Hükümet, sağlık ve yardım kaynakları ile görgü tanıklarına göre, insansız hava aracı (İHA) savaşının bir devamı olarak, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından Sudan ordusunun kontrolü altındaki Kuzey Kordofan eyaletinin başkenti el-Ubeyd'deki aşırı kalabalık bir hapishane ve Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki bir mülteci kampı da dahil olmak üzere Sudan'ın çeşitli yerlerinde düzenlenen saldırılarda onlarca kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı. Öte yandan geçici idari başkent olan Port Sudan şehri, bir hafta boyunca havalimanı, konteyner limanı, otel ve yakıt deposunda meydana gelen patlamaların ardından sakin bir gün geçirdi.

Sudan Hükümet Sözcüsü ve Kültür ve Enformasyon Bakanı Halid el-İaysir dün yaptığı açıklamada, ülkenin merkezindeki Kuzey Kordofan eyaletinin başkenti el-Ubeyd'deki hapishane ve hastaneyi hedef alan HDK’ye ait bir İHA’nın bombalaması sonucu 20 kişinin hayatını kaybettiğini ve 50 kişinin de yaralandığını söyledi. El-İaysir yaptığı açıklamada, el-Ubeyd’deki hapishanede yaşananların tam teşekküllü bir savaş suçu olduğunu ve milislerin Sudanlı sivillere yönelik ihlal kayıtlarına eklendiğini belirtti. El-İaysir, bir terör eylemi olarak nitelendirdiği saldırıyı en sert ifadelerle kınadı.

frgty6
Kuzey Darfur'daki çatışmalardan kaçan yerlerinden edilmiş Sudanlılar, 27 Nisan 2025 (Reuters)

Sudan Doktorlar Ağı ise yaklaşık 5 bin mahkûmun bulunduğu hapishaneye düzenlenen saldırıda 21 kişinin yaşamını yitirdiğini, bazıları ağır olmak üzere 47 kişinin de yaralandığını açıkladı. Ağ, uluslararası insani yardım ve insan hakları örgütlerini, silahsız sivillere yönelik ihlallerin genişlemesini ve nüfus yoğunluğu yüksek büyük şehirlerin hedef alınmasını durdurması için HDK üzerinde daha fazla baskı kurmaya çağırdı.

HDK, yakın bir saldırının sinyalleri arasında el-Ubeyd'i birçok yönden kuşatıyor.

Ebu Şuk Mülteci Kampı bombalandı

Yardım kaynaklarına göre, HDK'nin Darfur bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı Ebu Şuk Mülteci Kampı’nı hedef alan bombardımanında aynı aileden 14 Sudanlı hayatını kaybetti. Ebu Şuk Mülteci Kampı Acil Servisi’nden dün yapılan açıklamada, kampın ‘HDK tarafından ağır topçu ateşine’ maruz kaldığı, aynı aileden 14 kişinin yaşamını yitirdiği ve çok sayıda kişinin de yaralandığı belirtildi. Ebu Şuk Mülteci Kampı, son dönemde HDK'nin yoğun saldırılarına sahne olan Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’de yer alıyor. Bu saldırılarda onlarca kişi hayatını kaybederken yüz binlerce kişi de şehrin mülteci kamplarından göç etmek zorunda kaldı.

dfrgthy
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarındaki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) unsurları (Telegram)

Buna karşılık el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu (yerel bir grup), HDK'nin dün erken saatlerde şehre yeni bir ağır topçu bombardımanı dalgası başlattığını ve aynı zamanda sivil yerleri ve hayati tesisleri ayrım gözetmeksizin hedef alan kamikaze İHA’lar uçurduğunu bildirdi. Grubun resmi Facebook sayfası üzerinden yapılan paylaşımda, “Mermiler ayrım gözetmeksizin yoğun nüfuslu yerleşim bölgelerine yağıyor, kurbanların sayısını arttırıyor ve yıkım alanını genişletiyor. Bu ölümcül döngü her gün tekrarlanıyor. Sabah bombardımanla başlıyor, ardından uzun sürmeyen temkinli bir sükûnet geliyor ve sonra yeni bir şiddetli bombardıman dalgasına dönüşüyor” ifadeleri yer aldı.

El-Faşir, HDK'nin şehre saldırıp kontrol altına alma girişimlerinin Sudan ordusu ve müttefik Darfurlu gruplar tarafından engellendiği bir yıl boyunca yüzlerce saldırıya maruz kaldı. Nisan ayının son haftasında el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu, ‘el-Faşir şehrine ve savunmasız sakinlerine karşı kanlı bir katliam’ olarak tanımladığı olayda 750'den fazla havan topu, roket, tank ve ağır top mermisi kullanıldığını belgeledi.

HDK'nin el-Faşir'deki Zemzem Mülteci Kampı’na yönelik saldırıları, kamp sakinlerinin komşu şehirlere kaçmasına yol açtı ve Birleşmiş Milletler'e (BM) göre yaklaşık bir milyon kişinin yaşadığı kamp ‘neredeyse boş’ hale geldi.

dfrgtyh
Darfur'dan Çad'daki Adre'ye giden yerlerinden edilmiş Sudanlılar (Arşiv - Reuters)

El-Faşir şehri, geniş Darfur bölgesinde HDK'nin kontrolü dışında kalan tek büyük şehir olması nedeniyle ordu ile HDK arasındaki savaşta stratejik bir öneme sahip. BM ve uluslararası gözlemciler önümüzdeki günlerde yaygın vahşetlerin yaşanabileceği uyarısında bulundu.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) 450 binden fazla insanın el-Faşir, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarındaki saldırılardan kaçarak Kuzey Darfur'daki Tavile'ye ulaştığını bildirdi. UNICEF ve ortaklarının sahada 14 sağlık merkezinde hayat kurtarıcı bakım sağladıkları, çocukları taradıkları ve hayat kurtarmak için sağlık hizmeti verdikleri belirtildi.

Port Sudan'da sükûnet

Ülkenin doğusundaki Port Sudan'da, bir hafta süren saldırıların ardından temkinli bir sükûnetin geri geldiğini belirten yerel kaynaklar, ülkede savaşın başladığı Nisan 2023'ten bu yana ilk kez bu tür saldırılara tanık olan kentte hâkim olan endişe ve gerginlik atmosferinin ardından hayatın normale döndüğünü ifade etti. Geçtiğimiz pazar gününden bu yana geçici idari başkent Port Sudan, her gün İHA’larla düzenlenen ve havaalanı, liman ve ana yakıt depolarının yanı sıra Osman Dikne Hava Üssü gibi altyapı ve sivil tesisleri hedef alan yoğun saldırılara maruz kaldı. Ayrıca Sudan ordusunun Kızıldeniz'deki en büyük deniz üssü olan Flamingo Deniz Üssü de hedef alındı.