İsrail Cumhurbaşkanı, Fas Kralı 6. Muhammed’in danışmanına onur madalyası verdi

Ödül töreninden (Şarku’l Avsat)
Ödül töreninden (Şarku’l Avsat)
TT

İsrail Cumhurbaşkanı, Fas Kralı 6. Muhammed’in danışmanına onur madalyası verdi

Ödül töreninden (Şarku’l Avsat)
Ödül töreninden (Şarku’l Avsat)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Kudüs’te düzenlenen büyük bir törende Fas Kralı 6.Muhammed'in danışmanı Andre Azoulay’a Cumhurbaşkanlığı onur madalyası takdim etti.

Azoulay, Fas resmi haber ajansı MAP’a yaptığı açıklamada, Fas Kralı ve merhum babası Kral II. Hasan'a hizmet etmekten "büyük gurur duyduğunu" ifade etti.

Faslı kimliği ve kendisine verilen çeşitli sorumluluklarla köklenen ve tanımlanan Azoulay, "Fas'ta, İslam topraklarında gururlu bir Yahudiyim ve Yahudiliğimi sonuna kadar yaşıyorum" şeklinde konuştu.

Azoulay, “Bu itiraf ülkem Fas için büyük bir umut ve gurur kaynağı.  Fas medeniyeti barış ve birlikte yaşama değerlerini somutlaştırmaya tüm gücüyle devam ediyor” dedi.

Herzog ve Azoulay (Şarku’l Avsat)
Herzog ve Azoulay (Şarku’l Avsat)

Fas Kralı’nın danışmanı, “Bugün tüm Faslılar onurlandırıldı. Bu, diğer kolların yanı sıra tüm Arap, berberi ve Yahudi kolları ile sevgili ülkem Fas'a bir övgü” diyerek 6. Muhammed liderliğindeki Fas’ın tüm maneviyatların bir arada var olduğu, barış ve uyum içinde var olan sanatının açık bir örneği olduğunu aktardı.

Diğer yandan İsrail Cumhurbaşkanı, barış, diyalog ve devlet adamı, merhum II. Hasan ve Fas 6. Muhammed’in danışmanı olan Azoulay'a övgüde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Onur Madalyası, İsrail'in devlet başkanı tarafından verilen en yüksek sivil ödül ve 2012 yılında eski Başbakan Şimon Peres tarafından oluşturuldu. Şimdiye dek aralarında Henry Kissinger, Joe Biden, Bill Clinton ve Barack Obama'nın da bulunduğu 29 seçkin isme ödül verildi.

Bu vesileyle Azoulay aynı zamanda barış ve diyalog insanı olarak  kültürler ve medeniyetler arasında iletişim ve yakınlaşmayı, halkların yanı sıra İsrailliler ile Filistinliler arasında anlayışı teşvik etmedeki rolü nedeniyle de övüldü.

İslam diyarında gururlu bir Yahudi olarak hayatın sürdüren Azoulay, kendisini diyaloğu teşvik etmeye ve yorulmadan barışın hizmetinde çalışmaya adadı. Fas Kralı’nın vizyonuyla hareket ederek, nerede olursa olsun Fas milletinin kültürünü yaymaya istekli.

Fas Kralı (Şarku’l Avsat)
Fas Kralı (Şarku’l Avsat)

Azoulay her zaman İsrail'de, Fas'ta ve tüm dünyada Yahudi inancına sahip Faslıları kimliklerini ve miraslarını manevi, felsefi ve ahlaki düzeyde korumaya teşvik etmeye çalışıyor. Bugün birçok Faslı için ilham kaynağı. Aynı zamanda İsrailliler ve Filistinliler arasındaki barış, egemenlik, onur ve adalet kelimelerinin aynı şekilde yankılandığı ve taleplerin her iki halk için de aynı olduğu iki devletli çözüme olan tarihsel bağlılığıyla da tanınıyor.

Törene İsrail'deki çeşitli siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal çevrelerden yüzlerce davetli katılım sağladı.

Azoulay'a Cumhurbaşkanlığı Onur Madalyası verilmesi, Kudüs Komitesi Başkanı Fas Kral 6. Muhammed’in dinler arası diyaloğu teşvik etmek, Ortadoğu'daki barış sürecini desteklemek ve iki devletli çözümü savunmak için gösterdiği çabaların tanınmasını temsil ediyor.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”