Fas'taki depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 212'ye yükseldi

Fas'taki depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 122, yaralıların sayısı 2 bin 421'e yükseldi

Deprem nedeniyle yaralananların sayısı 2 bin 421'e yükseldi (AA)
Deprem nedeniyle yaralananların sayısı 2 bin 421'e yükseldi (AA)
TT

Fas'taki depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 212'ye yükseldi

Deprem nedeniyle yaralananların sayısı 2 bin 421'e yükseldi (AA)
Deprem nedeniyle yaralananların sayısı 2 bin 421'e yükseldi (AA)

Fas İçişleri Bakanlığı, önceki gün akşam saatlerinde meydana gelen depremle ilgili güncel bilgileri paylaştı.

Bakanlık açıklamasında, merkez üssü Marakeş'in El-Huz bölgesi olan 7 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenlerin sayısının 2 bin 122'ye, yaraların ise 2 bin 421'ye yükseldiği belirtildi.

Fas medyası, önceki gün yerel saatle 23.10'da meydana gelen depremin başkent Rabat başta olmak üzere Kazablanka, Meknes, Agadir ve Fes kentlerinde de hissedildiğini belirtmişti.

Fas İçişleri Bakanlığı, daha önce yaptığı açıklamada, ölü sayısının 2 bin 12'ye, yaralı sayısının 2 bin 59'a çıktığını duyurmuştu.

Deprem bölgelerine iş makineleri sevk ediliyor

Depremin ardından başlayan arama kurtarma çalışmaları için deprem bölgesine askeri araçlarla iş makinesi sevk ediliyor.

Ülkede birçok kentte yıkıma neden olan depremin merkez üssü Al-Huz’a 30 km mesafede olan Amizmiz kasabasında devam eden arama kurtarma çalışmalarına destek için konvoy halinde yola çıkan askeri araçlar bölgeye ulaştı.

Amizmiz'in yıkılan Merkez Mahallesi'ndeki evlerin enkazı altında kalanlara ulaşmak için çalışmalar arama kurtarma köpekleri eşliğinde devam ediyor.

Mahalle girişindeki bir binanın enkazında, 10-11 yaşlarında iki çocuğun cansız bedenine ulaşıldı.

Fas, 4 ülkeden gelen yardım teklifini kabul ettiğini açıkladı

Fas, 7 büyüklüğündeki depremin ardından İspanya, İngiltere, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) gelen yardım teklifini kabul ettiğini duyurdu.

İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ülkede meydana gelen 7 büyüklüğündeki depremin ardından yetkili makamların, bu gibi durumlarda koordinasyon eksikliğinin yol açacağı aksi durumları göz önüne alarak gerekli ihtiyaçları titiz şekilde değerlendirdiği kaydedildi.

Açıklamada, bu aşamada dost ülkeler; İspanya, İngiltere, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden gelen "arama kurtarma ekibi sevk edilmesi" yönündeki yardım tekliflerinin kabul edildiği belirtildi.

Söz konusu arama kurtarma ekiplerinin Faslı ekiplerle koordineli şekilde çalışmak üzere pazar günü ülkeye giriş yaptıkları ifade edilen açıklamada, alanda çıkabilecek muhtemel ihtiyaçlara göre diğer dost ülkelerden gelen destek tekliflerinin kabul edilebileceği bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, ayrıca çeşitli ülkelerden gelen dayanışma teklifleri ve girişimlerden memnuniyet duyulduğu bildirildi.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.