TM Başkanı Salih ve BM Libya Özel Temsilcisi Bathiliy Libya seçimlerini görüştü

UBH Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, hükümetinin ‘terörle mücadele’ çabalarına övgüde bulundu.

Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy ile bir araya geldi. (Libya Temsilciler Meclisi Başkanı'nın Facebook hesabı)
Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy ile bir araya geldi. (Libya Temsilciler Meclisi Başkanı'nın Facebook hesabı)
TT

TM Başkanı Salih ve BM Libya Özel Temsilcisi Bathiliy Libya seçimlerini görüştü

Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy ile bir araya geldi. (Libya Temsilciler Meclisi Başkanı'nın Facebook hesabı)
Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy ile bir araya geldi. (Libya Temsilciler Meclisi Başkanı'nın Facebook hesabı)

Libya'nın başkenti Trablus'ta ‘normalleşme krizinin’ yankıları sürerken Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy dün (cumartesi) Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih ile bir araya gelerek seçimlerin yapılmasına yönelik çabaları ele aldı. Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ise “Savaş dönemi sona erdi” dedi.

Salih’in medya ofisinden yapılan açıklamaya göre Bathiliy, Salih'le el-Kubba kentindeki ofisinde görüştü. Görüşmede ‘siyasi durumdaki gelişmeler, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılmasına yönelik çabalar ve seçim kanunlarını hazırlamakla görevli 6+6 Ortak Komitesi’nin çalışmaları’ ele alındı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre açıklamada Salih'in ‘ülkede temel görevi seçim yapmak olan birleşik bir hükümet kurma gereğini’ vurguladığı, Bathiliy’nin ise ‘Libya halkının arzusuna yanıt olarak seçim sürecinin tamamlanması için daha fazla çaba ve istişare yapılması gerekiyor’ dediği aktarıldı.

csvfe
Libya'nın başkenti Trablus'taki bir karakol. (Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı Facebook hesabı)

Trablus sokakları dün, geçtiğimiz günlerde görevden alınan Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş'un İsrailli mevkidaşı Eli Cohen ile yakın zamanda İtalya'da buluşmasının ardından, aktivistlerin Dibeybe hükümetine karşı herhangi bir protesto çağrısında bulunacağı beklentisiyle silahlı unsurların ve güvenlik personelinin, güvenlik ve askeri araçlar eşliğinde çeşitli meydanlarda konuşlandırılmasına sahne oldu.

Ayrıca Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanı Muhammed Takala, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'den bir telefon aldı. Heniyye, ‘Filistin halkının, Libya'nın İsrail ile normalleşmeyi tüm bileşenleri ve düzeyleriyle reddeden tutumuna duyduğu takdiri’ ifade etti. DYK'dan yapılan açıklamaya göre ‘DYK ve resmi devlet kurumlarının tutumuna’ övgüde bulunan Heniye, “İsrail'in Libya'nın bu onurlu pozisyonuna sızmaya yönelik son girişimi başarısız oldu” dedi.

Buna karşılık Takala, ‘Libya'nın Filistin meselesine yönelik tutumunun sağlamlığı ve kararlılığından” bahsetti ve bunun “Libya'nın ana meselesi olduğunu, dolayısıyla Filistin halkının haklarından hiçbir şekilde taviz verilmediğini’ söyledi.

cdfev
Görevden alınan Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş, Ocak 2023'te Arap dışişleri bakanları toplantısına katılmıştı. (AFP)

Dibeybe, Libya Terörle Mücadele Gücü'nün dokuzuncu grubunun mezuniyet töreninde yaklaşık dört dakika süren konuşmasında, Trablus'ta UBH’ye karşı düzenlenen protestolara değinmedi. “Savaş dönemi sona erdi” diyen Dibeybe, hükümetinin ‘terörle mücadele’ çabalarına övgüde bulundu. Dibeybe, bugün şehirlerde, köylerde ve hatta sınır bölgelerinde birçok alanda başarılı saha ve devriye görevlerinden çıkan kahraman ordu ve Terörle Mücadele Gücü’nün hizmetlerine ilişkin olumlu raporlara işaret etti.

Dibeybe konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Sizi temin ederim ki, savaş dönemi sona erdi ve Allah'ın yardımıyla geri dönmeyecek. Çekişme ne kadar yoğun olursa olsun, sebeplerini ortadan kaldıracağız. Vatandaşın ve vatanın güvenliğini istikrarsızlaştıranların takipçisi olacağız. Allah'ın izniyle kalkınma projeleri üreterek, bu ülkenin tüm insanlarını mutlu ederek pusuya yatanlarla mücadele edeceğiz.

Diğer yandan Libya'nın kuzeybatısındaki Sirte ve Beni Velid'de devrik lider Muammer Kaddafi'ye benzeyen bir kişi kentin sokaklarını araçla gezerek vatandaşları selamladı. Fotoğrafçılar da Kaddafi'nin meşhur üniformasına tıpatıp benzeyen kıyafetler içinde vatandaşlara el sallayan söz konusu kişiyi görüntüledi.



Gizli belgelerde Batı’yı kararsız bırakan seçimin 30. yıldönümü: Zerval’ın Cezayir zaferi

Eski Cezayir Cumhurbaşkanı Liamin Zeval, 1997 parlamento seçimlerinde oyunu kullanıyor (AFP)
Eski Cezayir Cumhurbaşkanı Liamin Zeval, 1997 parlamento seçimlerinde oyunu kullanıyor (AFP)
TT

Gizli belgelerde Batı’yı kararsız bırakan seçimin 30. yıldönümü: Zerval’ın Cezayir zaferi

Eski Cezayir Cumhurbaşkanı Liamin Zeval, 1997 parlamento seçimlerinde oyunu kullanıyor (AFP)
Eski Cezayir Cumhurbaşkanı Liamin Zeval, 1997 parlamento seçimlerinde oyunu kullanıyor (AFP)

Bugün, Liamin Zerval’ın Cezayir’de Cumhurbaşkanlık seçimlerini kazanmasının 30. yıldönümü. 1991’de Kurtuluş Cephesi’nin kazandığı seçimlerin iptalinin ardından yaşanan krizin ardından, Zerval’ın sandığa gitme kararı Cezayir siyasetinde bir dönüm noktası oldu. O dönemde muhalifler, ordu destekli yönetimin halk desteğinden yoksun olduğunu belirtiyordu. Zerval ise bu argümanı ortadan kaldırdı.

Bu karar büyük bir risk içeriyordu. Kan gölüne dönen Cezayir’de silahlı gruplar oy kullanacakları tehdit ediyor, ana muhalefet partileri ise seçimleri boykot çağrısıyla sabote etmeye çalışıyordu. Buna rağmen Zerval meydan okudu. Cumhurbaşkanlığı kazan sürpriz olmasa da, halkın tehditlere rağmen sandığa gitmesi ve yüksek katılım sağlaması büyük bir sürprizdi. Bu, “terör korkusunu” yıkmak anlamına geliyordu.

Zerval, böylece Cezayir yönetimine bir tür “meşruiyet” kazandırarak terör dönemini sona ermeye başladı. Ertesi yıl düzenlenen parlamento seçimleriyle 1991’de iptal edilen seçimlerin etkisi tamamen silindi. Ordu, silahlı grupları yenilgiye uğrattı ve çoğu, Zerval’ın halefi Buteflika’nın 1999’da çıkardığı af yasasından yararlandı.

Bugün genç kuşaklar, 1990’ların kanlı dönemini ve Zerval’ın seçim zaferinin önemini hatırlamayabilir. “Şarku’l Avsat”, İngiltere Ulusal Arşivi’nden ortaya çıkan belgeler ışığında, 1995 Kasım’ında Zerval’ın zaferini mercek altına alıyor.

de
1995 Cezayir seçimlerinin sonuçlarına ilişkin İngiliz belgesinin bir kopyası (Şarku’l Avsat)

Gizli belgeler, Zerval’ın zaferinin Batı’da kafa karışıklığı yarattığını gösteriyor. Fransa, resmi olarak “tebrik” mesajı göndermekten kaçındı; İngiltere ise Kraliçe II. Elizabeth’in mesaj göndermesini uygun bulmadı, ancak Başbakan bir tebrik iletecekti.

17 Kasım 1995 tarihli bir İngiliz belgesine göre, Zerval oyların %61,34’ünü alarak kesin bir zafer kazandı. Belgede, üç yıldır süren terör ve baskıya rağmen katılımın %75 ile beklentilerin çok üzerinde gerçekleştiği belirtiliyor. Katılım özellikle kadınlar ve gençler arasında yüksekti; bu da yönetim için açık bir mesaj taşıyordu: “Sessiz çoğunluk, laik bir devlette barış içinde yaşamak istiyor.”

Rakip aday Mahfuz Nahnah ise oyların yalnızca %25,38’ini alabildi; yani seçmenlerin büyük çoğunluğu İslami yönetimi reddetti. Ana muhalefet partilerinin boykot çağrısı işe yaramadı; aksine, rejim bu durumdan fayda sağladı. Seçimin meşruiyeti beklenenden daha güçlüydü ve boykot eden partiler uzlaşma mesajları verdi.

Seçimlerin güvenli ve düzenli geçmesi için geniş çaplı askeri ve polis önlemleri alındı. Bazıları seçimlere hile karıştırıldığını iddia etse de, belgeler sürecin dürüst ve şeffaf olduğunu, sonuçların teknik olarak doğru olduğunu gösteriyor. Ancak analistler, Zerval’ın askeri desteğin gölgesinden çıkıp çıkamayacağı konusunda temkinliydi.

Belgeler göre , Zerval’ın hem diyalog hem de terörle mücadeleye dayalı ikili politikayı sürdüreceğini, ancak önceliğinin terörle mücadele olacak. 1996 parlamento seçimleri, boykot eden muhalefet için bir teşvik unsuru olabilirdi, ancak İslami Kurtuluş Cephesi’nin yeniden rehabilitasyonu uzak durdu. Uzun vadeli istikrar konusunda sosyal ve ekonomik sorunların çözülmemiş olması endişe yarattı.

Uluslararası tepkiler “temkinli iyimserlik” şeklindeydi. Avrupa Birliği, yüksek katılım ve şiddetsiz seçimlerden memnundu ve reform programlarına desteğini sürdürmeyi planlıyordu.

Fransa, resmi olarak ılımlı bir tepki verdi; Chirac mesaj gönderecek, ama “tebrik” kelimesini kullanmayacaktı. Özel olarak, Fransız hükümeti sonuçtan memnundu; yüksek katılım, İslami Kurtuluş Cephesi ve Sosyalist Güçler Cephesi’ni zayıflatmıştı.

İngiltere başbakanı tebrik mesajında siyasi diyaloğa başlama isteği ve İngiliz şirketlerinin (BP’nin milyar dolarlık ihaleye girmesi) çıkarlarına değindi. Kraliçe’nin mesaj göndermesi ise askeri rejimin sicili nedeniyle uygun görülmedi.

Zerval’ın 30 yıl önceki zaferi, Cezayir’de terör korkusunu aşan bir halk iradesinin simgesi olarak tarihe geçti.


Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
TT

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Massad Fares Boulos, Sudan'daki savaşı ‘dünyanın en büyük insani krizi’ olarak tanımladı. Boulus, Fransız Haber Ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada diplomatik çabaların barışa doğru ilerleme sağlamasını umduğunu söyledi.

Sudan’da 2023 yılının nisan ayında Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile eski yardımcısı Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden bu yana, on binlerce kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 12 milyon kişi yerinden edildi.

HDK, geçtiğimiz ekim ayı sonlarında, Sudan’ın Darfur bölgesinin batısında yer alan stratejik öneme sahip olan Faşir şehrini 18 ay süren kuşatmanın ardından ele geçirdi. Bu süreçte toplu katliamlar ve cinsel şiddet olayları yaşandığına dair haberler basına yansıdı.

dsfrg
Faşir’deki çatışmalardan kaçarak Tavile’deki bir mülteci kampına sığınan çocuklar, 3 Kasım 2025 (AP)

Boulos, Katar’ın başkenti Doha'da AFP’ye, Sudan'daki çatışmanın ‘günümüz dünyasındaki en büyük insani kriz ve en büyük insani felaket’ olduğunu söyledi.

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Faşir’de özellikle son iki-üç hafta içinde yaşananları ve o videoları hepimiz gördük. O haberleri gördük. Bu zulümler kesinlikle kabul edilemez. Bu durum bir an önce sona ermeli.”

Washington, savaşan tarafları Sudan'da ateşkes ilan etmeye çağırdı.

Ordu yanlısı Sudan hükümeti, ABD'nin ateşkes önerisiyle ilgili toplantının ardından savaşa devam edeceğini açıkladı.

HDK ise arabulucuların insani ateşkes önerisini kabul ettiğini duyururken, savaşmaya devam ediyor.

ABD'nin Sudan'daki arabulucu ortaklarıyla birlikte her iki tarafı da ‘üç aylık insani ateşkes’ üzerinde anlaşmaya çağırdığını söyleyen Boulos, ‘ateşkesin tartışıldığı ve müzakere edilmek üzere olduğunu’ belirterek, Tarafları bu öneriyi kabul etmeye ve gecikmeksizin derhal uygulamaya koymaya çağırdıklarını söyledi.

xssadf
Faşir’deki HDK üyeleri (AFP)

ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır, geçtiğimiz eylül ayında, önce insani yardım için ateşkes, ardından kalıcı ateşkes ve sivil yönetime geçiş için ortak bir bildiri yayınladı. Ancak bildiride savaşan tarafların hiçbirinin geçiş sürecine katılmayacağı belirtildi.

Boulos, ABD’nin ortaklarıyla birlikte, sivil yönetime geçiş de dahil olmak üzere daha geniş kapsamlı plan konusunda ‘önümüzdeki haftalarda bazı ilerlemeler kaydetmeyi’ umduğunu belirtti.

ABD’li yetkili, ‘en büyük önceliğin insani boyut ve insani ateşkes olmaya devam ettiğini’ vurguladı.


Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
TT

Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)

Irak’ta geçtiğimiz hafta yapılan genel seçimlerde sadece Basra'daki Fav-Zaho İttifakı adayının bir sandalye kazandığı muhalefet kanadındaki üç ittifakın ezici bir yenilgiye uğramasıyla yeni parlamentoda sivil güçlerin temsiliyeti tamamen ortadan kalktı.

Sivil ittifaklar arasında Bedil, Sivil Demokratik Hareket, Fav-Zako ve Medeniyyun yer alıyordu ve yaklaşık 389 aday vardı. Ancak bu adayların çoğu, ittifak liderlerinin ‘sıfır’ olarak nitelendirdiği sonuçlar aldı.

Adaylar, geleneksel partilerin sahip olduğu etki ve finansman ağlarının belirleyici bir rol oynadığını, sivil güçlerin ise iç çekişmelerden ve zayıf organizasyon ve finansmandan şikayet ettiğini söylediler. Ayrıca, destekçileri arasındaki güven eksikliği ve katılımın azalmasının kazanma şanslarını düşürdüğünü de eklediler.

Adaylar, yenilgilerinin ‘seçimler adaletsizliğin olması’, siyasi finansmanın denetlenmemesi ve nüfuzlu grupların seçmenler üzerinde baskı kurmasından kaynaklandığını söylediler.