Mısırlı iş insanı Muhammed el-Fayed 94 yaşında yaşamını yitirdi

Muhammed el-Fayed.
Muhammed el-Fayed.
TT

Mısırlı iş insanı Muhammed el-Fayed 94 yaşında yaşamını yitirdi

Muhammed el-Fayed.
Muhammed el-Fayed.

Finans ve iş dünyasının önemli isimlerinden Mısırlı milyarder ve iş insanı Muhammed el-Fayed, 94 yaşında İngiltere’nin başkenti Londra’da dün yaşamını yitirdi. Forbes World dergisine göre Fayed, dünyanın en ünlü ekonomistleri listesinde yer alıyordu ve iki milyar dolar olduğu tahmin edilen bir servete sahipti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre cenazesi, ailesi, Arap ve Mısırlıların katılımıyla Londra’daki Regent’s Park Cami’nde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.

Fayed, 27 Ocak 1929’da Ras el-Tin bölgesindeki İskenderiye şehrinde öğretmenlik yapan bir babanın çocuğu olarak doğdu. 1970’li yıllarda büyük bir servete ulaştığı İngiltere’ye taşındı.

Fayed, 2010 yılında sattığı Londra’daki ünlü Harrods mağazasının sahibiydi. Ayrıca 2016 yılında yeniden açılan Ritz Paris Oteli’nin ve 2013 yılında sattığı İngiliz futbol kulübü Fulham’ın sahibiydi.

Mısır medyasına göre Fayed son olarak İsviçre’de yaşamaya başlamıştı. İmad (Dodi) el-Fayed ve Camilla el-Fayed isimli çocukları olan milyarder, İngiliz vatandaşlığı elde etmek için çok uğraştı. İngiltere’deki yoğun yatırımlarına rağmen her seferinde başvurusu reddedildi.

Fayed, özellikle 1985 yılında Londra’nın merkezindeki Harrods mağazasının hisselerinin büyük bir yüzdesini satın aldıktan sonra ve oğlu İmad’ın Prenses Diana ile ilişkisinin ardından İngiliz medyasında büyük tartışmalara konu oldu. İmad ve Diana 31 Ağustos 1997’de Paris’te bir trafik kazasında yaşamını yitirmişti.



Suriye'nin egemenliği ve istikrarını desteklemek için Arap-Türk istişareleri

 Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)
Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)
TT

Suriye'nin egemenliği ve istikrarını desteklemek için Arap-Türk istişareleri

 Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)
Suriye'nin güneyindeki Dürzi kentinde yaşanan olayların ardından dün kadınlar ve çocuklar Dera ve Süveyda arasında yürüdüler (Reuters)

On bir Arap ve İslam ülkesinin dün Suriye'nin güvenlik, birlik, istikrar ve egemenliğini desteklediklerini ve içişlerine her türlü yabancı müdahaleyi reddettiklerini teyit etmeleri, Bedevi ve Dürzi savaşçılar arasında yeniden başlayan çatışmalarla birlikte Süveyda vilayetine güvenlik gerginliğinin geri dönmesiyle eş zamanlı olarak geldi.

Suudi Arabistan, Ürdün, BAE, Bahreyn, Türkiye, Irak, Umman, Katar, Kuveyt, Lübnan ve Mısır dışişleri bakanları arasında Suriye'deki gelişmelere ilişkin iki gün süren yoğun görüşmelerin ardından 11 ülke tarafından yapılan ortak açıklamada, “Suriye'nin güvenlik ve istikrarının bölgesel güvenlik ve istikrarın temel direği ve ortak bir öncelik olduğu” vurgulandı.

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın son olayları kontrol altına almak için duyurduğu düzenleme ve tedbirleri memnuniyetle karşıladı. Suriye Cumhurbaşkanı ile yaptığı telefon görüşmesinde Prens Muhammed bin Selman, Krallığın eş-Şara liderliğindeki Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlama yeteneğine olan güvenini dile getirdi. Suudi Arabistan'ın, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik açık saldırılarını kınadığını yineledi.

Suriye yetkililerinin dün sabah erken saatlerde güney Suriye eyaletindeki güçlerini tamamen çekmesinin ardından Süveyde'deki güvenlik durumu yeniden gerginleşti. Din adamı Hikmet el-Hicri'ye bağlı milislerin Süveyde Bedevilerine ait evleri basıp yakmasından birkaç saat sonra, Bedevi savaşçılar Dürzi silahlı kişilere bir karşı saldırı başlattı.

Washington'da bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Süveyda'da son birkaç gündür yaşanan şiddet olaylarını şiddetle kınadığını belirterek, Şam'ın tüm ihlal raporlarını soruşturması ve sorumlulardan hesap sorması gerektiğini kaydetti.