Ulusal Diyalog heyeti, ‘Mısır'daki fiyat artışları krizi ve çözüm yollarını’ müzakere etmeye başladı. Oturum, enflasyonu azaltmaya yönelik çağrılara sahne oldu.
Ulusal Diyalog’un Teknik Sekreteryası Başkanı Mahmud Fevzi'ye göre Mısır'daki tarımsal konularla ilgili diyalog oturumlarından, fiyat artışı oturumunda ortaya çıkan sorunların çözümüne katkıda bulunabilecek çok önemli öneriler ortaya çıktı. Bu tavsiyeler arasında sözleşmeli tarıma dahil olan mahsullerin sayısının pirinç, mercimek, patates, domates, bakla, keten tohumu ve pamuğu içerecek şekilde arttırılması ve arazi kiracılarının tarımsal üretim gereksinimlerini karşılamalarını sağlayacak bir mekanizma kurulması çağrısı da yer aldı. Ayrıca desteklerin uygun fiyatlarla hak edenlere ulaşması ve çiftçinin desteklenmesi amacıyla mükerrer ödeme yapılmamasının da Mısır tüketici pazarlarında temel gıda ürünlerinin fiyatlarını düşürecek adımlar olduğunu ifade etti.
Geçen yılın temmuz ayında yüzde 14,6 seviyesinde olan çekirdek enflasyon oranı, bu yılın temmuz ayında yüzde 40,7 olarak gerçekleşti.
Ulusal Diyalog’da izlenen mekanizmalara göre bu tavsiyelerin Mısır Cumhurbaşkanı tarafından incelendikten sonra karara bağlanması bekleniyor. Acil önlemler gerektirenler yürütme makamına, yasal değişiklik gerektirenler ise Temsilciler Meclisi'ne havale edilecek.
Ulusal Diyalog’un Enflasyon ve Fiyat Artışları Komitesi tarafından salı günü düzenlenen oturumda, Komite raportörü Milletvekili Muhammed Süleyman, enflasyonu ‘ekonomiyi etkileyen hastalıklı bir olgu’ olarak nitelendirdi ve bunu ortadan kaldırmaya yardımcı olacak tavsiyeler sunma olasılığından bahsetti. Enflasyonun ‘sosyal ve ekonomik sorunlara neden olduğunu’ belirten Süleyman, fiyatların sürekli artmasının, paranın değerinin sürekli düşmesi ve satın alma gücünün azalmasıyla bağlantılı olduğunu söyledi.
Bu bağlamda, Adalet Partisi Ekonomik İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Husam İyd, enflasyonun ’faiz’ yoluyla ele alınması gerektiğini vurguladı. İyd, "Faiz oranları ne kadar artarsa, paralar yüksek ve risksiz getiri sağlayan tasarruf araçlarına yönelir. Bu nedenle, bireylerin elinde bulunan para miktarı ve satın alma güçleri azalır. Bu ise temel mal ve hizmetler talebinin sabit kalmasına, ardından azalmasına neden olur. Bu durum ilk aşamada fiyat istikrarını sağlar, ardından fiyatların tekrar düşmesine yol açar" dedi.