Uluslararası Koalisyon, Suriye’de Arap aşiretleri ile SDG arasındaki çatışmalar sonrasında sükunet çağrısında bulundu

Suriye Demokratik Güçleri unsurları (SDG Facebook sayfası)
Suriye Demokratik Güçleri unsurları (SDG Facebook sayfası)
TT

Uluslararası Koalisyon, Suriye’de Arap aşiretleri ile SDG arasındaki çatışmalar sonrasında sükunet çağrısında bulundu

Suriye Demokratik Güçleri unsurları (SDG Facebook sayfası)
Suriye Demokratik Güçleri unsurları (SDG Facebook sayfası)

ABD liderliğinde DEAŞ’a karşı mücadele çerçevesinde kurulan Uluslararası Koalisyon, Suriye’nin kuzeydoğusunda Washington’un desteklediği Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Arap aşiretleri arasında devam eden şiddetli çatışmalara son verilmesi çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’ten aktardığı habere göre, Koalisyon tarafından dün yapılan açıklamada, “Suriye’nin kuzeydoğusundaki şiddet sona ermeli” denildi.

Söz konusu açıklamada, DEAŞ’ın uyuyan hücrelerine karşı mücadelede ‘dikkatin dağılması’ halinde örgütün yeniden canlanması yönünde risk olduğu da vurgulandı.

ABD destekli olan, YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu SDG, birçok suça karıştığı gerekçesiyle bir Arap komutanın tutuklamasının ardından Arap aşiretlerinde başlayan huzursuzluğu bastırmak için Suriye’nin doğusundaki Deyr-i Zor’a takviye kuvvetler gönderdi.

Çatışmalar, SDG tarafından kontrol edilen Fırat Nehri’nin doğusundaki Arap aşiret bölgesinde yer alan stratejik petrol hattında yer alan bazı kasabalarda Pazar gününden bu yana devam ediyor.

Görgü tanıkları ve yerel kaynaklara göre, çatışmalarda her iki taraftan en az 40 unsur ve 15 sivil öldü.

Söz konusu çatışmalar, SDG’nin Arap aşiretlerinin oluşturduğu Deyr-i Zor Askeri Konseyi’ne başkanlık eden ‘Ebu Havle’ lakaplı Ahmed el Habil’i gözaltına almasının ardından patlak verdi.

Habil aynı zamanda, SDG’nin önde gelen Arap komutanlarından biriydi.



Gazze: İsrail bombardımanında 29 kişi öldü... Hastanelerde benzeri görülmemiş bir yakıt krizi

Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)
Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)
TT

Gazze: İsrail bombardımanında 29 kişi öldü... Hastanelerde benzeri görülmemiş bir yakıt krizi

Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)
Filistinli iki kadın, bu sabah İsrail'in bombardımanında hayatını kaybeden kurbanlar için ağlıyor (Reuters)

Filistin Televizyonu, İsrail'in bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği hava saldırılarında 29 Filistinlinin öldürüldüğünü bildirdi.

Filistin Haber Ajansı (Safa), "Bu sabah Gazze Şehri'nin güneydoğusundaki El-Zeytun Mahallesi'nin Askula bölgesindeki El-Şafii Okulu'na düzenlenen İsrail bombardımanı sonucu 5 vatandaşın şehit olduğunu, çok sayıda kişinin de yaralandığını" bildirdi. Ayrıca, "Güney Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus kentinin kuzeybatısındaki el-Karara kasabasının Mevasi bölgesindeki bir çadırı hedef alan İsrail saldırısı sonucu 4 vatandaşın şehit olduğunu, birçok kişinin de yaralandığını" ifade etti.

Filistinliler, Gazze'nin merkezindeki El-Bureyc kampına düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceliyor (AFP)Filistinliler, Gazze'nin merkezindeki El-Bureyc kampına düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından hasarı inceliyor (AFP)

Buna karşılık, Nasır Hastanesi, "Han Yunus'un batısındaki el-Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin barındığı çadırlara düzenlenen İsrail saldırısında, 6 kişinin şehit olduğunu ve 10'dan fazla kişinin de yaralandığını" bildirdi.

Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın dün yarattığı olumlu atmosfere rağmen gerçekleşti. Trump, Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki ateşkes önerisine "olumlu" yanıt vermesinin "iyi" olduğunu ve bu hafta çatışmaların sona erdirilmesine yönelik bir anlaşmaya varılmasının muhtemel olduğunu ima etti.

Eşi görülmemiş yakıt krizi

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı bugün, hastanelerde elektrik jeneratörlerinin çalışması için gerekli yakıtın eşi görülmemiş bir kriz noktasına ulaştığı konusunda uyarıda bulundu.

Bakanlığın bugünkü açıklamasında, krizin, sağlık sisteminin ve faaliyette kalan hastanelerin aşırı yıpranmasını daha da kötüleştirdiğini belirterek, “Ağır vakalardan kaynaklanan artan baskı, hayati bölümlerin çalışması için elektrik jeneratörlerinin devrede kalmasının önemini daha da artırıyor” denildi.

Bakanlık, “İsrail işgali, hastanelerin çalışması için ek süre tanımayan yakıt miktarını kısıtlama politikası izliyor” diyerek, “Geçici ve acil çözümlerin devam etmesi, hayat kurtaran bölümlerin çalışmasının durması anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.