DEAŞ binlerce kişiyi kaçırmakla suçlanıyor

DEAŞ saldırılarının gerçekleştiği dönemde, Rakka’da 800 kişi kayboldu. (Şarku’l Avsat)
DEAŞ saldırılarının gerçekleştiği dönemde, Rakka’da 800 kişi kayboldu. (Şarku’l Avsat)
TT

DEAŞ binlerce kişiyi kaçırmakla suçlanıyor

DEAŞ saldırılarının gerçekleştiği dönemde, Rakka’da 800 kişi kayboldu. (Şarku’l Avsat)
DEAŞ saldırılarının gerçekleştiği dönemde, Rakka’da 800 kişi kayboldu. (Şarku’l Avsat)

Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Zorla Kaybedilme Mağdurları Günü olarak ilan 30 Ağustos’ta her yıl uluslararası çapta toplantılar ve düzenlenen etkinliklerle söz konusu soruna dikkat çekiliyor. Şarku’l Avsat, söz konusu gün vesilesiyle, terör örgütü DEAŞ’ın elinde kaybolan insanlara ışık tutuyor. Sayılarının binlere ulaştığı tahmin edilen bu insanlardan bazılarının aileleri, kaybolma hikayelerini anlatırken bunu ‘kapanmayan bir yara’ olarak niteliyor.

Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Suriye’deki Kayıp Şahısların Akıbetini Aydınlatma Bağımsız Vakfı üyeleri, geçtiğimiz günlerde Suriye’nin kuzeyindeki Rakka kentinden gelen kayıp şahısların aileleriyle Zoom üzerinden iletişim kurmaya başladı. Bu, kayıp Suriyelilerin akıbetini ortaya çıkarmayı amaçlayan kurumun çalışmaları için bir başlangıç oldu. Sivil toplum kuruluşları 2011 yılından bu yana 100 binden fazla kişinin kaybolduğu tahmininde bulunuyor. Bu kuruluşlar, bunların çoğundan merkezi hükümeti sorumlu tutuyor. Bununla birlikte, suçlamalar muhalif gruplara ve terör örgütlerine kadar uzanıyor.

Suriye Adalet ve Sorumluluk Merkezi İcra Direktörü Muhammed el-Abdullah yaptığı açıklamada ‘DEAŞ’ın elinde kaybolan Suriyelilerin sayısının 8 bin ila 10 bin arasında olduğunun tahmin edildiğini’ söyledi.

Kayıp Şahısların Akıbetini Aydınlatma Bağımsız Vakfı üyelerinin temas kurduğu aileler arasında, tek oğlu İsa dokuz yıl önce DEAŞ tarafından kaçırılan muhalif aktivist Halef el-Gazi de bulunuyor.

Gazi, Şarku’l Avsat’a, oğlunun nasıl kaçırıldığını ve akıbetini ortaya çıkarmak için gösterdiği çabaları şöyle anlattı:

“Annesi ve ben İsa’nın evimizin kapısını çalıp ‘İşte döndüm baba’ demesini bekliyoruz. Onun ruhunun her zaman etrafımızda dolaştığını ve bir an olsun yanımızdan ayrılmadığını hissediyoruz.”

Takma ismi Mahasin olan 30 yaşındaki Rakkalı genç bir kız ise Şarku’l Avsat’a, 2017’de Rakka’da bir internet kafede çalışırken örgüt tarafından kaçırılan kız kardeşi Abir’in hikayesini aktardı. Mahasin, iddia edildiği gibi Uluslararası Koalisyon Güçleri ile iş birliği yaptığı için örgütün kız kardeşini idam ettiğini duyurmasına şüpheyle yaklaşıyor. Kendisinin ve ailesinin geri kalanının halen onun akıbetini öğrenmeyi beklediğini vurguluyor.



Şarku’l Avsat kaynakları: Hamas Türkiye'den anlaşmayı Trump'a iletmesini istedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Şarku’l Avsat kaynakları: Hamas Türkiye'den anlaşmayı Trump'a iletmesini istedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Şarku’l Avsat’a konuşan iki kaynak, Hamas’ın Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes için girişimde bulunmaya çalıştığını ve ateşkes önerisini ABD Başkanı Donald Trump yönetimine iletmek için Türkiye'den destek talep ettiğini söyledi.

Kimliklerinin gizli kalması koşuluyla ayrı ayrı konuşan iki kaynak, Hamas yönetiminin, Hamas Hareketi tarafından önerilen ‘kapsamlı anlaşma’ ya da diğer adıyla ‘paket anlaşmasının’ Türkiye ile ABD arasındaki ’iyi ilişkilerden’ dolayı Türk yetkililer tarafından Trump yönetimine iletilebileceğine inandığını söyledi.

Hamas'ın önerisi, üzerinde mutabık kalınan sayıda Filistinli mahkûmun salıverilmesi karşılığında tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını, savaşın durdurulmasını ve İsrail'in Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinden çekilmesini öngörüyor.

Hamas Liderlik Konseyi Başkanı Muhammed Derviş başkanlığındaki heyet, pazar günü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü. Derviş, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile de bir araya gelerek savaşın durdurulmasıyla ilgili görüşün yanı sıra, Filistin'in iç durumuna ve diğer konulara değindi.

Kaynaklardan biri Hamas'ın Türkiye'nin desteğini istemesiyle ilgili tutumunu, Hamas'ın tüm İsrailli rehineleri teslim etmesi halinde savaşın durmasını garanti edeceğini söyleyen ABD Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler’in açıklamalarına dayandırdığını, ancak İsrail'in bu girişimi reddettiğini açıkladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetindeki bazı bakanlar tarafından yapılan açıklamalar da bu tutumu teyit ediyor.

Kaynaklardan diğeri ise şunları söyledi:

“Türkiye'deki görüşmeler, Türk yetkililere, Hamas’ın vizyonunu Washington'a iletmek için mevcut ABD yönetimiyle olan iyi ilişkilerini kullanmaları gerektiği mesajını vermeyi amaçlıyordu.”

İki kaynak da ABD'nin bu öneriyi kabul etmesi için İsrail'e baskı yapılmasında daha büyük bir rol oynaması amacıyla, arabulucu Katar da dahil olmak üzere Donald Trump yönetimindeki yetkililere mesajın iletilmesi için şimdiye kadar başka araçların da kullanıldığı konusunda hemfikir.

Kaynakların aktardıklarına göre Hamas, Gazze'deki savaş devam ederken gerçekleşmesini istediği anlaşılan Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde bir anlaşmaya varılması için ABD’nin tutumuna güveniyor. Kaynaklardan biri Trump'ın İran ile nükleer programı konusunda geçici de olsa bir çözüme ulaşmayı istediğini söyledi.

Hamas’tan kaynakların birkaç gün önce Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre Hamas’ın vizyonu ‘bölgesel ve uluslararası garantilerle beş yıl sürecek uzun bir ateşkese’ hazır ve açık olmasına dayanıyor.

Hamas, herhangi bir ateşkes anlaşmasının İsrail güçlerinin Gazze'den çekilmesini ve belirli bir insani protokol uyarınca insani yardımların Gazze Şeridi’ne girişini de kapsamasını istiyor. Hamas ayrıca Arap, Müslüman ve Avrupa ülkelerinin desteğini alan Mısır'ın önerisi doğrultusunda, Gazze'yi tam yetki ile yönetecek, bağımsız ve fraksiyona bağlı olmayan kişilerden oluşan bir Filistin komitesinin kurulmasını kabul ettiğini de açıkladı.