Washington’ın askeri hareketliliği Bağdat'ı şaşkına çevirdi

Ayn el-Esed Hava Üssü’nde hareketlilik tüm hızıyla sürerken Anbar’daki silahlı gruplar ortadan kayboluyor

Irak Genelkurmay Başkanı Korgeneral Abdulemir Yarallah, ülkenin batısındaki Ayn el-Esed Hava Üssü’nü ziyaret etti (Irak Genelkurmay Başkanlığı)
Irak Genelkurmay Başkanı Korgeneral Abdulemir Yarallah, ülkenin batısındaki Ayn el-Esed Hava Üssü’nü ziyaret etti (Irak Genelkurmay Başkanlığı)
TT

Washington’ın askeri hareketliliği Bağdat'ı şaşkına çevirdi

Irak Genelkurmay Başkanı Korgeneral Abdulemir Yarallah, ülkenin batısındaki Ayn el-Esed Hava Üssü’nü ziyaret etti (Irak Genelkurmay Başkanlığı)
Irak Genelkurmay Başkanı Korgeneral Abdulemir Yarallah, ülkenin batısındaki Ayn el-Esed Hava Üssü’nü ziyaret etti (Irak Genelkurmay Başkanlığı)

Irak’ta farklı kaynaklar, geçtiğimiz hafta yaşanan dikkat çekici iki hareketliliğe değindi. Bunlardan biri ABD ordusuna ait askeri kargo uçaklarının Ayn el-Esed Hava Üssü’ne gerçekleştirdiği yoğun iniş ve kalkışlar, diğeri ise ülkenin batısındaki Anbar’da konuşlu İran'a yakın silahlı grupların aniden ortadan kaybolmaya başlamasıydı.

Irak Genelkurmay Başkanı Korgeneral Abdulemir Yarallah, cumartesi günü ABD tarafından kullanılan Ayn el-Esed Hava Üssü’nü ziyaret etti. Korgeneral Yarallah, gazetecilere yaptığı açıklamada olağan dışı bir askeri hareketliliğin olmadığını ve ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçleri varlığının sınırlı sayıda ve eğitim amaçlı olduğunu söyledi.

Uluslararası Koalisyon'un ‘bölgedeki gelişmelerin sıradan bir işleyiş olduğunu’ açıklamasına rağmen ziyaret, ABD’nin farklı bölgelerde attığı adımlara ilişkin belirsizliğin arttığı bir dönemde gerçekleşti.

Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı Sözcüsü Pilot Tümgeneral Tahsin Hafaci, Ayn el-Esed Hava Üssü’nün Irak'a ait olduğunu ve Iraklı subaylar tarafından denetlendiğini, Uluslararası Koalisyon güçlerinin, üssün sadece küçük bir bölümünde konuşlu olduklarını söyledi.

DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyon eski Sözcüsü Albay Myles B. Caggins, yerel bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, ABD’nin Irak ve Suriye arasındaki bölgede, düzenli ve aralıksız devam eden askeri hareketliliğinin olduğunu belirtti.

ABD ordusunun, bölgede görev yapan ve Ohio’dan gelen bir askeri birliğin yerine New York’tan gelen başka bir askeri birliği getirmekten başka bir adım atmadığını söyleyen Albay Caggins, “Yakında bir savaşın yaşanacağını söylemek çok saçma” ifadelerini kullandı.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin Güvenlik Danışmanı Halid el-Yakubi, daha önce yaptığı bir açıklamada, ABD’nin Irak’ta askeri yığınağa başladığı iddialarını yalanlamış, ABD ordusunun Suriye'de konuşlu birliklerini değiştirdiğini söylemişti.

Şarku’l Avsat’a konuşan üst düzey bir güvenlik yetkilisi, ABD askerlerinin Irak'ta değil, Suriye topraklarındaki sınırlarda konuşlandığını kaydetti.

Irak hükümeti, ABD ile Irak arasındaki güvenlik anlaşmasını imzalamadan önce ABD’li yetkililerden ‘Irak hava sahasında insansız hava araçlarının (İHA) uçuşunun, ancak Irak hükümetinin onayıyla gerçekleşeceğine dair güvence almıştı.

Iraklı askeri bir heyet, bundan yaklaşık iki hafta önce ABD’nin başkenti Washington’ı ziyaret etti. Heyet, ABD tarafıyla  gerçekleşen görüşmelerden çıkan sonuçların uygulanması amacıyla, Uluslararası Koalisyonla ortak bir yüksek komite kurulması yönünde anlaşmaya varıldığını duyurdu. Ancak Iraklı kaynaklar o sıra yaptıkları değerlendirmelerde, heyetin ‘ABD’lilerin bölgeyle ilgili bir şeyler planladıklarını sezdiğini’ söylediler.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, 7 Ağustos'ta Washington'da Iraklı mevkidaşı Sabit Muhammed el-Abbasi’yi kabul etti (Pentagon)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, 7 Ağustos'ta Washington'da Iraklı mevkidaşı Sabit Muhammed el-Abbasi’yi kabul etti (Pentagon)

Washington'ın Bağdat'la yeterince bilgi paylaşmaması nedeniyle Bağdat'ta hükümet ve siyasiler arasında büyük bir kafa karışıklığı oluştu. Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin liderlerinden biri, sahadaki yaşananların ABD ordusunun rutin hareketleriyle tutarlı olmadığını söyledi.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre Bağdat hükümeti ABD’li yetkililere son dönemde Irak topraklarındaki askeri hareketlilikle ilgili birçok soru sordu, ancak Washington henüz bunlarla ilgili bir yorumda bulunmadı.

Koordinasyon Çerçevesinden bir lider, Iraklı yetkililerin ve hatta Şii partilerinin liderlerinin tartıştıkları konunun doğrulanmış bir bilgiye sahip olmadıklarından spekülasyondan ibaret olduğunu ve ABD’lilerin bir şeyleri sakladıklarını öne sürdü.

Üssün çevresindeki köylerden görgü tanıkları, daha önce böyle bir askeri hareketliliğe tanık olmadıklarını, bu hafta dışında üsteki hareketliğin hiç bitmediğini söylediler.

Öte yandan Enbar’daki güvenlik görevlileri ve aşiret liderleri, DEAŞ’la mücadelenin sona ermesinden bu yana ilk kez bölgedeki silahlı grupların neredeyse tamamının ortadan yok olduklarının farkına vardıklarını belirttiler.

Şarku’l Avsat’a konuşan Enbarlı bir güvenlik yetkilisi, silahlı grupların karargâhlarını gösteren tabelaların yanı sıra üzerinde sembollerin olduğu bayrakların aniden ortadan kaybolduğunu söyledi.

Iraklı bir güvenlik kaynağı, bazı silahlı grupların karargahlarını terk ederek bilinmeyen yerlere taşındıklarını, ancak halen Enbar’da olabileceklerini belirtti.

Bağdat ve Enbar’daki güvenlik yetkilileri, saha kaynaklarının verdiği bilgiler hakkında yorum yapmaktan kaçınırken Enbar'daki yerel yetkililer, son haftalarda bölgede grupların oluşturduğu konvoyların alışılmadık bir hızda hareket ettiğini gördüklerini teyit ettiler.



Silahlı çeteler: Netanyahu'nun savaş sonrası Gazze vizyonu

Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)
Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)
TT

Silahlı çeteler: Netanyahu'nun savaş sonrası Gazze vizyonu

Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)
Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)

İzzeddin Ebu Ayşe

Hamas ve hükümetinin Gazze üzerindeki güvenlik kontrolünü kaybetmeye başladığı bir zamanda, Gazze Şeridi’nin içinde çetelerin ve milislerin ortaya çıkması, Hamas’ta savaştan sonra harap olmuş şehrin yönetimini devralacak alternatif bir yapının oluşturulduğu korkusunu uyandırdı. İsrail, savaşın ertesi günü için alternatif bir yapı bulmaya veya oluşturmaya çalışıyor.

frgthyujı
Ebu Şebab, Gazze'de varlık göstermeye çalışan ve kendilerini Hamas'a muhalif olarak tanıtan bir dizi silahlı çeteden sadece biri (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Gazze içinde son olarak milisler ve çeteler aktif hale geldi, bunlar silah taşıyor, gün ortasında sokaklara iniyor ve havaya ateş ediyorlar. Hamas tarafından yönetilen hükümetin otoritesi dışında faaliyet gösteren silahlı çeteler ilk kez böyle açıkça kendilerini gösteriyorlar.

Yağma

Silahlı çeteler Gazze'de görüldükleri andan itibaren yağma, soygun ve hırsızlık eylemleri gerçekleştirdiler. Gazellilere onlar için bir sığınak veya onları korumak, güvenlik ve istikrar sağlamak amacıyla var olduklarını göstermediler. Bu durum sivilleri çok korkuttu ve bu oluşumlara olan güvenlerini kaybetmelerine neden oldu.

Geçtiğimiz mayıs ayında çeteler şimdiye kadarki en büyük eylemlerini gerçekleştirerek yardım depolarını ve dükkanları soydular, içerideki malları yağmaladılar. Hamas’ın güvenlik personellerinden bazıları onları durdurmaya çalıştığında ise doğrudan ateş açtılar ve aralarında şiddetli çatışmalar yaşandı.

dfgthy
İsrail, Gazze'de görevleri Hamas'ı ortadan kaldırmak olan çeteleri donatıyor ve silahlandırıyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Gazze'deki çetelerin ve milislerin faaliyetleri önemli ölçüde gelişti. Öyle ki, İsrail’in kontrolündeki Netzarim askeri kontrol noktasının yakınlarında bir silahlı çete yaygın şekilde faaliyet göstermeye başladı. Üyeleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyine ulaşmaya çalışan yardım tırlarını soyar ve yağmalar oldu.

Organize eylemler

Ancak, kendisine el-Yasir” adını veren ve misyonu sivilleri Hamas üyelerinden korumak ve onlara yardım etmek olan bir örgütün ortaya çıkmasıyla durum önemli ölçüde değişti. Birçok kişi için bu oluşumların İsrail himayesinde faaliyet gösterdiği ve misyonlarının Hamas'ı ortadan kaldırmak olduğu açık hale geldi.

Yasir veya kendisine verdiği adla “Halk Güçleri” örgütü, Gazze Şeridi'nin en güneyinde, Refah'ın doğusunda faaliyet gösteriyor. 2024'ün sonlarında ismi ve silahlı grubunun faaliyetleri öne çıkıp duyulur hale gelen Yasir Ebu Şebab adlı kişi tarafından yönetiliyor.

Bölge temizliği

Yasir’in çetesi, insani yardım tırlarını soyuyor ve Gazze Şeridi'ndeki herhangi bir alana girmelerini engelliyordu. Ancak, bu silahlı grup faaliyetlerini geliştirdi ve dönüştürdü. Şimdi iddia ettiğine göre, bölgeleri Hamas üyelerinden temizliyor ve sivilleri korunmaları için temizlediği alanlara yönelmeye çağırıyor.

Şarku'l Avsat'ın Indepenedent Arabia'dan aktardığı analize göre, Ebu Şebab'ın faaliyetleri genişledi ve örgütüne yaklaşık 300 üye katarak onları Kalaşnikof tipi silahlarla donattı. Onları eğitti, silah kullanma becerilerini geliştirdi ve ardından onları sahada konuşlandırdı.

Halk Güçleri’nin attığı ilk adım, Refah'ın doğusundaki bölgeyi sakinlerinin geri dönüşü için hazırlamak oldu. Yasir Ebu Şebab, bölgeyi Hamas’tan temizledikten sonra o bölgenin sakinlerini evlerine dönmeye çağırdı. Hâlâ tamamen İsrail ordusu tarafından kontrol edilen, askerlerin ve tankların konuşlandırıldığı bölgesine gelecek herkese barınak, yiyecek ve güvenlik sağlama sözü verdi.

Sivilleri Hamas'tan korumak

Ebu Şebab, İsrail askeri kontrolü altındaki Kerem Şalom (Kerem Ebu Salim) sınır kapısına yakın bir bölgede faaliyet gösteren silahlı grubuna ait bir video yayınladı. Bu videoda üyeleri, üzerinde Filistin bayrağı ve Terörle Mücadele Mekanizması ifadesi bulunan askeri üniformalar giyiyordu.

Ebu Şebab, “Filistinlileri statükocu Hamas hükümetinin teröründen ve yardım hırsızlarından korumak için bir güç kurdum. Refah'ın doğusundaki bölgelerde yüzlerce aileyi korumak ve onlara yardım dağıtmak için çalışıyorum. İsrail askeri kontrolü altındaki bölgelerdeyiz ve bu bir tercih değil, zorunluluk. Ayrıca zorla göç ettirme planını engellemeye de çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.

İsrail destekli silahlı gruplar

Aslında, Ebu Şebab örgütünün oluşumu Gazze Şeridi'nde daha önce benzeri görülmemiş bir durum sayılıyor. İlk kez bir grup Filistinli diğer sakinlerden ayrılıp, kendilerini Hamas'a muhalif ve yardımları koruyan özel bir güç olarak tanıtıyor. Ancak Gazze sakinleri bunun tam aksini düşünüyor ve onları gıda yardımlarını yağmalayan bir çete olarak görüyor.

Ebu Şebab, Gazze'de ortaya çıkıp kendilerini Hamas'a muhalif olarak tanıtmaya çalışan silahlı çeteler arasında sadece bir örnek. Nitekim Gazze Şeridi'nin orta bölgesinde ikinci, batıda üçüncü ve doğuda dördüncü bir çete ortaya çıktı. Bu çetelerin tüm üyeleri Gazze Şeridi’ni işgal eden İsrail güçlerinin kontrolü altındaki bölgelerde bulunuyorlar.

Aslında, daha sonra İsrail'in Gazze'deki çetelerin ve milislerin silahlandırılmasının ve kuruluşunun arkasında olduğu ortaya çıktı. İsrail’in resmi yayın kuruluşu Kan, Tel Aviv'in Başbakan Binyamin Netanyahu'nun onayıyla Hamas'a karşı olan silahlı milis grupları ve çeteleri silahlandırdığını açıkladı.

Kan, İsrail'in bu grup ve çetelere kaos yaratma, Hamas ile mücadele ve askerlerin hayatlarını koruma amacıyla büyük miktarda silah aktardığını bildirdi. Netanyahu da bunu açıkça kabul ederek, “Hamas'ı çeşitli yollarla yenmek için çalışıyoruz. Gazze'deki milis grupları silahlandırmamız, tüm güvenlik servisleri başkanlarının önerilerine dayanıyordu” dedi. Ne var ki bu adım İsrail'de önemli bir muhalefetle karşılaştı.

Ertesi güne hazırlık

Siyasi araştırmacılar, İsrail'in milis grupları donatma, hazırlama ve silahlandırma motivasyonunun, savaşın ertesi günü sorununu çözmeyi amaçladığını iddia ediyor. Netanyahu, Gazze Şeridi'nde Hamas, Fetih veya Arap güçlerinin kontrolü ele geçirmesini reddediyor. Bu ikilemi aşmak ve sonunda onları Hamas hükümetine alternatif bir organa dönüştürmek için de milisleri destekliyor ve Gazze üzerindeki kontrollerini genişletmelerini sağlıyor.

Siyasi araştırmacı Ekrem el-Ali, “Bu adım sadece bir başlangıç. İsrail ordusu, Yasir Ebu Şebab grubunun misyonlarını gerçekleştirme başarısının ardından, milis gruplar deneyiminin kapsamını ilave alanları da kapsayacak şekilde genişletmeye çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Ali şöyle devam ediyor, “İsrail’in bu pilot planı, Hamas'ı devirmenin alternatif bir hükümet kurulmasını gerektirdiğinin fark edilmesiyle hazırlandı. Sahada dayattığı çözüm, bu milislerin savaştan sonra ve Hamas zayıflatıldıktan sonra Gazze'yi yönetmesinin önünü açabilir.”

Ali, İsrail ordusunun bu milislerin, kendi kuvvetlerinin bölgeleri işgal etmesi, temizlemesi ve ardından silahlı milislere teslim etmesi planına dayanarak, Hamas'ın çöküşünü önemli ölçüde hızlandırdığına inandığını belirtiyor. Bu çözümün kaos, şiddet ve toplumsal yıkım yaratabileceğini ifade edyor.

Hamas onları hedef alıyor

Sahada, Hamas’ın geride kalan az sayıdaki unsurları da boş durmuyor. Ebu Şebab’ı hedef alan operasyonlar düzenlediler, birçoğunu öldürdüler ve bu çetelere karşı güvenlik operasyonları düzenlemeye devam ettiler.

Hükümetin Medya Ofisi Direktörü İsmail Sevabite, “İsrail Gazze'de bir güvenlik ve toplumsal kaos yaratmaya çalışıyor, ancak kaosun yayılmasına izin vermeyeceğiz ve bedeli ne olursa olsun bununla mücadele edeceğiz” dedi.

Bu çete ve milis gruplar ayrıca Fetih hareketinin eleştirileriyle de karşı karşıya kaldı. Fetih Sözcüsü Münzir el-Hayek, “Bu çeteler İsrail örtüsü altında faaliyet gösteriyor ve Filistin halkının geleneklerinin dışında eylemler gerçekleştiriyorlar. Tel Aviv'in bu çetelere desteği, kaos ve güvensizliği yaymayı ve Filistin Otoritesi’nin Gazze Şeridi'ne geri dönmesini engellemeyi amaçlayan savaşın ertesi günü ile ilgili planının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çebrilmiştir.