Irak’ta yolsuzluk paralarının ve partilerin gücünün yerel seçimlere etkisine dair korkular

Büyük partiler ve bloklar, sonuçlara ulaşmak için büyük miktarda para ayırıyor.

Irak parlamentosunun internet sitesinde 14 Ağustos’taki üyelerinin oturumuna ilişkin yayınlanan bir fotoğraf
Irak parlamentosunun internet sitesinde 14 Ağustos’taki üyelerinin oturumuna ilişkin yayınlanan bir fotoğraf
TT

Irak’ta yolsuzluk paralarının ve partilerin gücünün yerel seçimlere etkisine dair korkular

Irak parlamentosunun internet sitesinde 14 Ağustos’taki üyelerinin oturumuna ilişkin yayınlanan bir fotoğraf
Irak parlamentosunun internet sitesinde 14 Ağustos’taki üyelerinin oturumuna ilişkin yayınlanan bir fotoğraf

Irak’ta Bağımsızlardan oluşan bir koalisyon, eyalet seçimlerinde yolsuzluk parasının kullanılması riskinin artması konusunda uyardı. Çok sayıda yeni siyasi gücün yanı sıra parlamentoda çok sayıda bağımsız milletvekilinin yer aldığı koalisyon, yargıya, 18 Aralık’ta Kuzey Kürdistan bölgesinin vilayetleri hariç tüm Irak vilayetlerinde yapılması planlanan yerel seçimlerde yolsuzluk davalarında uzmanlaşmış bir mahkeme kurma çağrısında bulundu.

Koalisyon, yaptığı açıklamada, ‘bir dizi siyasi bloğun eyaletlerde en fazla sandalyeyi elde etmek için büyük meblağlar tahsis ettiğine dair neredeyse kesin bilgilerin dolaşmasından duyduğu ciddi endişeyi’ dile getirdi. Son kez yapıldıktan 10 yıl sonra gerçekleştirilen seçimlerin sonuçlarının yolsuzluk fonları kullanılarak manipüle edilmesinin, halkın iradesine ve siyasi kararlarına gerçek bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Koalisyon, ‘yolsuzluk yapılan siyasi paranın kullanıldığına ilişkin şüphelerin hızlı bir şekilde teşhis edilmesi ve gerekli ve caydırıcı tedbirlerin alınması için’ Seçim Komisyonu’na, Dürüstlük Komisyonu’na ve Başsavcılık’a, ‘seçim kampanyaları öncesinde ve sırasında şüpheli ve abartılı harcamaları bildirmek üzere acil iletişim hatları tahsis edilmesi’ yönünde acil bir çağrıda bulundu.

Bağımsız Seçim Komisyonu, Ağustos başında parti ve siyasi ittifak için seçim harcamalarına ilişkin tavanı belirledi. Tahsis edilen miktar, 250 dinar (yaklaşık 17 sent). Bu miktar, seçim bölgesindeki seçmen sayısıyla ve seçim bölgesindeki parti listesi veya siyasi ittifak adaylarının sayısıyla çarpılıyor.

Koalisyon, açıklamasında ‘Yüksek Yargı Konseyi’nin, seçimlerde yolsuzluk konusunda uzmanlaşmış bir mahkeme oluşturarak bu organları görevlendirmesi ve seçim sonuçlarını çarpıtmak amacıyla yolsuzluk fonlarını kullanan kişilere karşı dava açma prosedürlerini kolaylaştırması’ çağrısı yaptı.

Seçim sürecinde harcanacak fonların kaynağı konusunda sıkı denetim ve takip mekanizmalarının oluşturulmasının, oy satın almayla ilgili ihlallerin veya seçim sonuçlarını çarpıtmaya yönelik girişimlerin takip edilmesinin önemine dikkat çekildi.

Bağımsızlar Koalisyonu, daha önce yaklaşan seçimlere katılmayacağını duyurmasına rağmen, seçimlerin bu atmosferde yapılmasının rakiplere saldırmak için bir fırsat olduğunu vurguladı.

2015 yılında yayınlanan Irak Siyasi Partiler Kanunu, partilerin mali durumlarına ilişkin kesin kriterler getiriyor, onların Federal Maliye Bakanlığı’na yıllık rapor sunmalarını zorunlu kılıyor ve iç ve dış kuruluşlardan veya partilerden fon almalarını engelliyor. Ancak gözlemciler, büyük partilerin çeşitli iç ve dış taraflardan büyük miktarda para alma ve müteahhitlik ve hükümet projelerinin satın alınmasından çifte fon elde etme gibi büyük partiler tarafından gerçekleştirilen büyük suiistimallerden bahsediyor. Bu durum, seçim rekabetinin yeni ortaya çıkan güçler ve partilerin aleyhine, etkili partilerin lehine yönelme eğiliminde olmasına neden oluyor.

Aynı şekilde ‘reddediciler’ grubu, Irak’ta yaklaşan eyalet seçimlerinin hiçbir anlamı olmadığını ve istenilen değişimi sağlayamayacaklarını dile getirdi.

Grup, seçimlere katılmayı reddettiklerini beyan eden siyasi partiler ile medya ve kültürel şahsiyetlerin bir karışımı. Geçen cuma günü yaptığı açıklamada, “Herhangi bir seçim uygulamasının demokrasiyi ve siyasi çoğulculuğu teşvik eden unsurlara sahip olması gerekir. Ancak iktidar partilerinin lehine dönen Sainte-Lague yönteminin benimseneceği yaklaşan seçimler bu partilerin nüfuzunu derinleştirecek” dedi.

Grup ayrıca, iktidardaki partilerin adayları ve seçmenlerin iradesini satın almak amacıyla milyarlarca kamu parasını istiflemesi nedeniyle, seçim denklemini hâlâ kontrol eden siyasi paranın etkisine değindi.

Şarku’l Avsat’ın aktardığı açıklamada, “İktidar partileri, şu anda bağımsız ve sivil nitelikte birçok adres ve programla vatandaşı yanıltan, fırsat eşitsizliğine yol açan gölge partiler kurmaya çalışıyor” denildi.

Reddediciler grubu, “Silahlı grupların hakimiyeti ve devlet kurumlarındaki kotalarının genişletilmesi, hâlâ demokratik deneyimin özüne yönelik gerçek bir tehdit oluşturuyor” şeklinde konuştu.

Bu silahlı grupların, Seçim Komisyonu da dahil olmak üzere anayasal kurumların çalışmalarını baltalamaya çalıştıklarına dikkat çeken grup, “Dolayısıyla mevcut hibrit durumdan, devlet kurumlarının baskı ve tehdit olmadan ülkeyi yönetmesine olanak tanıyan bir duruma geçişi garanti edecek hiçbir şey yok” değerlendirmesinde bulundu.

Yüksek Seçim Komisyonu, 38 siyasi ittifak, parti ve aday arasında bağımsız olarak dağıtılan, 15 ilde yaklaşık 280 sandalyeyi doldurmak için yarışan 6022 adayın katılım göstereceğini açıkladı.

Halkın katılım oranının seçmen sayısının yüzde onunu geçemeyeceği korkusu göz önüne alındığında, seçimlerin zamanında yapılması ve başka bir tarihe ertelenmesi olasılığı konusunda hâlâ şüpheler var. Sadrcı hareket, Başbakan Muhammed es-Sudani liderliğindeki ‘Mezopotamya Hareketi’ ve yeni ortaya çıkan güç ve partilerin geniş bir yelpazesi ise çekimser. Beklentiler, partilerin katılımının bu sefer çekimser kalmasına rağmen, son parlamento seçimlerinde katılımın yüzde 25 civarına düşmesine dayanıyor.



Yahya Sinvar'ın öldürülmesine övgü konusunda Batı'da fikir birliği

Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar (Arşiv- EPA)
Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar (Arşiv- EPA)
TT

Yahya Sinvar'ın öldürülmesine övgü konusunda Batı'da fikir birliği

Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar (Arşiv- EPA)
Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar (Arşiv- EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, dün yaptığı açıklamada, Gazze'deki savaşı ateşleyen 7 Ekim 2023 saldırısının beyni Hamas lideri Yahya Sinvar'ın öldürüldüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat Sinvar'ın ölümüyle ilgili küresel tepkileri derledi:

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris

Harris, Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar'ın İsrail eliyle öldürülmesinin, Hamas'ın İsrail'e yönelik oluşturduğu tehdidin ortadan kaldırılması açısından ileri bir adım olduğunu söyledi.

Milwaukee, Wisconsin'de gazetecilere yaptığı açıklamada: “Adalet yerini buldu... Sinvar, 7 Ekim kurbanları ve Gazze'de öldürülen rehineler de dahil olmak üzere binlerce masum insanın öldürülmesinden sorumluydu” ifadelerini kullandı.

 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron

“7 Ekim'de meydana gelen terör saldırılarının ve barbarca eylemlerin asıl sorumlusu Yahya Sinvar'dır. Bugün aralarında 48 yurttaşımızın da bulunduğu mağdurları ve onların yakınlarını üzüntüyle düşünüyorum. Fransa, Hamas'ın elinde bulunan tüm rehinelerin serbest bırakılmasını talep ediyor."

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock

“Sinvar, İsrail'i ve halkını yok etmek isteyen acımasız bir katil ve teröristti. 7 Ekim terörünün planlayıcısı olarak binlerce insana ölüm, bütün bir bölgeye tarifsiz acılar yaşattı. Hamas artık tüm rehineleri serbest bırakmalı, silahlarını bırakmalı ve Gazze'deki halkın acıları nihayet sona ermeli.”

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani

“Görünüşe göre Hamas'ın askeri lideri öldürüldü ve bu anlamda İsrail'in Hamas teröristlerine karşı meşru müdafaasını gerçekleştirmiş olabileceğini düşünüyorum... Hamas liderinin ortadan kaybolmasının Gazze'de bir ateşkese yol açacağını umuyorum.”

İngiltere Savunma Bakanı John Healey

“Ben şahsen 7 Ekim'deki terör saldırısından sorumlu olan Sinvar gibi bir terörist liderin yasını tutmayacağım ve Birleşik Krallık hükümeti gibi ben de bunun sadece Yahudi halkı için İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en kanlı güne değil, aynı zamanda bir yıldan fazla süren çatışmalara ve tahammül edilemez düzeyde Filistinli sivil kayıplara neden olduğunu kabul ediyorum.”

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Demokrat Chuck Schumer

“Sinvar'ın inançları ve eylemleri İsrail ve Filistin halkına büyük acılar yaşattı, onun sahneden çekilmesinin tüm rehinelerin hızlı bir şekilde geri dönmesine ve İsrail halkının güvenliğini sağlayacak, tam bir insani yardım sağlayacak ve Gazze halkının geleceği için yeni bir yol açacak düşmanlıkların sona erdirilmesine yönelik müzakerelerin önünü açması için dua ediyorum.

ABD Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçi lider Mike Johnson

"Hamas ve Hizbullah'ın kana susamış liderlerinin gitmesiyle Biden-Harris yönetimi, yılanın başı İran'a karşı maksimum baskı kampanyasını uygulamak için artık İsrail ile omuz omuza çalışmalı. Biden-Harris yönetiminin stratejilerini kınamasına rağmen, Başbakan (Binyamin) Netanyahu İsrail adına, bizi Ortadoğu'da yeni bir güvenlik ve özgürlük gününün eşiğine getiren çok sayıda ve kesin zaferler elde etti. Bu anın boşa gitmesine izin veremeyiz."

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot

“Yahudi aleyhtarı katliam yapan, çok sayıda terör saldırısı gerçekleştiren Hamas terör örgütüne ölümcül bir darbe vuruldu... Savaşa dair çevrilmesi gereken bir sayfa, çevrilmesi gereken bir sayfa. Gazze'de... bölgenin barışa giden yolunda açılması gereken bir sayfa.”

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan

Hamas lideri Yahya Sinvar'ın öldürülmesinin "gerçekten de Hamas'a hepimizin görmek istediği uzun vadeli darbeyi vurmasını" sağlamak için harekete geçilmesi gerekiyor.

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Mark Rutte

"Şahsen ben onu dünyadaki herhangi bir akıllı insan gibi özlemeyeceğim."

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen

"Yahya Sinwar'ın öldürülmesi Hamas hareketini büyük ölçüde zayıflattı."

İngiltere Başbakanı Keir Starmer

"İngiltere, Sinwar'ın öldürülmesi üzerine ağlamayacak ve 7 Ekim saldırısı kurbanlarının ailelerini düşünecek."