Nahda Barajı’nın dolum aşamasının tamamlanması Mısır ve Sudan ile müzakereleri nasıl etkileyecek?

Etiyopya’daki Nahda Barajı (Başbakan Abiy Ahmed’in X hesabı)
Etiyopya’daki Nahda Barajı (Başbakan Abiy Ahmed’in X hesabı)
TT

Nahda Barajı’nın dolum aşamasının tamamlanması Mısır ve Sudan ile müzakereleri nasıl etkileyecek?

Etiyopya’daki Nahda Barajı (Başbakan Abiy Ahmed’in X hesabı)
Etiyopya’daki Nahda Barajı (Başbakan Abiy Ahmed’in X hesabı)

Mısır ve Sudan, Etiyopya ile Nahda Barajı konusunda devam eden müzakerelerin yeni turunu bekliyor. Addis Ababa, Pazar günü yaptığı açıklamada, barajın dördüncü kısmının dolumunun tamamlandığını duyurdu. Aynı zamanda baraja yönelik dış baskılardan bahsetti. Kahire ve Hartum, Addis Ababa'nın baraja ilişkin attığı tek taraflı adımları reddediyor. Müzakere sürecinin geleceği ve Addis Ababa'nın Mavi Nil üzerinde inşa ettiği projeyle ilgili yasal bir anlaşmaya varılıp varılmayacağı merak ediliyor.

Üç ülke arasındaki müzakereler, Nisan 2021'de durmuş, ardından Ağustos ayı sonlarında yeniden gerçekleştirilmişti. Son turda olumlu sonuçlar elde edilmedi. Eylül ayının ikinci yarısında yeni bir müzakere oturumunun yapılması bekleniyor.

Etiyopya Başbakan Abiy Ahmed, Pazar günü X platformundaki hesabında yaptığı açıklamada, “Nahda Barajı'nın dördüncü ve son dolum aşamasının da başarıyla tamamlandığını büyük bir mutlulukla duyuruyorum. Pek çok zorlukla karşılaştık ve defalarca geri çekilmek zorunda kaldık. İç zorluklarla ve dış baskılarla karşı karşıyaydık. Ancak ülkem vaat ettiği şeyi başaracaktır” vurgusunda bulundu.

Su Kaynakları ve Sulama Bakanı'nın danışmanı su kaynakları uzmanı Dr. Ziyauddin el-Kusi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Göstergeler ciddi. Etiyopyalılar, barajın yönetim ve işletimi konusunda Mısırlılar ve Sudanlılarla oturup anlaşmaya varmalı. Nil suyuyla ilgili bu büyük sorun, Mısır topraklarında geniş alanların tükenmesine yol açacak” ifadelerinde bulundu.

xsvd
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed baraj projesini incelerken (Başbakan Abiy Ahmed’in X hesabı)

Nahda Barajı, 3,7 milyar dolardan fazla maliyetiyle Addis Ababa için hayati önem taşıyor. Etiyopya, 1,8 kilometre uzunluğunda ve 145 metre yüksekliğindeki bu büyük baraj sayesinde elektrik üretimini iki katına çıkarmayı hedefliyor. Zirâ yaklaşık 120 milyonluk nüfusun yalnızca yarısı elektriğe erişebiliyor.

Kahire Üniversitesi Afrika Çalışmaları Fakültesi'nde çalışan Su Kaynakları Uzmanı Prof. Dr. Abbas Şaraki ise Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, dördüncü dolum aşamasının son olacağından şüphelendiğini belirtiyor. Aynı zamanda, “Bu doğru değil. Barajın işletimi için daha fazla suyun depolanması gerekecek. Etiyopya inatçı davranıyor. Bu nedenle Mısırlı ve Sudanlı müzakerecilere, hiçbir ülke için Nil suyunun payına ilişkin rakam üzerinde müzakere yapılmaması gerektiğini söylüyoruz. İdeal çözüm, su depolama ve baraj işletimi ile ilgilenen daimi bir teknik komite oluşturmaktır. Bu komitenin şuan hiç yoktan daha iyi bir koordinasyon ve anlayış sağlaması gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.

Birkaç gün önce Arap dışişleri bakanları, Mısır ve Sudan'ın su çıkarlarına zarar verecek her türlü tek taraflı adımdan kaçınılması, dolum ve işletim kuralları konusunda bir anlaşmaya varılmadan süreçlere devam edilmemesi çağrısında bulunmuştu.

Etiyopya, Mısır'ın çatışmayı Arap Birliği'ne sunmasını birçok kez eleştirmiş, sorunun Afrika içerisinde çözülmesini istemişti. Afrika Birliği (AfB) yıllarca Mısır, Etiyopya ve Sudan arasında baraj anlaşmazlığına ilişkin üçlü müzakerelere sponsor oldu. Ancak herhangi bir atılım gerçekleştirilmedi.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Reha Ahmed Hasan, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, “Top artık Etiyopya’da. Addis Ababa'nın sel mevsimlerinde Mısır ve Sudan ile bilgi alışverişinde bulunması, insan hayatını etkileyebilecek hasarın meydana gelmesine izin vermemesi yönünde siyasi bir karar alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Kahire ve Hartum, çalışma mekanizmalarına ilişkin üçlü bir anlaşmaya varılana dek Etiyopya'dan baraj rezervuarını doldurmasını bırakmasını defalarca kez istemişti. Temmuz ayı ortasında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Başbakan Abiy Ahmed, baraj üzerinde anlaşmaya varmak için dört ay içinde yeni bir müzakere turunun başlatılması konusunda anlaşmıştı.



İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian