Zambiya tarafından alıkonulan beş Mısırlı serbest bırakıldı

Zambiya güvenlik güçleri Kenneth Kaunda  Havalimanı'nda uçağa elkoydu ( Mısır Dışişleri Bakanlığı Facebook sayfası)
Zambiya güvenlik güçleri Kenneth Kaunda Havalimanı'nda uçağa elkoydu ( Mısır Dışişleri Bakanlığı Facebook sayfası)
TT

Zambiya tarafından alıkonulan beş Mısırlı serbest bırakıldı

Zambiya güvenlik güçleri Kenneth Kaunda  Havalimanı'nda uçağa elkoydu ( Mısır Dışişleri Bakanlığı Facebook sayfası)
Zambiya güvenlik güçleri Kenneth Kaunda Havalimanı'nda uçağa elkoydu ( Mısır Dışişleri Bakanlığı Facebook sayfası)

Mısır'da son dönemde sosyal medyada en çok konuşulan konu olan ‘Zambiya Uçağı’ meselesinde alıkonulan 5 Mısırlının serbest bırakıldığı aktarıldı.

Zambiyalı yetkililer daha önce içinde 5,6 milyon dolardan fazla nakit, 127,2 kilogram altın, beş tüfek ve bir miktar mühimmat buldukları uçağa el koydu.

Bir Zambiya mahkemesi, özel bir uçakla silah, mermi, nakit para ve sahte altınla geldikten üç hafta sonra savcıların haklarındaki casusluk suçlamalarını düşürmesinin ardından beş Mısırlı ve bir Zambiyalıyı serbest bıraktı.

Reuters haber ajansına göre, Zambiya Uyuşturucuyla Mücadele Kurumu, ‘belirtilmeyen daha hafif suçlamalar’ yöneltilen iki Mısırlının kefaletle serbest bırakılacağını bildirdi. Açıklamada, diğer beş Zambiya vatandaşının serbest bırakılmadığı, havaalanının yasak bölümüne girme suçlamasıyla yüksek mahkemede yargılanmaya devam edecekleri kaydedildi.

Diğer yandan Mısır eski İçişleri Bakanı Faruk el Magrihi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, davada Mısırlıların serbest bırakılması ve haklarındaki suçlamanın Zambiya adli makamları tarafından geri çekilmesinin, davanın başından beri herhangi bir delile dayanmadığının kanıtı olduğunu söyledi.

Zambiyalı yetkililer, Lusaka'daki Kenneth Kaunda Uluslararası Havalimanı'nda yaklaşık 5.7 milyon dolar nakit para, beş tabanca, 126 mermi ve yaklaşık 127 kilogram ağırlığında külçe altın bulunan uçağa el koymuştu.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.