Libya seçimlerinin önünde yasalarla ilgili engel var

Trablus ve Kahire yönetimleri, sınır geçitlerinde malların nakli ve vatandaşların geçişini engelleyen zorlukları görüştü.

Dibeybe Trablus’taki ofisinde Bathiliy’i ağırladı. (UBH Medya Ofisi)
Dibeybe Trablus’taki ofisinde Bathiliy’i ağırladı. (UBH Medya Ofisi)
TT

Libya seçimlerinin önünde yasalarla ilgili engel var

Dibeybe Trablus’taki ofisinde Bathiliy’i ağırladı. (UBH Medya Ofisi)
Dibeybe Trablus’taki ofisinde Bathiliy’i ağırladı. (UBH Medya Ofisi)

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi ve BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Bathiliy, ‘en yakın zamanda cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri yapılması için uygun koşulların hazırlanması’ amacıyla geçtiğimiz iki gün içerisinde farklı siyasi taraflarla yaptığı görüşmelerin neticeleri hakkında Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’ye bilgi verdi. Bu sırada dün Temsilciler Meclisi, Usame Hammad hükümeti tarafından sunulan 2023 yılı devlet bütçe kanunu taslağını oybirliğiyle onayladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre seçim yasalarıyla ilgili süreç beklenen seçimlere ulaşma yolunda halen engel oluştururken Dibeybe, Trablus’taki ofisinde Bathiliy ile ülkedeki siyasi durumla ilgili gelişmeleri görüştü.

Dibeybe’nin ofisi tarafından yapılan açıklamaya göre UBH Başbakanı, UNSMIL çabalarını desteklediğini vurgulayarak ‘BM temsilcisinin adil ve şeffaf yasalara göre seçimlerin yapılmasını sağlayacak şekilde Libya krizini çözmeye yönelik girişimlerinin olumlu rolünü’ takdir etti.

Açıklamanın devamına göre Bathiliy, geçen ağustos ayında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi önünde verdiği brifingin akabinde konsey üyelerinin geçtiğimiz yıllara kıyasla Libya’daki durumun daha istikrarlı olduğuna kanaat getirip bu durumu övdüklerini söyledi.

6+6 Ortak Komitesi’nin seçimlerle ilgili istenen kanunları halen hazırlayamaması göz önüne alındığında, ülkenin seçimleri bu kez de yapamayacağına dair Libya’daki siyasi çevrelerde bir endişe söz konusu. Çoğu gözlemcinin nazarında, kanunların hala hazırlanmamış olması, 2021’de ertelenen seçimlere doğru gerçek herhangi bir ilerlemenin önünde ‘büyük bir engel’ sayılıyor.

sd
Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanlık ofisi, seçim yasalarıyla ilgili 6+6 Ortak Komitesi’nin çalışmalarını takip ediyor. (DYK)

Bunun arka planında, Muhammed Tekale liderliğinde DYK Başkanlık Ofisi, pazartesi akşamı, Libya sahnesindeki son siyasi gelişmelerini ve 6+6 Ortak Komitesi’nin çalışmalarının sonuçlarını tartışmak üzere DYK merkezinde toplandı.

Dün öğleden sonra Akile Salih başkanlığında Temsilciler Meclisi, Hammad hükümeti tarafından sunulan devletin cari yıl genel bütçesine ilişkin kanun tasarısını tartışmak üzere kapalı bir oturum düzenledi. Tasarı oybirliğiyle onaylandı. Bazı milletvekillerine göre genel bütçenin yaklaşık 90 milyar dinar (takriben 18,7 milyar dolar) olduğu tahmin ediliyor.

Diğer yandan Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genel Komutanı Sözcüsü Tümgeneral Ahmed el-Mismari, ‘Genel Komutanlık’ın güneybatıda yaşayanlara güvenli bir yaşam sağlama ve onlara gönül rahatlığıyla hareket etme özgürlüğü garanti etme çabalarının bir parçası olarak, Saddam Hafter’in komutasındaki Tarık bin Ziyad Tugayı’nın, Güneyin Güvenliğini Sağlama Operasyonları Odası gözetiminde 128. Tugay’ın katılımıyla Sebha kenti içinde devriye gezdiğini’ söyledi.

Bununla paralel olarak, başkent Trablus’ta UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi, Libya’nın ‘güvenlik açısından iyi bir konum’ elde ettiğini belirtti ve ‘son iki günde hiçbir suç ihbarının kaydedilmemiş olmasının’ bunun bir kanıtı olduğunu kaydetti. Bu bağlamda bakanlık olarak suç faaliyetlerini caydırma yeteneklerini vurguladı.

https://www.facebook.com/watch/?v=3425430511006071

Trablusi dün Başsavcı Sıddık es-Sur ile düzenlediği ortak basın toplantısında, bakanlığının, ülke genelindeki emniyet müdürlükleri ve polis karakollarını destekleyecek bir güvenlik planının uygulanması üzerinde çalıştığını bildirdi.

Trablusi, Libya’daki güvenlik birimlerinin geri kalanıyla irtibat halinde olma hususunda “Doğu ve güney bölgelerindeki tüm güvenlik taraflarıyla sürekli temas halindeyiz” dedi. Trablusi vatandaşlara ‘ulusal ilkelerden taviz vermeden güvenliği sağlamak için emniyet müdürlükleriyle iş birliği yapma’ çağrısında bulundu.

Trablusi sözlerini şöyle sürdürdü:

Güvenlik çalışmalarının geliştirilmesi hususunda ellerimizi yerel ve uluslararası ortaklarımıza uzatıyoruz. Libya’nın kara ve deniz sınırlarını kontrol ediyoruz ve sınır ülkeleriyle güvenlik anlaşmalarımız var.

Başsavcı, savcılıkta Libya’nın tüm bölgelerinden 700 binden fazla farklı davanın bulunduğunu açıkladı. Ülkedeki güvenlik durumunun iyileştiğine işaret ederken “Güvenlik durumu yüzde 100 mükemmel değil ama eskisinden daha iyi” dedi.

Diğer yandan Libya ve Mısır’ın Ticaret ve Sanayi bakanlıklarından iki yetkili, ‘Musaid-Sellum sınır geçidinde mal ve hizmetlerin taşınmasında ve vatandaşların hareketlerinde karşılaşılan sorun ve zorlukları’ ele aldı.

İki taraf, Mısır’ın idari başkentinde yaptıkları görüşme esnasında, her iki ülkede ticari alışveriş hacmini artırmak üzere malların hareketini ve bireylerin, şirketlerin ve yatırımcıların seyahatini kolaylaştırmak amacıyla Trablus ve Mısır otoriteleri arasında imzalanan anlaşmaları etkinleştirme ve bunları uygulamak üzere mekanizmalar geliştirme gerekliliğini masaya yatırdılar.



Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

Times of Israel'in haberine göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dün Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi'nde yaptığı toplantıda, Suriye'de Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünen silahlı grupların bulunduğunu söyledi.

Katz, İsrail'in Şam ile bir güvenlik anlaşmasına veya normalleşmeye ulaşma yolunda olmadığını ve ülke içindeki Suriye güçlerinin veya çeşitli milislerin İsrail yerleşimlerine saldırmaya çalışabileceği veya Suriye Dürzi toplumunu yeniden tehdit edebileceği senaryolara hazırlandığını sözlerine ekledi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre Husilerin Golan Tepeleri'ne kara harekâtı düzenlemeyi düşündükleri belirtildi.

İsrail güçleri ise Beşşar Esed rejiminin Aralık 2014'te devrilmesinden bu yana Güney Suriye'de dokuz noktaya konuşlandı. Bunların çoğu, iki ülke sınırında Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölge içinde yer alıyor. Bu noktalardan ikisi Hermon Dağı'nın Suriye tarafında bulunuyor.

İsrail, İsrail yerleşimlerini korumak ve Lübnan Hizbullahı veya diğer İran destekli milisler de dahil olmak üzere düşman güçlerin eline geçmesi durumunda tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak için Suriye topraklarının 15 kilometreye kadar uzanan bölgelerinde faaliyet gösterdiğini açıkladı.

Golan Tepeleri, Suriye'nin güneybatı köşesinde, Şam'ın 60 kilometre batısında yer almakta ve yaklaşık bin 860 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır.

İsrail, Haziran 1967'deki "Haziran Gerilemesi" olarak bilinen savaş sırasında Golan Tepeleri'nin yaklaşık bin 250 kilometrekarelik bir alanını işgal etti ve ardından 1981'de fiilen ilhak etti; ancak bu hamle Birleşmiş Milletler tarafından tanınmadı ve burası işgal edilmiş Suriye toprağı olarak görülmeye devam edildi.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.