Ayn el-Hilve çatışmaları, güney Lübnan'ın başkentinde yaşamı sekteye uğratıyor

Ateşkes anlaşmasının ardından çatışmalar yeniden başladı.

Çatışmalardan kaçanların kabulü için açılan okulda Filistinli çocuklar top oynuyor (EPA)
Çatışmalardan kaçanların kabulü için açılan okulda Filistinli çocuklar top oynuyor (EPA)
TT

Ayn el-Hilve çatışmaları, güney Lübnan'ın başkentinde yaşamı sekteye uğratıyor

Çatışmalardan kaçanların kabulü için açılan okulda Filistinli çocuklar top oynuyor (EPA)
Çatışmalardan kaçanların kabulü için açılan okulda Filistinli çocuklar top oynuyor (EPA)

Lübnan’ın güneyindeki Sayda şehri ve Ayn el-Hilve Filistin mülteci kampını çevreleyen kasabalar, kampta yaşanan çatışmalar nedeniyle savaş koşullarına tanık oluyor. Öyle ki kamp içerisinde sıkılan kurşunlar, dışarıya kadar ulaşıyor. Kampta ne zaman çatışmalar yaşansa, güneydeki başkentte ve komşu kasabalarda yaşam sekteye uğruyor ve ilan edilmemiş bir sokağa çıkma yasağı yaşanıyor. Dükkanlar kapılarını kapatıyor ve okullar, enstitüler ve üniversiteler öğrenci kabul etmiyor.

6 gün boyunca aralıksız devam eden çatışmaların ardından kamp, ​​geçen pazartesi günü Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü’nde Kamu Güvenliği Müdür Vekili Tümgeneral Elias el-Bisari ile gerçekleştirilen toplantı sonrasında Filistin güçlerinin anlaşmaya vardığı ateşkesin ihlal edildiği bir geceye tanık oldu. Öyle ki dün öğleden sonra çatışmalar patlak verdi. Ulusal Haber Ajansı’nın (NNA) haberine göre top mermisinin ve kurşunların sesleri Sayda şehrinin her yerinde duyuldu. Bölgede kamp içindeki güvenlik gelişmeleri nedeniyle tamamen felç olan şehirdeki resmi daireler, Su İdaresi, okullar ve üniversiteler sürekli olarak kapatılıyor.

Kamptaki yeni çatışma turunun akıbetinin belirsizliğiyle birlikte bu bölgedeki insanlar, özellikle de rastgele kurşunların her an kendilerine ulaşabileceği korkusuyla hem kendilerinin hem de çocuklarının hayatlarından endişe ediyor. Zira geçtiğimiz günlerde Gaziye mahallesinde bu sebeple yaralanma ve ölüm vakaları kaydedildi. Sayda’daki bir okuldaki bir öğretmenin Şarku’l Avsat’a belirttiğine göre bu durum, akademik yılın başında kapılarını açmaya hazırlanan bazı okulların, Korona pandemisi sırasında takip ettikleri çevrimiçi sisteme geri dönme kararı almasına yol açtı.

FOTO: Ayn el-Hilve kampındaki çatışmalardan kaçan Filistinli bir aile (AP)
Ayn el-Hilve kampındaki çatışmalardan kaçan Filistinli bir aile (AP)

Sayda şehrindeki mahallelere keskin nişancı mermilerinin isabet etmesi üzerine şehrin güney girişi kapatılarak trafik deniz yoluna yönlendirildi. NNA’nın geçen pazartesi günü aktardığına göre okullar, Lübnan Üniversitesi şubeleri ve Güney Lübnan Su Şirketi, herkesin güvenliğini korumak amacıyla kapatma kararlarının uzatıldığını duyurdu.

Bu koşullar ortasında Sayda Milletvekili Abdurrahman el-Bizri, çatışmaların süresinin uzayacağına, bunun da kentte ve çevre kasabalarda ekonomik, sosyal, insani ve eğitim açısından daha fazla kan kaybına yol açacağına dair endişelerini dile getirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Bizri, “Sorun şu ki, pazartesi akşamı da olduğu gibi, her ateşkes ilan edildiğinde artık güven kalmıyor. Pazartesi günü (ateşkese rağmen) sükûnet birkaç saatten fazla sürmedi. Nihayetinde çatışmalar yeniden patlak verdi” dedi. Bizri, şehirde hem Lübnanlılar hem de Filistinliler arasında yaygın bir öfke halinin baş gösterdiğini söyledi. “Okullar, üniversiteler ve mağazalar tamamen kapalı. Durumun hafta sonuna kadar bu şekilde kalması bekleniyor. Mağaza sahipleri dükkanların kapılarını açmaya karar verirse bu durum karşısında hiçbir müşteri, alışveriş yapmaya cesaret edemeyecek” diyen Bizri, siyasi ve güvenlik kaosunun olduğunu vurguladı.

Gaziye Belediye Başkanı Hasan Gaddar da aynı koşullardan söz ederken, savaşların yansımalarının çoğunlukla Sayda şehrini etkilediğini dile getirdi. Aynı şekilde çatışmaların Gaziye, Magduşe ve diğerleri gibi komşu belediyeleri de kapsadığını söylerken, Gaziye’de rastgele kurşunlar sonucu bir gencin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Gaddar, belediyenin ailelere, çatışmalar sırasında evlerinde kalmaları ve balkonlara çıkmamaları ve bu çatışmaların sonlanmasını beklemeleri talimatını verdiğine dikkat çekerken, durumu herkes için zor olarak nitelendirdi.

Hasan Gaddar, “Kampın çevresinde artık güvenli bir yer kalmadı. Sadece bölgeler arasında değil, Beyrut’u güneye bağlayan ve Sayda’dan geçen güney yolunda da hareketlilik korkusu var” dedi. Gaziye Belediye Başkanı ayrıca, bu durumun insanların herhangi bir acil durum korkusuyla hareket edememesi nedeniyle restoranlarda düğün ve diğer birçok etkinliğin iptal edilmesine yol açtığına dikkat çekti. Gaddar ayrıca, “Sayda ve Gaziye arasındaki atık fabrikasının varlığı nedeniyle bu bölgelerde daha da kötüleşen atık krizine odaklanılıyor. Burada savaşlar atıkların toplanmasına engel oluyor” ifadelerini kullandı.

Çatışmalar üst üste altıncı günde de devam ederken Sayda Belediye Başkanı Hazem Bedi, Ayn el-Hilve kampında çatışmaların başlamasından bu yana, Sayda belediyesine göç etmiş Filistinli, Lübnanlı, Suriyeli ve kimliksiz ailelerin UNRWA’nın işbirliği ve koordinasyonuyla tahliye edildiğini duyurdu. Bedi, ailelerin UNRWA otobüsleriyle Cebel-i Lübnan’da yer alan Sebline bölgesindeki Beyt Jala Okulu’na nakledildiklerini söyledi. Çatışmaların en yoğun olduğu dönemde yerinden edilen ailelerin sayısı 80 aileye ulaştı, daha sonra bu sayı 70 aileye düştü.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.