Fas'taki depremde hayatını kaybedenlerin sayısı artıyor

TT

Fas'taki depremde hayatını kaybedenlerin sayısı artıyor

Fas'ın birçok şehrini vuran depremin ardından enkaz altında bir araba (Fas Kanal 2)
Fas'ın birçok şehrini vuran depremin ardından enkaz altında bir araba (Fas Kanal 2)

Fas'ta meydana gelen 7 büyüklüğündeki depremde ilk belirlemelere göre 800'den fazla kişi hayatını kaybetti.

Fas Ulusal Jeofizik Enstitüsü, ülkede 7 büyüklüğünde deprem olduğunu duyurdu. Enstitü, 8 kilometre derinlikte meydana gelen depremin merkez üssünün ülkenin kuzeyindeki Marakeş'in El-Huz bölgesi olduğunu belirtti.

Yetkililer, Fas'ta son yüzyılda meydana gelen en şiddetli deprem sonucu 1037 kişinin öldüğünü, yüzlerce kişinin ise yaralandığını duyurdu.

Ölümlerin yaşandığı şehirler arasında Marakeş, Azilal, Agadir, Varzazat ve Chichaoua'nın bulunduğu aktarıldı.

Yerel kurumlar, emniyet güçleri ve sivil savunma ekiplerinin deprem nedeniyle oluşan zararın tespiti ve gerekli yardımın ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için tüm imkanlarını seferber ettiği vurgulanan açıklamada, vatandaşlar sakin olmaya ve paniğe kapılmamaya çağrıldı.

Fas'taki kurtarma ekipleri yıkılan binaların enkazında kalanları kurtarmaya çalışıyor.

Kazablanka'da deprem sonrası sokakta kalan insanlar (Reuters)
Kazablanka'da deprem sonrası sokakta kalan insanlar (Reuters)

Bu arada ekiplerin depremden sonra yolların hasar görmesi ve kapanması nedeniyle deprem bölgelerine ulaşmakta zorlandığı öğrenildi.

Türk Kızılay da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Fas'ın Marakeş şehrinde meydana gelen deprem sonrası afet ekiplerinin gelişmeleri yakından takip ettiğini duyurdu.

Deprem, pek çok kentte hasara yol açtı

Fas Kanal 1 Televizyonu, depremin pek çok kentte hasara yol açtığı bilgisini geçti.

"El-Yevm 24" haber sitesi, depremde Marakeş kentinde bazı binaların çöktüğünü belirtti.

Sosyal medya platformlarında halkın deprem sonrası sokaklara çıkmasına ve binaların çöküş anlarına ilişkin görüntüler paylaşıldı.

Depremde Marakeş'in tarihi surlarının bir kısmının da zarar gördüğü aktarıldı.

Marakeş'te meydana gelen depremin enkazının yakınında yürüyen insanları gösteren bir haber yayınından görüntü (Reuters)
Marakeş'te meydana gelen depremin enkazının yakınında yürüyen insanları gösteren bir haber yayınından görüntü (Reuters)

Yerel gazeteler, Fas'ta yerel saatle 23.10 sularında meydana gelen depremin başkent Rabat başta olmak üzere Kazablanka, Meknes, Agadir ve Fes kentlerinde hissedildiğini yazdı.

Yerel basın tarafından ilk bilgilerde depremin 6,8 büyüklüğünde olduğu aktarılırken, Almanya Sismoloji Merkezi de depremin büyüklüğünü 7 olarak açıkladı.

AB'den depremin vurduğu Fas'a taziye ve destek mesajları

Avrupa Birliği (AB) kurumlarının başkanları Fas'ta meydana gelen 7 büyüklüğündeki depremin ardından dayanışma ve taziye mesajları paylaştı.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sosyal medya platformu X üzerinden Fransızca yaptığı açıklamada, "Dün gece yüzlerce can alan korkunç deprem karşısında tüm kalbimle Fas halkıyla birlikteyim. Düşüncelerim kurbanların aileleriyle, acil şifalar dilediğim yaralılarla ve takdire şayan bir iş yapan ilk müdahale ekipleriyle birlikte." ifadelerini kullandı.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel de "Düşüncelerim bu trajediden etkilenen herkesle ve arama operasyonuna katılan kurtarıcılarla birlikte. AB, bu zor anlarda Fas'ı desteklemeye hazır." açıklamasını yaptı.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola ise paylaşımında "Yüzlerce kişinin ölümüne ve çok daha fazlasının evsiz kalmasına neden olan depremin ardından Fas'tan yıkıcı haberler geldi. Bu zor ve trajik anda düşüncelerim tüm kurbanlarla, onların sevdikleriyle ve tüm Fas halkıyla birlikte." ifadelerine yer verdi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de Fransızca mesajında, "Düşüncelerim, bir gecede ülkeyi sarsan ve yüzlerce kişinin ölümüne neden olan korkunç depremden etkilenen Fas halkıyla birlikte. AB, Fas'a ihtiyaç duyduğu yardımı sağlamaya hazır." şeklindeki değerlendirmesini paylaştı.



İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir bin kişi ile Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)
Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)
TT

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir bin kişi ile Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)
Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)

Kudüs'teki İslami Vakıflar Dairesi, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah (Pazar) Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini bildirdi.

Vakıflar Dairesi'ne göre: bu sabah Ben-Gvir, İsrail Likud partisinden bir Knesset üyesi olan Amit Halevi birlikte bin 251 yerleşimci ile bir provokatif bir yürüyüşe öncülük etti.

İsrail basınında yer alan video görüntülere göre, Ben Gvir, baskını Filistin topraklarını gasbeden bir grup İsrailliyle birlikte gerçekleştirdi.

Baskında Yahudilik inancına göre Tapınak'ın yıkılış dönümünü (Tişa BeAv) anma gerekçesiyle Mescid-i Aksa'nın avlusunda Talmud ayinleri gerçekleştirildi..

frtgbftr
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir geçtiğimiz Mayıs ayında Kudüs'ün Eski Şehrindeki Şam Kapısını ziyaret etmek üzere yürürken (Reuters)

Ben-Gvir, Ortadoğu'daki en hassas bölgenin kurallarına karşı gelerek Tapınak Tepesi'nde dua ettiğini söyledi. Müslüman yetkililerle on yıllardır süren hassas “statüko” düzenlemeleri uyarınca Tapınak Tepesi Ürdünlü bir dini kurum tarafından yönetiliyor ve Yahudiler burayı ziyaret edebiliyor ancak dua edemiyor.

Tapınak Tepesi İdaresi (TMA) adlı küçük bir Yahudi kuruluşu tarafından yayınlanan videolarda Ben-Gvir'in Tapınak Tepesi'nde ibadet eden bir gruba liderlik ettiği görülüyor. İnternette dolaşan diğer videolarda ise dua ederken görülüyor.

Ben-Gvir daha önce bölgeyi ziyaret etmiş ve burada Yahudilerin ibadet etmesine izin verilmesi çağrısında bulunmuş, Başbakan Binyamin Netanyahu da bunun İsrail'in politikası olmadığı yönünde açıklamalar yapmıştı. Ben-Gvir yaptığı açıklamada İsrail'in Gazze savaşında Hamas'a karşı zafer kazanması ve orada silahlı gruplar tarafından tutulan İsrailli rehinelerin geri dönmesi için dua ettiğini söyledi. İsrail'in Gazze Şeridi'nin tamamının kontrolünü ele geçirmesi çağrısını yineledi.

İsrail'in Tapınak Tepesi'ndeki kuralları değiştirdiği yönündeki iddialar Müslüman dünyasında öfke yaratacak ve geçmişte şiddet olayları patlak vermişti. Bugün herhangi bir şiddet olayı yaşanmamıştır.

fghyu
Bir İsrailli sertlik yanlısı 23 Haziran 2025 tarihinde Kudüs'teki Mescid-i Aksa'nın Batı Duvarı önünde yürürken (AFP)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, Ben-Gvir'in Tapınak Tepesi'ne yaptığı ziyareti kınayarak bunun “tüm kırmızı çizgileri aştığını” söyledi.

Sözcü Rudeyne yaptığı açıklamada, uluslararası toplumun, özellikle de ABD yönetiminin, yerleşimcilerin suçlarına ve aşırı sağcı hükümetin Mescid-i Aksa'daki provokasyonlarına son vermek, Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak ve insani yardım getirmek için derhal müdahale etmesi gerektiğini söyledi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı'nın Mescid-i Aksa'ya saldırısını kınayarak kabul edilemez bir provokasyon  olarak nitelendirdi.

Filistin Haber ve Bilgi Ajansı'na WAFA göre aşırılık yanlısı sömürgeci Tapınak Tepesi örgütleri, İncil'de ‘Tapınağın yıkılışının yıldönümü’ olarak bilinen güne denk gelen bugün Mescid-i Aksa'ya geniş çaplı bir baskın düzenlenmesi çağrısında bulundu.

Kudüs Valiliğine göre bu yılki yıldönümü Mescid-i Aksa için en tehlikeli günlerden biri olarak görülüyor çünkü Tapınak Tepesi grupları, hükümetin aşırılık yanlısı gündemlerinin arkasında tam bir uyum içinde olmasından yararlanarak dini ve yasal kırmızı çizgileri aşmak için niteliksel bir girişimle üç Ağustos'u en büyük saldırı günü haline getirmeyi planlıyor.

fghyju
Kudüs (DPA)

WAFA, Ben-Gvir'in polis memurlarına İsrailli yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'da dans etmelerine ve şarkı söylemelerine izin vermeleri yönünde talimat vermesinden sadece birkaç hafta sonra, özellikle de geçtiğimiz Mayıs ayında camiye düzenlediği baskın sırasında Tapınak Tepesi'nde dua ve secdenin mümkün hale geldiğini ve mevcut statükonun açık ve tehlikeli bir şekilde ihlal edildiğini açıklamasının ardından, yeni gerçeklikleri zorla dayatmanın önünü açan bir adım olarak bu tırmanışa eşi benzeri görülmemiş bir kışkırtma ortamının eşlik ettiğine dikkat çekti.