Burhan: HDK isyanı sona ermeden savaş bitmeyecek

Hartum'da topçu bombardımanı devam ederken Etiyopya ve Eritre ile sınır kapılarının açılması meselesine yöneldi.

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan Perşembe günü Port Sudan'daki bir mahalleyi ziyaret etti. (AFP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan Perşembe günü Port Sudan'daki bir mahalleyi ziyaret etti. (AFP)
TT

Burhan: HDK isyanı sona ermeden savaş bitmeyecek

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan Perşembe günü Port Sudan'daki bir mahalleyi ziyaret etti. (AFP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan Perşembe günü Port Sudan'daki bir mahalleyi ziyaret etti. (AFP)

Sudan'ın başkenti Hartum, yerleşim mahallelerinde konuşlandırılan Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) birçok noktasını hedef alan ağır hava ve topçu bombardımanına maruz kaldı. Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, dün (cumartesi) yaptığı açıklamada “HDK isyanı sona ermeden savaş bitmeyecek. Bu kanser ortadan kaldırılıncaya kadar mücadele durmayacak” dedi. Burhan ayrıca, dışarıdan gelen hiçbir diktayı kabul etmeyeceklerini belirtti.

Şiddetli patlamaların eyaletin her yerinde açıkça duyulduğunu söyleyen görgü tanıklarının ifadesine göre, çatışmalar Hartum, Omdurman ve Bahri’de yoğunlaştı. Şarku’l Avsat’a konuşan görgü tanıkları, Hartum'un mahalleleri ve banliyölerinde çeşitli cephelerde çatışmaların geniş çapta arttığına dikkat çektiler.

Kaynaklar, Hartum'un güneyinde, Soba bölgesinin yakınında bir dizi yerleşim yerinin bulunduğunu bildirdi. HDK ana karargâhlarından birinin bulunduğu yerde dün sabah (cumartesi) erken saatlerden itibaren ağır top atışlarına maruz kalındı ​​ve bu aralıksız devam etti.

Görgü tanıkları Şarku'l Avsat'a, ordunun Omdurman kentindeki es-Salha bölgesini ağır toplarla bombalayarak HDK karargâhlarını hedef aldığını söyledi. Ayrıca Mühendisler Birliği'nin bitişiğindeki mahallelerde iki taraf üst üste ikinci günde de çatışmaya girdi.

Görgü tanıklarına göre ordu, Omdurman'ın kuzeyindeki Vadi Seyidna Hava Üssü’nden, HDK güçlerinin bu bölgeler üzerinde neredeyse tam kontrole sahip olduğu Bahri kentindeki Halfaya ve Şambat mahallelerine top mermisi attı.

Buna paralel olarak, güneydeki Omdurman şehrinin eteklerinde savaşan iki taraf (ordu ve HDK) arasında çatışmalar ve karşılıklı topçu bombardımanı yeniden başladı.

Hartum'un doğu mahallelerinde yaşayanlar, orduya ait insansız hava araçlarının (İHA) bölge üzerinde uçuşunu izlerken, bazıları el-Menşiye Köprüsü yakınlarına saldırı düzenleneceğini söyledi.

Burhan’ın ziyaretleri

Hartum'daki çatışmaların yoğunlaşmasıyla birlikte Burhan, ülkenin doğu eyaletlerine ziyaretlerini sürdürdü. Kızıldeniz eyaletinin Sekenat bölgesindeki askeri garnizonda ve Kassala kentindeki askeri bölgede incelemelerde bulundu.

Burhan, silahlı kuvvetlerden oluşan bir kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada, silahlı kuvvetler ve halkın isyanı bastırma konusunda anlaştıklarını belirterek, silahlı kuvvetler mensuplarının yüksek profesyonelliğini övdü. Aynı zamanda askeri kurumların profesyonelliğin artırılması yönündeki çabalarının iki katına çıkarılması çağrısında bulundu.

Burhan, ülkenin yeniden inşası için kardeş ve dost ülkelerden gelecek her türlü desteği memnuniyetle karşıladığını, ancak hiçbir diktayı kabul etmeyeceklerini belirtti. Burhan, Kassala kentinde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Hartum'daki kardeşleriniz, gücünün her geçen gün azaldığını bildiğimiz isyancı HDK’ye karşı savaşıyorlar. Silahlı kuvvetler, istihbarat ve polis birlikte savaşıyor. Zafer bizimdir.”

HDK ise orduyu Hartum'un güneyindeki bazı yerleşim yerlerini bombalamakla suçladı. HDK tarafından yapılan açıklamada, ayrım gözetmeyen bombardıman ‘iğrenç’ olarak nitelendirilerek gerçekleşen ‘katliamda’ onlarca sivilin öldüğü ve aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu belirtildi. Ayrıca çok sayıda vatandaşın da yaralandığı ifade edildi. Açıklamanın devamında, “Ordu, es-Salha, el-Fatihab, Umbada ve Doğu Nil’de nüfusun yoğun olduğu bölgelere ağır toplarla gerçekleştirdiği bombardımanı sürdürdü” ifadeleri yer aldı.



Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi

Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi
TT

Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi

Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi

ABD Başkanı Donald Trump, Mike Waltz'u Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi olarak aday göstereceğini, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun ise Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak görev yapacağını ve Dışişleri Bakanlığı'nı yönetmeye devam edeceğini duyurdu.

Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve yardımcısı Alex Wong'un görevden alınması haberinin ardından analistler, bu kararın Waltz'un The Atlantic dergisinin genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg'in de dahil olduğu bir Signal hesabı skandalına karışmasının sonucu olduğunu değerlendirdi. Goldberg'in açıklamalarında, Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik askeri saldırı planları hakkında üst düzey ulusal güvenlik yetkilileriyle görüşmeler yapıldığı ortaya çıktı.

Ancak Trump'ın Truth Social platformunda paylaştığı tweet, Waltz'ı eleştirilerden kurtardı.

Trump, tweetinde Waltz'un ordudaki, Kongre'deki ve Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak yaptığı hizmetleri övdü. "Savaş meydanında, Kongre'de ve Ulusal Güvenlik Danışmanım olarak görev yaptığı süre boyunca Mike Waltz, ülkemizin çıkarlarını her zaman ön planda tutmak için yorulmadan çalıştı. Yeni görevinde de aynısını yapacağını biliyorum" ifadelerini kullandı.

Trump, hem Waltz'a hem de Rubio'ya olan güvenini dile getirerek, "Amerika'yı ve dünyayı tekrar güvenli hale getirmek için yorulmadan mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu konuya olan ilginiz için teşekkür ederiz!" dedi.

Waltz, dün sabah Fox News'te İran'a sert uyarılar yaptı ve Tahran'a müzakereleri baltalamaması konusunda sert uyarılar gönderdi. Savunma Bakanı'nın İran'ın Yemen'deki Husi grubuna askeri yardımının devam etmesinin ciddi sonuçları olacağı yönündeki sözlerini tekrarladı.

Neden şimdi?

Waltz'un görevinden ayrıldığı haberi duyulur duyulmaz, tüm gözler “Signal” uygulamasındaki skandala çevrildi ve birçok kişi Waltz'un görevinden ayrılmasının nedeninin, Trump yönetiminin uzun süredir peşinde olduğu bu skandal olup olmadığını merak etti.

fvdgbrt
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, ABD Başkanı Donald Trump ve ABD büyükelçileriyle 25 Mart 2025'te Beyaz Saray'da yaptığı toplantı sırasında (AFP)

Ancak sorular zamanlamaya odaklandı. Bu skandal, geçen mart ayında Jeffrey Goldberg'in, üst düzey yetkililerin konuşmalarında geçen askeri saldırılarla ilgili ayrıntıları yayınlamadan, bu konuşmaya dahil edildiğini ortaya koyan bir makale yayınlamasıyla patlak verdi.

Ancak Savunma Bakanı Pete Hegseth, Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard ve Merkezi İstihbarat Teşkilatı Direktörü John Ratcliffe, sohbette gizli bilgilerin paylaşılmadığını belirttikten sonra, Goldberg bu bilgileri de yayınladı. Bu bilgiler arasında saldırıların zamanlaması ve kullanılan silah setleri de yer alıyordu.

Waltz, kapalı kapılar ardında haberin doğruluğunu kabul etti ve Beyaz Saray yetkilileri onun istifa edip etmemesi gerektiğini tartıştı, ancak Waltz istifa talebinde bulunmadı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Trump da o sırada ondan istifasını istemedi, aksine Waltz'a desteğini ifade ederek onu “iyi bir adam” ve “dersini almış” olarak nitelendirdi.

Vekili Alex Wong ise Trump'ın ilk yönetiminde Kuzey Kore özel temsil yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı'nda Doğu Asya ve Pasifik İşleri Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Trump, atamayı duyururken Wong'un Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile zirve görüşmelerinde yardımcı olduğunu söyledi.