Mısır muhalefetinin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tutumu ne olacak?

Sivil Demokratik Hareket liderleri iç oylama sırasında " (Sivil Demokratik Hareketi’n Facebook Resmi Sayfası)
Sivil Demokratik Hareket liderleri iç oylama sırasında " (Sivil Demokratik Hareketi’n Facebook Resmi Sayfası)
TT

Mısır muhalefetinin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tutumu ne olacak?

Sivil Demokratik Hareket liderleri iç oylama sırasında " (Sivil Demokratik Hareketi’n Facebook Resmi Sayfası)
Sivil Demokratik Hareket liderleri iç oylama sırasında " (Sivil Demokratik Hareketi’n Facebook Resmi Sayfası)

Mısır Yüksek Seçim Kurulu'nun cumhurbaşkanlığı seçiminin tarihini açıklaması beklenirken Mısır muhalefet partileri de cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma konusundaki tutumlarını netleştirmek için istişarelerini yoğunlaştırıyor.

Muhalefet kaynaklarına göre, seçimlerle ilgili bir karara varmak için şu anda istişareler yapılıyor. Muhalefetin istişari görüşmeleri Mısır Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Müsteşar Velid Hamza'nın "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylık kapısının açılacağı tarih yakında ilan edilecek" açıklamasını yapması ile eş zamanlı geldi.

Sivil Demokratik Hareket’in bünyesindeki partiler, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma konusundaki tutumlarını görüşmek üzere birkaç gün içinde Mısır'da bir araya gelecek.

Mısır Temsilciler Meclisi'nde parlamento çoğunluğu elinde bulunduran Ulusun Geleceği Partisi, geçtiğimiz günlerde "cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'ye destek vereceğini" duyurdu.

Sivil Demokratik Hareket liderlerinden Kemal Ebu Ayta, “Bir sonraki sivil hareket toplantısı iki seçeneğe odaklanacak; ya cumhurbaşkanlığı seçimleri için bir aday açıklanacak ya da yarışa katılacağını açıklayan adaylardan biri desteklenecek.” dedi.

Ebu Ayta, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte şunları söyledi:

“Vurguladığımız şey, hareketin daha önce cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin açıkladığı maddelerdir. Bunların başında düşünce mahkumlarının dosyasının kapatılması, tüm adayların medyada eşit olarak yer alma hakkının sağlanması, adayların ve destekçilerinin sokakta hareket özgürlüğünün sağlanması yer alıyor.”

Sivil hareket 12 partiden oluşuyor: Sosyalist İttifak Partisi, Mısır Sosyal Demokrat Partisi, Anayasa Partisi, Muhafazakarlar Partisi, Reform ve Kalkınma Partisi, Onur Partisi, Adalet Partisi, Komünist Parti, Mısır Sosyalist Partisi, Arap Nasır Partisi, Vefd Partisi, Ekmek ve Özgürlük Partisi (kurulma aşamasında)". Bunların yanı sıra hareket içerisinde aralarında eski cumhurbaşkanı adayı Hamdeyn Sabahi'nin de bulunduğu bir dizi tanınmış kişi yer alıyor.

Mısır’da Vefd Partisi, genel başkanları Abdüsened Yemame'yi cumhurbaşkanlığı için aday gösterirken Cumhuriyet Halk Partisi de genel başkanları Hazem Ömer'i aday gösterdi.

Ebu Ayta, “Sivil hareketin bir aday üzerinde anlaşması ve o kişiyi muhalefetin ‘tek adayı’ olarak sunması, onun yanında durması ve onu tüm gücüyle desteklenmesi gerekiyor.” dedi.

Öte yandan, iyi bilgilendirilmiş bir parti kaynağına göre, cumhurbaşkanlığı seçimleri için hareket içindeki birçok partinin yarışacak potansiyel adayları sunma arzusu varken sivil hareketin tek bir aday etrafında bir fikir birliğine varması zor görünüyor.

İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak Şarku'l-Avsat'a şunları söyledi:

“Mısır cumhurbaşkanlığı için kendi saflarından aday göstermek isteyen birçok partiden (Muhafazakarlar, Anayasa, Reform ve Kalkınma ve Mısır Sosyal Demokratları) güçlü sinyaller görüyoruz. Eski milletvekili Ahmed et-Tantavi cumhurbaşkanlığı için olası bir aday, kendisi sivil hareketin bir üyesi ve aynı zamanda El-Kerame Partisi’nin bir üyesi, daha önce ise partinin genel başkanıydı.”

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmak isteyen siyasi partiler veya güçler, adaylık şartlarını yerine getirmek için iki seçeneğe sahiptir; Anayasanın 142. maddesine göre aday ya mecliste en az 20 Milletvekilinin oyunu alacak ya da en az 15 ilde oy kullanma hakkına sahip en az 25 bin vatandaşın imzasını alacak.

Temsilciler Meclisi'nde Vefd Partisi'nin 39, Cumhuriyet Halk Partisi'nin ise 50 milletvekili bulunuyor. İyi bilgilendirilmiş bir parti kaynağına göre Sivil Hareket, üzerinde anlaşmaya varılması halinde potansiyel adayı için onay almak üzere sokağa başvurabilir.

Ebu Ayta, Sivil Hareket’in bir adayın etrafında potansiyel fikir birliğine varma arzusuyla ilgili olarak şunu belirtti: “Oturup bir aday üzerinde anlaşmaya varmamız gerekiyor, ama birçok sorun var. Bu sorunları aşabileceğimizi umuyorum. Seçimlerle ilgili ortak bir karara varılması yönünde umudum var. Halen sürekli bir istişare halindeyiz.”



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.