Doğal afetlerden ders almayan ülke: Libya

Libya'da kasırganın yol açtığı yıkımın boyutu kentteki iki barajın yıkılmasının ardından daha da arttı (Libya Meteoroloji sayfası)
Libya'da kasırganın yol açtığı yıkımın boyutu kentteki iki barajın yıkılmasının ardından daha da arttı (Libya Meteoroloji sayfası)
TT

Doğal afetlerden ders almayan ülke: Libya

Libya'da kasırganın yol açtığı yıkımın boyutu kentteki iki barajın yıkılmasının ardından daha da arttı (Libya Meteoroloji sayfası)
Libya'da kasırganın yol açtığı yıkımın boyutu kentteki iki barajın yıkılmasının ardından daha da arttı (Libya Meteoroloji sayfası)

Geçtiğimiz kırk yıl boyunca, birçok Libya şehri fırtına ve sel gibi yıkıcı doğal afetlere maruz kaldı ancak Akdeniz'deki Daniel Kasırgası'nın Libya’nın doğu şehirlerinde, özellikle de Derne'de neden olduğu büyük yıkım en şiddetlisi olmaya devam ediyor. Akademisyenlere göre sel ve kasırganın çok şiddetli ve acı sonuçları oldu.

Libya'yı vuran ve doğu bölgesindeki şehirlerde yoğunlaşan Daniel Kasırgası'nın türünün ilk örneği olmadığı belirtiliyor. Ülke, yaklaşık 40 yıl öncede bu subtropikal fırtınaların benzerine tanık oldu. Libya Meteoroloji web sitesinde yer alan açıklamaya göre Daniel Kasırgası'nın Derne kentinde yol açtığı kayıplar "tarihi bir felaket" olarak tanımlanıyor. Daniel Kasırgası, Derne tarihinin en şiddetli, yıkıcı ve acı kayıpların yaşanmasına sebep oldu. Şehir, Derne Nehri’nin kıyısında yer alıyor, Uzunluğu 60 kilometreyi aşan Derne’nin havza alanı ise 575 kilometre. Sel ayrıca şehri su baskınlarından korumak amacıyla 1970'li yıllarda vadi yatağına inşa edilen iki moloz barajı da yok etti. Bu da büyük can ve mal kayıplarına neden oldu.

FOTO: Daniel Kasırgası'nın neden olduğu büyük yıkım Bingazi sokaklarına da sıçradı ( AFP)
Daniel Kasırgası'nın neden olduğu büyük yıkım Bingazi sokaklarına da sıçradı ( AFP)

Libya Meteoroloji web sitesinde yer alan bilgilere göre vadinin havzasında 24 saatten kısa sürede düşen yağmur miktarının 200 milimetreyi aştığını söyledi. Bu, havzanın 115 milyon metreküpten fazla su aldığı anlamına geliyor yani bu miktar barajların toplam taşıma kapasitesinden daha fazla.  Suyun dere boyunca serbestçe aktığı önceki taşkınlardan farklı olarak, mevcut taşkınların büyük miktarlardan barajlarda biriken maddelerden kaynaklandığına dikkat çekilirken, bu kasırgayı tarihi ve eşi görülmemiş kılan nehrin getirdiği büyük miktarlardaki su.

Mısır'da iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma uzmanı Dr. Seyyid Sabri, bu sel ve taşkınların etkisinin çok büyük olduğunu ve bunun birçok nedeni olduğuna dikkati çekerek, bunlardan en belirgin olanının su baskınlarının iki barajın patlamasından kaynaklandığını söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Sabri, afet ve su baskınlarının yaşandığı alanlara iki barajın inşasından sonra kent sakinleri binalar inşa etmeye başladı. Barajların patlamasından sonra can kayıplarının çok yüksek olmasının ana nedeni olarak görülüyor. Vadi kıyılarındaki binaların, yolların, tesisler ile yapılaşmaya uygun olmayan alanların selle birlikte sürüklenmesi büyük ve beklenmedik neden oldu.

Libya'da kasırganın yol açtığı yıkım kentteki iki barajın çökmesiyle daha da arttı (Libya Hava Durumu)
Libya'da kasırganın yol açtığı yıkım kentteki iki barajın çökmesiyle daha da arttı (Libya Hava Durumu)

Şubat 1963'te ülkenin doğusunda yer alan Merc şehrinde  Richter ölçeğine göre yaklaşık 5,3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi . Deprem 243 kişinin ölümüne neden oldu. Merc Belediye Başkanı Velid Salhoub'a göre, deprem Libya'nın çağdaş tarihinde tanık olduğu en büyük doğal felaketlerden biri olarak kabul ediliyordu ancak Daniel Kasırgası en tehlikelisi oldu.

Meteorolog ve Mısır Meteoroloji Kurumu'nun hava tahmin birimi eski müdürü Dr. Vahid Saudi, Daniel Kasırgası’nın Libya'daki bazı şehirleri işgal etmesinden kaynaklanan insan kayıplarına ve altyapı tahribatına  uzun süredir tanık olunmadığını söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Saudi, bu doğal afetin yol açabileceği yıkımın boyutuna ilişkin Libya meteoroloji tahminleri pek doğru çıkmadığını, büyük miktardaki suyun Derne'deki barajların çökmesine yol açabileceğinin beklenmediğini aktardı.

FOTO: Şiddetli yağışlar nedeniyle bir şehir tamamen sular altında kaldı (Reuters)
Şiddetli yağışlar nedeniyle bir şehir tamamen sular altında kaldı (Reuters)

Saudi, kasırganın şiddetli gök gürültülü fırtınalara neden olduğunu, sel ve sağanak yağış noktasına ulaştığını, büyük can ve altyapı kayıplarına yol açtığını, belki de son on yılda ülkede görülen en büyük kayıp olduğunu söyledi.

Libya’nın 1982’de ülkenin batı kıyısını vuran Maximo Fırtınası da dahil olmak üzere, son on yılda birçok fırtına ve kasırgaya tanık olduğunu ifade eden Saudi, bunu Ocak 1995'te Sirte yakınlarında Selino fırtınasının izlediğini bildirdi.

AA

Arap İklim Merkezi’ne göre, Aralık 2005'te Libya kıyılarında  Zeo Fırtınasını ve  Kasım 2014'te Rolf Fırtınası meydana geldi.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.