2 binden fazla kişi öldü, binlerce yaralı var… 7 büyüklüğündeki deprem hakkında bilinenler

635 bin nüfuslu El Huz kenti, depremde en çok can kaybı yaşanan şehir oldu

İnsanlar Marakeş yakınlarındaki bir köyde depremzedeleri gömmeye hazırlanıyor (AP)
İnsanlar Marakeş yakınlarındaki bir köyde depremzedeleri gömmeye hazırlanıyor (AP)
TT

2 binden fazla kişi öldü, binlerce yaralı var… 7 büyüklüğündeki deprem hakkında bilinenler

İnsanlar Marakeş yakınlarındaki bir köyde depremzedeleri gömmeye hazırlanıyor (AP)
İnsanlar Marakeş yakınlarındaki bir köyde depremzedeleri gömmeye hazırlanıyor (AP)

Kuzey Afrika ülkesi Fas, cuma akşamı ülkenin son yıllarda gördüğü en büyük depremi yaşadı.

Ülkenin turizm ve ekonomi merkezi Marakeş'e yakın bir bölgede gerçekleşen 7 büyüklüğündeki depremde şu ana kadar 2 binden fazla kişi hayatını kaybederken, binlerce kişinin de yaralandığı belirtildi.

Fas İçişleri Bakanlığı, durumu kritik olan yaralı sayısının bin 404 olduğunu duyurdu.

Cuma gecesi saat 23.00’te gerçekleşen depremin merkez üssü, Marakeş'in 72 kilometre güneybatısındaki Atlas Dağları olarak açıklandı. Sarsıntı,  ülkenin kuzeyindeki Kazablanka'dan hissedildi. 

635 bin nüfuslu El Huz kenti, depremde en çok can kaybı yaşanan şehir oldu. Yetkililer, El Huz’da şu ana kadar yaklaşık bin 300 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Ülkenin güneybatısında yer alan Tarudant’ta ise can kaybı 452 oldu. 

Depremin etkisi 

7 büyüklüğündeki depremin yüzeye yakın gerçekleşmesi yıkıcı etkiyi de beraberinde getirdi.

ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi'ne göre bölgede bu büyüklükte depremler sık görülmese de şaşırtıcı olmamalı. 1900'den bu yana bölgede 5 ve üzeri büyüklükte 9 deprem gerçekleşti. Bu depremlerin hiçbiri, 6 büyüklüğünü geçmemişti.

Fas depremi, ülkenin 1960'dan bu yana gördüğü en ölümcül sarsıntı oldu. 1960'daki depremde 12 binden fazla kişi hayatını kaybetmişti.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Fas'taki depremden 300 binden fazla kişi etkilendi.

Depremden en çok Atlas Dağları'na yakın konumdaki yerleşim birimleri etkilenirken ülkenin tarihi yerlerinin de hasara uğradığı bildirildi. 

Kurtarma çalışmaları

7'lik depremin ardından uzmanlar bir kez daha ilk 72 saate dikkat çekiyor.

Yıkımın Atlas Dağları'na yakın, ulaşılması güç bölgelerde yoğunlaşması, arama kurtarma çalışmalarını da sekteye uğratıyor. 

Depremden etkilenen ülke insanı geride kalan iki geceyi de sokakta geçirdi. Depremin herkesin evde olduğu bir saatte gerçekleşmiş olması ise can kaybı sayısını artırma endişesi yaratıyor

Ulaşılması güç dağ köylerine yardım tırlarını yönlendiren Kızılhaç da erişim sorununa dikkat çekiyor.

Fas Kralı VI. Muhammed, arama kurtarma çalışmalarına öncülük etmesi için orduya talimat verdi. Fas ordusu, arama kurtarma ekipmanları ve drone'lar, arama kurtarma çalışmalarında görev almak üzere depremden etkilenen bölgelere sevkedildi.

Uluslararası destek

Yıkıcı depremin ardından birçok lider taziye mesajı yayımlarken yardım önerisinde bulundu.

Ankara'dan konuyla ilgili yapılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

Dost ve kardeş Fas halkına ve hükümetine başsağlığı, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

AFAD ise talep halinde 265 personel ve bin çadırın Fas’a gönderilmek üzere hazır bekletildiğini duyurdu.

2021'de Fas'la diplomatik ilişkilerini kesen ve hava sahasını kapatan Cezayir, insani yardımlar ve tıbbi uçuşlar için hava sahasının açılacağını açıklamıştı.

Öte yandan Birleşmiş Milletler, ABD, Fransa da destek sağlamaya hazır olduklarını aktardı.



İsrailli yerleşimciler, Batı Şeria'nın Brukin kasabasındaki evleri ve araçları ateşe verdi

İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria'daki Brukin kasabasına düzenlediği saldırının ardından evinde meydana gelen hasarı inceleyen bir Filistinli (Reuters)
İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria'daki Brukin kasabasına düzenlediği saldırının ardından evinde meydana gelen hasarı inceleyen bir Filistinli (Reuters)
TT

İsrailli yerleşimciler, Batı Şeria'nın Brukin kasabasındaki evleri ve araçları ateşe verdi

İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria'daki Brukin kasabasına düzenlediği saldırının ardından evinde meydana gelen hasarı inceleyen bir Filistinli (Reuters)
İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria'daki Brukin kasabasına düzenlediği saldırının ardından evinde meydana gelen hasarı inceleyen bir Filistinli (Reuters)

İsrail ordusu ve işgal altındaki Batı Şeria'nın Brukin kasabasında yaşayan Filistinliler, İsrailli yerleşimcilerin bu ayın başlarında hamile bir yerleşimcinin öldürüldüğü yerin yakınında, kasabaya yönelik saldırılarda Filistinlilere ait evleri ve araçları ateşe verdiklerini bildirdi.

Yakındaki İsrailli yerleşimcilerin sürekli saldırı ve tacizlerine maruz kaldıklarını söyleyen Brukin'in Filistinli sakinleri, kalabalık bir grubun gece boyunca molotof kokteylleri atarak önlerine çıkan herkese saldırdıklarını söyledi.

Kasaba sakinlerinden Ekrem Sabra, evinden çıktıktan sonra onlarca, belki de 100 kadar kişinin kendisine ve ailesine ait arabaları yaktığını ve oğlunun evine molotof kokteyli attığını gördüğünü ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Sabra, “Evden çıktıktan sonra araçların alev aldığını gördüm... Kafama sert bir şekilde vurdular. Halen uyuyamıyorum... Başım dönüyor” ifadelerini kullandı.

Reuters(Arşiv-Reuters)

Olay soruşturma altında

İsrail ordusu perşembe günü Batı Şeria'nın kuzeyindeki kasabanın yakınlarında İsrailli sivillerin mülklere zarar verdiğine dair ihbar aldığını açıkladı.

“İhbarın alınmasının hemen ardından askerler olay yerine sevk edildi. Şüpheliler askerler gelmeden önce kaçtı” denilen açıklamada, herhangi bir yaralanma olmadığı ve olayın soruşturulduğu ifade edildi.

İsrail güçleri, yakınlardaki Brukin yerleşiminde yaşayan Tzila Giz'in öldürülmesinin ardından Brukin ve çevresinde sıkı bir güvenlik kordonu oluşturdu.

İsrail ordusu bu hafta yaptığı açıklamada, Brukin yakınlarındaki bölgede arama yapan İsrail güçlerinin saldırının failini öldürdüğünü ve bu kişinin daha önce Hamas mensubu olmak suçundan hapis cezasına çarptırıldığını bildirdi. Askerler saldırıya yardım ettiklerinden şüphelenilen birkaç kişiyi daha gözaltına aldı.

Giz'in öldürülmesinden bu yana Filistinliler, arabaları yakan, evlere taş ve molotof kokteyli atan ve Filistinlilere ait arazileri buldozerle yıkan yerleşimcilerin bölgede çok sayıda saldırı düzenlediğini bildirdi.

Brukin sakinlerinden 45 yaşındaki Mustafa Hater, “Her gün acı çekiyoruz ve saldırıya uğruyoruz. Hatta aynı gün içinde birden fazla kez bize sözlü saldırıda bulunuyorlar ve taşlarla saldırıyorlar... Durum çok zor” şeklinde konuştu.

İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Filistin köyü Deyr Şeref'e baskın düzenleyen Yahudi yerleşimcileri engellemeye çalışıyor. (Arşiv-FP)İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Filistin köyü Deyr Şeref'e baskın düzenleyen Yahudi yerleşimcileri engellemeye çalışıyor. (Arşiv-FP)

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Brukin ve Kafr ed-Dik kasabalarında 11 binden fazla Filistinlinin mahsur kaldığını ve 19 Mayıs'ta sona eren haftada yaralanmalara veya maddi hasara neden olan 28 yerleşimci saldırısının rapor edildiğini açıkladı.

OCHA tarafından yayınlanan raporda, geçtiğimiz yıl bin 449 saldırının kaydedildiği ve bunun 20 yılı aşkın bir sürenin en yüksek seviyesi olduğu belirtildi.

Yerinden edilme

Gazze savaşının başlamasından bu yana Batı Şeria'daki Filistin köylerine yönelik yerleşimci saldırıları artarken, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümeti döneminde yeni yerleşim yeri inşaları hız kazandı.

Son saldırılar, İsrail ordusunun Batı Şeria'da 20 yıl önceki İkinci İntifada'dan bu yana en büyük operasyonunu yürüttüğü sırada meydana geldi.

BM verilerine göre Cenin ve Tulkerim gibi kuzey Batı Şeria şehirlerindeki mülteci kamplarına odaklanan operasyon 40 binden fazla Filistinlinin yerinden edilmesine neden oldu ve birçok Filistinlinin İsrail'in Batı Şeria'nın kontrolünü tamamen ele geçirmesinden endişe duymasına yol açtı.

Aralarında yerleşim yanlısı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in de bulunduğu Netanyahu hükümetindeki bazı bakanlar, Batı Şeria'nın ilhak edilmesi ve çok sayıda Filistinlinin yerinden edilmesi için açıkça çağrıda bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Batı Şeria 1967 savaşında İsrail güçleri tarafından ele geçirildi ve o zamandan beri işgal altında. Filistinliler, Batı Şeria'nın Gazze ve Doğu Kudüs ile birlikte gelecekteki bağımsız devletlerinin merkezi olmasını istiyor.

Çoğu ülke yerleşimlerin uluslararası hukuka göre yasadışı olduğunu düşünüyor. İsrail bunu reddediyor ve Yahudilerin bölgeyle tarihi ve dini bağları olduğunu iddia ediyor.