Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnan Merkez Bankası Başkanı: Lübnan Arap ve Körfez çevresi ile ilişkiler olmadan devam edemez

Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnan Merkez Bankası Başkanı: Lübnan Arap ve Körfez çevresi ile ilişkiler olmadan devam edemez
TT

Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnan Merkez Bankası Başkanı: Lübnan Arap ve Körfez çevresi ile ilişkiler olmadan devam edemez

Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnan Merkez Bankası Başkanı: Lübnan Arap ve Körfez çevresi ile ilişkiler olmadan devam edemez

Lübnan Merkez Bankası Başkanlığı görevini vekaleten devralan Vasim Mansuri, Lübnan’ın para ekonomisinin devam edemeyeceğini ve bunun ülkeyi yok edeceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’a özel açıklama yapan Mansuri, “Yardıma ihtiyacımız var. Ama biz kendimize yardım etmezsek bize kim yardım eder” dedi.

Lübnan’ın Arap ve Körfez çevresi ile ilişkiler olmadan devam edemeyeceğine ve gelişemeyeceğine vurgu yapan Mansuri şu ifadelerle devam etti;

Lübnan’a dost olan ülkelerden duyduğumuz her şey bizi siyasi bir çözüm bulmaya çağırıyor. Bizi yanlarında bulacaklar. Bu konu benim elimde değil ama ekonomiyi yeniden inşa etmek için parayla ilgili yasaları ve reformları uygulamaya çağırmak benim görevim. Bu sektör inşa edilirse geri kalan sorunların da çözüleceğini düşünüyorum.

Eğer reform yasaları geçirilmezse devlete kredi vermeyi kabul etmeyeceğinin altını çizen Mansuri bu konudaki görüşlerini şöyle sürdürdü;

Temsilciler Meclisi’nde borçla ilgili yasa çıkarılsa ve bunun karşılığında reform yasası çıkmasa bu fon için onay vermeyeceğim. Bu benim kanunen hakkımdır. Hiçbir kanun beni bunu ödemeye mecbur kılmıyor. İnsanların parasını devlete borç vermek için kullanmama izin veren bir yasa var ama ben insanların parasını kullanmayacağım. Basit bir nedenden dolayı bunu kullanmayı reddediyorum, çünkü reformlarla olmazsa bu paraları havaya atmış oluruz.

Mansuri, ekonomik krizin başladığı Ekim 2019Wdan bu yana bankalarda tutulan mevduatlara da değinerek şunları ekledi;

İnsanlara şu anda davranıldığı gibi davranılamaz. Bu insana saygı eksikliğidir, devlete değer verilmemesidir. Mevduat sahiplerinin parası konusunda insanların dürüst olması ve ciddi çözümler bulmaya çalışması gerekiyor ve bu iş ancak benim talep ettiğim kanunlara göre yapılabilir. Reform yasaları (Sermaye Kontrolü), bankaların yeniden yapılandırılması ve Mali Denge Yasası. Bu üç yasa, bütçe açığını maksimum ölçüde azaltan bütçeyle birlikte hayata geçirildiği takdirde bir denge bulunabilir.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.