Abbas yumuşak bir iktidar geçişi için düzenleme yapıyor

Mahmud Abbas, 20 Ağustos’ta görevlerinin sona ermesi ve emeklilikleri nedeniyle Liyakat Yıldızı ödülüne layık görülen liderler ve valilerle birlikte (Wafa)
Mahmud Abbas, 20 Ağustos’ta görevlerinin sona ermesi ve emeklilikleri nedeniyle Liyakat Yıldızı ödülüne layık görülen liderler ve valilerle birlikte (Wafa)
TT

Abbas yumuşak bir iktidar geçişi için düzenleme yapıyor

Mahmud Abbas, 20 Ağustos’ta görevlerinin sona ermesi ve emeklilikleri nedeniyle Liyakat Yıldızı ödülüne layık görülen liderler ve valilerle birlikte (Wafa)
Mahmud Abbas, 20 Ağustos’ta görevlerinin sona ermesi ve emeklilikleri nedeniyle Liyakat Yıldızı ödülüne layık görülen liderler ve valilerle birlikte (Wafa)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin Otoritesi’ni güçlendirmeyi amaçlayan bir adımla, resmi Filistin organları, güvenlik servisleri ve El Fetih hareketinin liderliğinde değişiklikler için ayarlamalar yapıyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklara göre, yaklaşan kabine değişikliği en az 5 bakanı etkileyecek ve bunu 12 yeni valinin atanması takip edecek.

Güvenlik servislerinde değişiklik yapılacak, yaklaşık 30 büyükelçi emekliliğe sevk edilecek ve ardından yeni Merkez Komite ve Devrim Konseyi’nin seçilmesiyle sona erecek olan sekizinci Fetih Konferansı düzenlenecek.

Kaynaklara göre, bu büyük değişikliklerin bu hafta başlayıp yıl sonundan önce bitmesi bekleniyor.

Söz konusu değişiklikler, genel performansı değiştirmeye ve otoritenin yurt içi ve yurt dışındaki varlığını ve prestijini yeniden tesis etmeye yardımcı olacak şekilde otoriteyi güçlendirmeyi amaçlıyor.

Bunlara El Fetih Hareketi (iktidar partisi) için yeni bir liderliğin seçilmesi de dahil. Bu değişiklikler, hükümeti, büyükelçileri, yargıyı ve diğer organları da etkileyecek.

Büyük değişimin, bazı bakanları etkileyecek bir kabine değişikliği ve bakanlıkların birleşmesi ile başlayacağı varsayılıyor.

Bu hafta bazı önemli bakanlıkları etkileyecek bir kabine değişikliğini duyurması bekleniyor.

Önce kabinenin tamamen değişmesi yönünde bir eğilim vardı, ardından bazı bakanlıkları etkileyen ve Dışişleri Bakanlığı’ndaki 30'dan fazla büyükelçinin emekliye ayrılmasına yol açan bir değişiklikle yetinilmesine karar verildi.

Şarku’l Avsat’a konuşan bir güvenlik kaynağı, geçtiğimiz hafta Abbas’ın başkanlığında güvenlik teşkilatlarının liderleriyle yapılan toplantıda güvenlik durumu, yeni valilerin atanmasına ilişkin mekanizmalar, güvenlik teşkilatlarının asli ve alt liderlerindeki değişiklikler ve çalışma tarzının standartlaştırılması konuları görüşüldüğünü bildirdi.

Abbas, Geçtiğimiz ay 8’i Batı Şeria ve 4’ü Gazze Şeridi’nde olmak üzere 12 valiyi aynı anda emekliye ayırmıştı. Karar, valilere bilgi verilmeden sürpriz bir şekilde alındı.

Otorite, Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerinde kontrolü yeniden sağlamayı ve yıllarca süren ‘çekingen’ çalışmanın ardından prestij ve hukuku dayatmayı amaçlayan olağanüstü bir güvenlik kampanyası başlattı.

Son yıllarda otorite, silahlı grupların ve ailelerdeki silahlı kişilerin kontrolünün genişlemesinden zarar gördü, bu da onu büyük ölçüde zayıflattı ve bazı bölgelerde ‘neredeyse yok’ hükmündeydi.

Otoritenin bu hamlesi, İsrail’in, Batı Şeria’nın kuzeyindeki otoritenin kontrolü kaybettiği ve zayıflayarak bölgeyi Hamas ve İslami Cihad hareketlerine bıraktığı yönünde sıklıkla yapılan suçlamalarının ardından geldi.

Bu suçlamalar, Filistin Otoritesi öncülüğünde ABD yönetimi ve ilgili bölge ülkeleri tarafından tartışıldı.

Son güvenlik toplantılarında Abbas, güvenlik kontrolünü mazeret olmaksızın yeniden sağlama talimatı verdi.

17 Aralık’ta yapılması beklenen Fetih Konferansı büyük önem taşıyor. Çünkü Abbas sonrası döneme hazırlık olarak büyük olasılıkla akımları güçlendirecek ve hareket içindeki diğerlerini zayıflatacak.

Bu konferans, Abbas’ın halefi olacak adaylar olması muhtemel Fetih liderlerinin gücüne ve varlığına karar verecek.

Hareketin kurallarına göre, Filistin Devlet Başkanı, Fetih Hareketi’nin Merkez Komitesi ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Yürütme Komitesi’nde yer alması gerekiyor.



HDK’nin İHA saldırılarında onlarca kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarında yer alan Ebu Şuk Mülteci Kampı’ndaki Sudanlılar (AP)
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarında yer alan Ebu Şuk Mülteci Kampı’ndaki Sudanlılar (AP)
TT

HDK’nin İHA saldırılarında onlarca kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarında yer alan Ebu Şuk Mülteci Kampı’ndaki Sudanlılar (AP)
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarında yer alan Ebu Şuk Mülteci Kampı’ndaki Sudanlılar (AP)

Hükümet, sağlık ve yardım kaynakları ile görgü tanıklarına göre, insansız hava aracı (İHA) savaşının bir devamı olarak, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından Sudan ordusunun kontrolü altındaki Kuzey Kordofan eyaletinin başkenti el-Ubeyd'deki aşırı kalabalık bir hapishane ve Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki bir mülteci kampı da dahil olmak üzere Sudan'ın çeşitli yerlerinde düzenlenen saldırılarda onlarca kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı. Öte yandan geçici idari başkent olan Port Sudan şehri, bir hafta boyunca havalimanı, konteyner limanı, otel ve yakıt deposunda meydana gelen patlamaların ardından sakin bir gün geçirdi.

Sudan Hükümet Sözcüsü ve Kültür ve Enformasyon Bakanı Halid el-İaysir dün yaptığı açıklamada, ülkenin merkezindeki Kuzey Kordofan eyaletinin başkenti el-Ubeyd'deki hapishane ve hastaneyi hedef alan HDK’ye ait bir İHA’nın bombalaması sonucu 20 kişinin hayatını kaybettiğini ve 50 kişinin de yaralandığını söyledi. El-İaysir yaptığı açıklamada, el-Ubeyd’deki hapishanede yaşananların tam teşekküllü bir savaş suçu olduğunu ve milislerin Sudanlı sivillere yönelik ihlal kayıtlarına eklendiğini belirtti. El-İaysir, bir terör eylemi olarak nitelendirdiği saldırıyı en sert ifadelerle kınadı.

frgty6
Kuzey Darfur'daki çatışmalardan kaçan yerlerinden edilmiş Sudanlılar, 27 Nisan 2025 (Reuters)

Sudan Doktorlar Ağı ise yaklaşık 5 bin mahkûmun bulunduğu hapishaneye düzenlenen saldırıda 21 kişinin yaşamını yitirdiğini, bazıları ağır olmak üzere 47 kişinin de yaralandığını açıkladı. Ağ, uluslararası insani yardım ve insan hakları örgütlerini, silahsız sivillere yönelik ihlallerin genişlemesini ve nüfus yoğunluğu yüksek büyük şehirlerin hedef alınmasını durdurması için HDK üzerinde daha fazla baskı kurmaya çağırdı.

HDK, yakın bir saldırının sinyalleri arasında el-Ubeyd'i birçok yönden kuşatıyor.

Ebu Şuk Mülteci Kampı bombalandı

Yardım kaynaklarına göre, HDK'nin Darfur bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin kaldığı Ebu Şuk Mülteci Kampı’nı hedef alan bombardımanında aynı aileden 14 Sudanlı hayatını kaybetti. Ebu Şuk Mülteci Kampı Acil Servisi’nden dün yapılan açıklamada, kampın ‘HDK tarafından ağır topçu ateşine’ maruz kaldığı, aynı aileden 14 kişinin yaşamını yitirdiği ve çok sayıda kişinin de yaralandığı belirtildi. Ebu Şuk Mülteci Kampı, son dönemde HDK'nin yoğun saldırılarına sahne olan Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’de yer alıyor. Bu saldırılarda onlarca kişi hayatını kaybederken yüz binlerce kişi de şehrin mülteci kamplarından göç etmek zorunda kaldı.

dfrgthy
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir civarındaki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) unsurları (Telegram)

Buna karşılık el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu (yerel bir grup), HDK'nin dün erken saatlerde şehre yeni bir ağır topçu bombardımanı dalgası başlattığını ve aynı zamanda sivil yerleri ve hayati tesisleri ayrım gözetmeksizin hedef alan kamikaze İHA’lar uçurduğunu bildirdi. Grubun resmi Facebook sayfası üzerinden yapılan paylaşımda, “Mermiler ayrım gözetmeksizin yoğun nüfuslu yerleşim bölgelerine yağıyor, kurbanların sayısını arttırıyor ve yıkım alanını genişletiyor. Bu ölümcül döngü her gün tekrarlanıyor. Sabah bombardımanla başlıyor, ardından uzun sürmeyen temkinli bir sükûnet geliyor ve sonra yeni bir şiddetli bombardıman dalgasına dönüşüyor” ifadeleri yer aldı.

El-Faşir, HDK'nin şehre saldırıp kontrol altına alma girişimlerinin Sudan ordusu ve müttefik Darfurlu gruplar tarafından engellendiği bir yıl boyunca yüzlerce saldırıya maruz kaldı. Nisan ayının son haftasında el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu, ‘el-Faşir şehrine ve savunmasız sakinlerine karşı kanlı bir katliam’ olarak tanımladığı olayda 750'den fazla havan topu, roket, tank ve ağır top mermisi kullanıldığını belgeledi.

HDK'nin el-Faşir'deki Zemzem Mülteci Kampı’na yönelik saldırıları, kamp sakinlerinin komşu şehirlere kaçmasına yol açtı ve Birleşmiş Milletler'e (BM) göre yaklaşık bir milyon kişinin yaşadığı kamp ‘neredeyse boş’ hale geldi.

dfrgtyh
Darfur'dan Çad'daki Adre'ye giden yerlerinden edilmiş Sudanlılar (Arşiv - Reuters)

El-Faşir şehri, geniş Darfur bölgesinde HDK'nin kontrolü dışında kalan tek büyük şehir olması nedeniyle ordu ile HDK arasındaki savaşta stratejik bir öneme sahip. BM ve uluslararası gözlemciler önümüzdeki günlerde yaygın vahşetlerin yaşanabileceği uyarısında bulundu.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) 450 binden fazla insanın el-Faşir, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarındaki saldırılardan kaçarak Kuzey Darfur'daki Tavile'ye ulaştığını bildirdi. UNICEF ve ortaklarının sahada 14 sağlık merkezinde hayat kurtarıcı bakım sağladıkları, çocukları taradıkları ve hayat kurtarmak için sağlık hizmeti verdikleri belirtildi.

Port Sudan'da sükûnet

Ülkenin doğusundaki Port Sudan'da, bir hafta süren saldırıların ardından temkinli bir sükûnetin geri geldiğini belirten yerel kaynaklar, ülkede savaşın başladığı Nisan 2023'ten bu yana ilk kez bu tür saldırılara tanık olan kentte hâkim olan endişe ve gerginlik atmosferinin ardından hayatın normale döndüğünü ifade etti. Geçtiğimiz pazar gününden bu yana geçici idari başkent Port Sudan, her gün İHA’larla düzenlenen ve havaalanı, liman ve ana yakıt depolarının yanı sıra Osman Dikne Hava Üssü gibi altyapı ve sivil tesisleri hedef alan yoğun saldırılara maruz kaldı. Ayrıca Sudan ordusunun Kızıldeniz'deki en büyük deniz üssü olan Flamingo Deniz Üssü de hedef alındı.