İran'dan Suriye-Irak sınırının ‘kapatılmasına’ karşı uyarı

ABD güçleri Suriye'nin doğusundaki Deyrizor kırsalında ( Arşiv- Şarku’l Avsat)
ABD güçleri Suriye'nin doğusundaki Deyrizor kırsalında ( Arşiv- Şarku’l Avsat)
TT

İran'dan Suriye-Irak sınırının ‘kapatılmasına’ karşı uyarı

ABD güçleri Suriye'nin doğusundaki Deyrizor kırsalında ( Arşiv- Şarku’l Avsat)
ABD güçleri Suriye'nin doğusundaki Deyrizor kırsalında ( Arşiv- Şarku’l Avsat)

Şam hükümeti, Suriye’nin doğusundaki Deyrizor'da Arap aşiretleri ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında günlerdir devam eden çatışma hattına girmekle suçlanırken, dün İran, ABD güçlerinin Suriye ve Irak'ta DEAŞ’a karşı bir kampanya yürütmeye hazır olduğuna dair bir süredir ortalıkta dolaşan iddialara atıfta bulunarak Suriye- Irak sınırının kapatılmasının sonuçlarına ilişkin uyarıda bulundu. Sınır, İran'la müttefik olan Şii milislerin iki ülke arasındaki sınırı geçmesini engellemek için kapatıldı.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan dün ülkesinin Beyrut'taki büyükelçiliğinde düzenlediği basın toplantısında, hiçbir tarafın Suriye ile Irak arasındaki ulaşım yollarının ve sınırlarının kapatılması için çalışamayacağını söyledi. Abdullahiyan, “Irak-Suriye sınır bölgesinin kendi haline bırakılması gerektiğini tüm dış taraflar çok iyi biliyor” diyerek, Suriye-Irak sınırının ‘geçmişteki güvenlik durumuna ve askeri gerilime dönmesine gerek olmadığını’ aktardı.

Bir süredir ABD’lilerin İran bağlantılı milislere Irak-Suriye sınırının kapatılacağı yönünde uyarıda bulunduğuna dair haberler ortalıkta dolaşıyor ancak ABD’li yetkililer, bu tür bir eyleme hazırlanıldığını iddialarını yalanlayarak, misyonun DEAŞ'le mücadeleyle sınırlı olduğunu vurguladı.

Bu bağlamda Suriye'nin doğusundaki SDG güçleri ile Arap aşiretlerine mensup kişiler arasında devam eden çatışmalar da altıncı gününe girdi. Her iki tarafın destekçileri arasındaki gerilim ise artıyor. SDG, hükümet güçlerini ‘çatışmayı körüklemek amacıyla silahlı aşiretlere silah ve teçhizat sağlamakla’ suçlarken, çatışmaların ‘aşiret şeyhleri ​​ve bölge halkının talebi üzerine’ sürdüğüne dikkati çekti



Lübnan: İsrail’e roketli saldırı düzenleyen 'ana grup’ tutuklandı

Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
TT

Lübnan: İsrail’e roketli saldırı düzenleyen 'ana grup’ tutuklandı

Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)

Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnanlı güvenlik kaynakları, Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü tarafından pazar günü tutuklanan silahlı grubun, daha önce tutuklanan ve (Filistin ve Lübnan uyruklu oldukları bilinen) üyeleri geçtiğimiz mart ayında biri Nebatiye bölgesindeki Kefer Tabnit ve Arnoun beldeleri arasındaki bölgeden, diğeri de aynı bölgedeki Kakaiyat el-Cisr’den olmak üzere İsrail'e yönelik iki roketli saldırı gerçekleştirdiklerini itiraf eden grubun ‘ana unsuru’ olabilir. Lübnan topraklarından fırlatılan roketler, Yukarı Celile'deki Metulla ve Kiryat Shmona yerleşim birimlerine düşmeden önce İsrail hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirilmişti.

Lübnan ordusu pazar günü yaptığı açıklamada, Lübnan'ın güneyinde çok sayıda roket ve bunların fırlatma rampalarının ele geçirildiğini ve ‘birkaç kişinin tutuklandığını’ duyurdu. Güvenlik kaynakları, soruşturmaların yetkili yargının gözetimi altında müdürlüğün soruşturma ekibi tarafından sürdürüldüğünü belirtti. Kaynaklar, özellikle de ele geçirilen roketlerin miktarı ve bunları fırlatmak için kullanılan rampalar, roketleri İsrail'e yöneltmeye hazırlanan grupların ihtiyaçlarını karşılamak için hazırlanmış bir tankı andırdığından tutuklanan grubun ‘ana grup’ olduğu ihtimalini de göz ardı etmediler.

Öte yandan Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını, ‘İsrail Lübnan'ın ve Lübnan halkının egemenliğini ve uluslararası meşruiyet kararlarını ihlal etmeye devam ederken, ateşkes şartlarını uygulama konusunda kendisinden isteneni yerine getiren Lübnan'ın büyük kararlılığını sabote etmeye yönelik açık bir girişim’ olarak nitelendirdi.