Tunus’ta insan kaçakçılığı ve kara para aklama ağlarına yönelik operasyonlar sürüyor

Yasa dışı göçle bağlantılı uluslararası bir ağ ortaya çıkarıldı.

 Afrikalı göçmenler Tunus sahillerinden çıktıktan sonra İtalya kıyılarına doğru yol alıyor (AFP)
Afrikalı göçmenler Tunus sahillerinden çıktıktan sonra İtalya kıyılarına doğru yol alıyor (AFP)
TT

Tunus’ta insan kaçakçılığı ve kara para aklama ağlarına yönelik operasyonlar sürüyor

 Afrikalı göçmenler Tunus sahillerinden çıktıktan sonra İtalya kıyılarına doğru yol alıyor (AFP)
Afrikalı göçmenler Tunus sahillerinden çıktıktan sonra İtalya kıyılarına doğru yol alıyor (AFP)

Tunus İçişleri Bakanlığı’na bağlı Ulusal Muhafızlar Genel Müdürlüğü dün, Tunus’un başkenti yakınlarındaki Aryana vilayetindeki el-Nasr mahallesinde insan kaçakçılığı suçlarından elde edilen kara paranın aklanmasıyla ilgili uluslararası bir ağın ortaya çıkarıldığını ve tutuklamalar gerçekleştirildiğini duyurdu. Büyük miktarda Tunus parasına el konularak tutuklanan ağ üyelerinden birinin Sahra’nın güneyindeki bir ülkeden geldiği belirtildi.

Söz konusu tutuklama, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni arasında, insan kaçakçılığı yapan suç ağlarının artan faaliyetleri nedeniyle İtalya ve Avrupa’ya düzensiz göçmen akışının artmasının ele alındığı telefon görüşmesinin ardından gerçekleşti. Diğer yandan Tunuslu yetkililerin, güvenlik güçlerinin insan kaçakçılığıyla suçlanan bazı kişilere karşı çok sayıda başarılı operasyon gerçekleştirdiği ve Avrupa Kıtası’na göçmen akışını engellemeye yönelik planlar hazırladığı yönündeki duyurusuyla da aynı zamana denk geldi.

Güvenlik servisleri, sanık hakkında yapılan soruşturmalar sonucunda, sanığın mali değeri yaklaşık 131 bin Tunus dinarı (yaklaşık 44 bin dolar) olan 72 posta havalesi aldığının tespit edildiğini belirtti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre savcılık, sanığın tutuklu kalmasına ve genç erkekleri Tunus topraklarından Avrupa’ya göndermek üzere çalışan bu suç ağının uzantılarını aramaya devam etmeye karar verdi.

Diğer yandan, özellikle geçtiğimiz aylarda göçmenlerin İtalya’ya doğru en önemli çıkış merkezlerinden birini temsil eden Safakes’de Ulusal Muhafızlar, göçmenlerin Avrupa’ya yasa dışı geçişinde kullanılan tekne yapımına yönelik atölyeleri ortaya çıkarmayı başardı. Dokuz bot ve bazı makinelerin yanı sıra söz konusu ekipmanı komşu İtalya’ya yönelik hareket noktalarına taşımak için kullanılan bir kamyona da el konulduğu belirtildi.

Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu’nun (göçmenlik meseleleriyle ilgilenen bir insan hakları örgütü) Sözcüsü Ramazan İbn Ömer, karmaşık göç sorunlarının çözümünde güvenlik çözümlerinden uzaklaşma çağrısı yaptı. Göçmenlerin zorla sınır dışı edilmesinin veya uluslararası insan ticareti ağlarının tutuklanmasının düzensiz göç krizini çözmek için tek başına yeterli olmadığını kaydetti.

İbn Ömer, Tunus ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkiler hakkında şunları söyledi:

“1995’teki başlangıcından bu yana adil bir ilişki olmadı. Zira anlaşma esas olarak düzensiz göçün azaltılması fikri üzerine kuruldu. Gerisi sadece görüntüden ibaret.”

İbn Ömer basına yaptığı açıklamada, Tunus devleti ile AB arasında yakın zamanda varılan anlaşmayı da eleştirdi. Bu bağlamda AB ülkelerinin söz konusu anlaşmayı yalnızca göçmenleri zorla sınır dışı etmek için kullanacağını, gerçek kalkınma çözümleri sunmayacağını savundu.



Hamas: Açlık ve soykırım savaşı sürerken müzakerelerin anlamı yok

Filistinliler Han Yunus'taki halka açık bir mutfakta yiyecek almaya çalışıyor (AP)
Filistinliler Han Yunus'taki halka açık bir mutfakta yiyecek almaya çalışıyor (AP)
TT

Hamas: Açlık ve soykırım savaşı sürerken müzakerelerin anlamı yok

Filistinliler Han Yunus'taki halka açık bir mutfakta yiyecek almaya çalışıyor (AP)
Filistinliler Han Yunus'taki halka açık bir mutfakta yiyecek almaya çalışıyor (AP)

Hamas'ın üst düzey yöneticilerinden biri, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki "açlık savaşı" göz önüne alındığında herhangi bir ateşkes müzakeresinin "anlamsız" olduğunu belirterek, uluslararası toplumu İsrail hükümetine "açlık suçunu" durdurması için baskı yapmaya çağırdı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hamas Siyasi Büro Üyesi Basim Naim yaptığı açıklamada, "İsrail işgalcileriyle dolaylı müzakerelerin bir anlamı yok ve İsrail işgalinin Gazze Şeridi'nde Filistin halkına karşı sürdürdüğü açlık ve imha savaşı göz önüne alındığında, yeni ateşkes önerileriyle uğraşmanın da bir anlamı yok" dedi. Naim, "Uluslararası toplumun, Gazze'deki açlık, susuzluk ve öldürme suçunu durdurması için Netanyahu hükümetine baskı yapması gerekiyor" ifadesini kullandı.

İsrail'in 18 Mart'ta Gazze Şeridi'nde yüzlerce Filistinliyi öldüren ani hava saldırılarıyla Hamas'la ateşkesi sona erdirdiğini belirtmekte fayda var. İsrail o tarihten bu yana Gazze'ye yardım girişini yasakladı, fırınlarda un, yakıt, hastanelerde ise yaraları tedavi etmek için kullanılan ilaç ve malzemeler tükeniyor.

Bu gelişme, İsrail askeri sözcüsünün pazartesi günü Gazze Şeridi sınırında yaptığı açıklamada, "ordunun son dönemdeki başarılarına ve Hamas üzerindeki baskılara rağmen" hareketin esir takası anlaşmasını kabul etmeye "isteksiz" kaldığını duyurmasının ardından geldi.

Sözcü Evi Devrin, "Organize bir planımız var" dedi. (Saldırının) yeni ve yoğun bir aşamasına, Gideon'un Vagonları Operasyonu'na doğru ilerliyoruz" diyerek şöyle devam etti: "Operasyonun amacı tutuklularımızı geri getirmek ve Hamas rejimini devirmek." The Times of Israel'e göre, "Bu iki amaç birbirine bağlı" dedi.