Sudan ordusu ile HDK arasında çatışmalar yeniden şiddetlendi

Ordu güçleri Port Sudan kentinde (arşiv - Reuters)
Ordu güçleri Port Sudan kentinde (arşiv - Reuters)
TT

Sudan ordusu ile HDK arasında çatışmalar yeniden şiddetlendi

Ordu güçleri Port Sudan kentinde (arşiv - Reuters)
Ordu güçleri Port Sudan kentinde (arşiv - Reuters)

Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Pazartesi sabahı Hartum'un güneyindeki Al-Sahara bölgesinde yer alan Zırhlı Kolordu çevresinde çatışmalar yeniden başladı.

Görgü tanıkları Arap Haber Ajansı'na (ANA) HDK’nın el-Şecera kampına kuzey ve doğu tarafından saldırdığını söyledi. Vatandaşlar, şehir merkezindeki eski Omdurman mahallelerinde iki taraf arasında şiddetli çatışmaların yaşandığını söyledi. Bölge sakinleri ayrıca Omdurman'ın güneyindeki Mühendisler Birliği civarında ve Kolordu'nun batısındaki Umbada el-Mansura, Hamad el-Nil ve el-Murabat mahallelerinde de çatışmaların meydana geldiğini belirtti.

Ordu, Omdurman'ın kuzeyindeki Karari askeri bölgesinden kentin batı ve güneyinde Hızlı Destek Kuvvetlerinin kontrolündeki bölgelere top atışları gerçekleştirdi.

Omdurman şehrini Kuzey Hartum'a bağlayan ve enerji hattının ana noktası olan Şambat Köprüsü'nü kontrol altına almak amacıyla, Ağustos ayının başından bu yana Omdurman mahallelerinde iki taraf arasında çatışmaların temposu arttı.

Görgü tanıkları, HDK’nın konuşlandığı alanlar çevresinde bu sabahın erken saatlerinden itibaren savaş uçaklarının yoğun bir şekilde uçtuğunu, çatışma sesleri ve şiddetli patlamaların duyulduğunu ifade etti.

Hızlı Destek Kuvvetleri, Hartum eyaletinin çoğunu kontrol ederken ordu, Nil'in her iki yakasındaki başkenti oluşturan Omdurman, Bahri ve Hartum bölgelerini birbirine bağlayan köprüler üzerinden ikmal yollarını kesmeye çalışıyor.

Ordu ile HDK arasındaki çatışmalar Nisan ayının ortasından bu yana sürüyor ve çatışmayı sona erdirecek bir çözüm henüz ufukta görünmüyor.

Hamideti, Sudan krizinin çözümüne yönelik vizyonunu sundu

Öte yandan HDK lideri Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), kapsamlı bir çözüm ve yeni Sudan devletinin kurulmasına yönelik bir vizyon sunarak, mevcut krizin çözümünün ‘barışçıl bir çözüme geri dönmek’ olması gerektiğini vurguladı.

Hamideti, çatışmanın çözümünün barışçıl olması gerektiğini belirterek, Sudan'daki savaşların temel nedenlerini ele alan kapsamlı bir siyasi çözüm ve uzun vadeli bir ateşkes anlaşmasına varılması için çalışma çağrısında bulundu.

“Mevcut savaş, Sudan’daki tüm savaşları sona erdiren bir savaş olmalı” diyen Hamideti, hükümet sisteminin, hükümetin her kademesinde adil ve özgür seçimlere dayanan demokratik ve sivil olması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, tek bir profesyonel ulusal askeri kurum inşa etmek için mevcut birçok askeri yapıdan yeni bir Sudan ordusu inşa edilmesi gerektiğini de ifade etti.

HDK lideri, siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve Sudan'ın her bölgesinden kadınların iktidara gelmesi için mümkün olan en geniş siyasi ve sosyal tabanın dahil edilmesi için çalışmalar yapılması çağrısında bulundu.

Hamideti; radikal, partizan, aile veya aşiret ideolojisi olsun, yasa dışı tekelci güç ve nüfuz eğilimlerinin yönetimin her kademesinden tasfiye edilmesi gerektiğini belirtti.

Burhan: Ordu ve halk birlik içinde

Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah El Burhan, ‘dünyanın farklı yerlerinden gelen hainler ve paralı askerler karşısında ordu ve halkın birlikte yan yana durduğunu’ söyledi.

Sudan Egemenlik Konseyi, Burhan'ın Port Sudan’daki Flamingo Deniz Üssü'ne yaptığı ziyarete ait bir video yayınladı.

Burhan burada yaptığı konuşmada, ordunun tek başına savaştığını vurgulayarak şunları ekledi:

"Yüce Allah'a güvenerek ve destekçimiz olmadan tek başımıza savaşıyoruz ki bu da bizim çok gurur duyduğumuz bir şey."

Kaynaklar, geçtiğimiz Cuma günü Burhan'ın Nil Nehri eyaletindeki Atbara'da kaldığını ve 48 saat içerisinde ‘geçici idari başkent’ Port Sudan’da bir tura başladığını söyledi.

Burhan, Flamingo Üssü ziyaretinde yaptığı açıklamada, “Hiçbir anlaşma yok, ellerimizi isyancıların eline bırakmayacağız ve ordu zafere kadar savaşmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Burhan, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın başladığı 4 ayı aşkın bir süredir ilk kez ülkenin doğusunda Kızıldeniz’e bakan Port Sudan’a gitti.



Sudan'da yeni bir sivil başbakanın atanması ne anlama geliyor?

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü'nün (WIPO) eski genel direktörü Dr. Kâmil el-Tayyib İdris
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü'nün (WIPO) eski genel direktörü Dr. Kâmil el-Tayyib İdris
TT

Sudan'da yeni bir sivil başbakanın atanması ne anlama geliyor?

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü'nün (WIPO) eski genel direktörü Dr. Kâmil el-Tayyib İdris
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü'nün (WIPO) eski genel direktörü Dr. Kâmil el-Tayyib İdris

Manaf Saad

Güvenilir kaynaklara göre Sudan Egemenlik Konseyi, 19 Mayıs 2025 Pazartesi günü Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü'nün (WIPO) eski genel direktörü Dr. Kâmil el-Tayyib İdris'in Sudan Başbakanı olarak atanmasını, kendisine, görevli hükümeti feshedip tam yürütme yetkisine sahip yeni bir hükümet kurma yetkisi verilmesini onayladı.

Bu atama, Dr. Abdullah Hamduk'un 2 Ocak 2022'de istifa etmesinden bu yana tam yetkili bir başbakana sahip sivil bir hükümete doğru atılan ilk resmi adım. Hamduk, 2019 yılında eski cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir'in devrilmesinin ardından bu görevi üstlenmişti. Beşir yönetimi aracılığıyla İslamcılar 1989'daki askeri darbeden itibaren devlet kurumlarını kontrol etmeye başlamışlardı.

Uluslararası hukuk alanında doktora yapan Kâmil Idris ile tarım ekonomisi alanında doktora yapan Abdullah Hamduk'un birçok dikkat çekici benzerliği bulunuyor. En dikkat çekici olanı, sol görüşlü bir entelektüel geçmişe sahip olmaları, erken yaşlarda Sudan'daki sol harekete katılmaları ve Birleşmiş Milletler içindeki mesleki kariyerleri. 1997-2008 yılları arasında Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü'nün genel direktörlüğünü yapan İdris, en büyük uluslararası örgütlerden birinin başkanı olan ilk Sudanlı ve ilk Afrikalılardan biriydi. Daha sonra Uluslararası Yeni Bitki Çeşitlerini Koruma Birliği'nin genel sekreteri oldu. Hamduk ise çok sayıda uluslararası ve bölgesel kuruluşta çalıştı; bunların en önemlisi, 2016 yılında BM Afrika Ekonomik Komisyonu'nun vekil genel sekreterliği göreviydi.

Afrika Birliği, Sudan ordusu ile o dönem müttefik, şu anki savaşta ise düşman olan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki ittifak tarafından Ekim 2021'de gerçekleştirilen askeri darbenin ardından Sudan'ın üyeliğini askıya alma kararı almıştı. Karar, yönetimin askeri darbe ile değiştirilmesini reddeden ve üye devletleri demokratik geçiş ve sivil yönetim yolunu izlemeye zorlayan Afrika Birliği'nin kuruluş ilkelerine dayanıyordu. O tarihten beri Afrika Birliği, Sudan'ın tam üyeliğini yeniden elde etmesinin, yalnızca resmi ve atanmış bir hükümet değil, gerçek anlamda yürütme gücüne sahip bir sivil geçiş hükümetinin kurulmasına bağlı olduğu yönündeki net tutumunu korudu.

Sudan'ın güvenliği, Afrika Boynuzu'nun güvenliğine hizmet etmektedir ve Sudan'ın uğrayacağı herhangi bir zarar, tüm Afrika kıtasını etkileyecektir

Ancak darbeden sonra Sudan'daki siyasal gerçeklik, özellikle darbeci taraflar arasında 2023 Nisan ayında savaşın patlak vermesiyle daha da karmaşık bir hal aldı. Savaş, Sudan sahnesinde işleri daha karmaşık hale getirdi, Afrika Birliği'nin etkili bir eylemde bulunma gücünü azalttı, arabuluculuk araçlarını zayıflattı ve ülkedeki meşruiyet krizini derinleştirdi. Afrika Birliği, Sudan'ın üyeliğini yeniden elde etmesi için sivil bir hükümet kurulması şartına prensipte uymaya devam ederken, bu şartın uygulanması siyasi gerginliklere, çatışan bölgesel çıkarlara, sivil güçler arasında bölünmeye ve ciddi bir çözüm dayatma konusunda, zayıf uluslararası iradeye tabi olmaya devam etti.

regthy
Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve eski Başbakan Abdullah Hamduk, 21 Kasım 2021'de Sudan'da sivil yönetime geçiş anlaşmasını imzaladıktan sonra (AFP)

Sudan ordusunun son dönemdeki askeri zaferleri, el-Cezire ve başkent Hartum eyaletleri üzerinde kontrolü yeniden ele geçirmesi ile Darfur ve Kordofan'daki istikrarlı ilerleyişi, başta Afrika Birliği olmak üzere uluslararası toplum ile diplomatik normalleşme dosyasını aktifleştirmeye ve ülkeyi savaşa sürükleyen darbe sürecini tersine çevirmeyi amaçlayan adımlar atmaya itmiş görünüyor.

Bu durum, özellikle Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf'un son olarak Bağdat'ta düzenlenen Arap Zirvesi marjında ​​yaptığı olumlu açıklamaların ardından geldi. Yusuf, Sudan Silahlı Kuvvetleri'nin birçok bölgede kontrolü yeniden sağlayabilmesinden umutlu ve iyimser olduğunu söyledi. “Sudan'ın güvenliği, Afrika Boynuzu'nun güvenliğine hizmet etmektedir ve Sudan'ın uğrayabileceği herhangi bir zarar, tüm Afrika kıtasını etkileyecektir” değerlendirmesinde bulundu. Kâmil İdris'in tam yetkilerle başbakan olarak atanması, sivil siyasi sürecin yeniden canlandırılması yoluyla Afrika Birliği ile normalleşme yönünde atılmış bir adım olarak görülüyor.

gp
HDK’nin kontrolüne geçmesinin ardından yerinden edilenlerin barındığı Zemzem Kampı’ndan kaçanlar, Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde, gıda yardımı almak için sıraya girmiş 13 Nisan (AFP)

Ancak bu atama tek başına yeterli değil. Yeni hükümetin, askeri bir otoritenin sivil cephesi olarak görülmemek için kapsamlı bir ulusal siyasi mutabakat sürecine girişmesi gerekecek. Devrim güçlerini, bölge temsilcilerini, savaşa dahil olmayan siyasi ve sivil güçleri de içine alan geniş bir mutabakat sağlamaya ve savaşın etkilerini ortadan kaldırmaya çalışması, bunun yanı sıra, köklerine ve derin nedenlerine inilerek savaşın sona erdirilmesi için ciddi çabalar sarf etmesi de gerekecek.

Yeni sivil hükümet, savaşın yoğun yaşandığı bir ortamda eğitim, sağlık, yerel yönetim ve güvenlik gibi sosyal hizmetlerin sağlanmasında büyük zorluklarla karşı karşıya kalacaktır. Bu görevler, büyük çabalar ve formalitede memnuniyetle karşılamanın ötesinde, sivil hükümetin gerçek görevlerini yerine getirmesini sağlayacak gerçek uluslararası ve bölgesel desteğin sağlanmasını gerektiriyor.

ckı8o
Fotoğraf: Majalla

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Sudan'da yıkıcı bir iç savaşın yaşandığı ve günümüzdeki en büyük insani felaketlerden birine dönüştüğü bir ortamda yeni bir sivil başbakanın atanması, normal bir siyasi hadise olarak okunamaz. Aksine bu, ülkedeki mevcut siyasi, askeri ve insani tablonun karmaşıklığı içinde değerlendirilmelidir. Bu atamanın çok yönlü sonuçları olacaktır ve bunlar, Sudan'da istikrarı sağlamayı ve iyi yönetişim kurmayı amaçlayan kapsamlı bir siyasi süreçle bağlantısına bağlı olarak değişecektir.