Derne'nin ünlü "yasemin çocuğu" fırtınada hayatını kaybetti

Sosyal medya platformları Abdurrahman’ın ve şehrin yasını tutuyor

Mesleğine sadıktı, müşterilerinin yüzlerine gülümsemeye hevesliydi (sosyal paylaşım siteleri)
Mesleğine sadıktı, müşterilerinin yüzlerine gülümsemeye hevesliydi (sosyal paylaşım siteleri)
TT

Derne'nin ünlü "yasemin çocuğu" fırtınada hayatını kaybetti

Mesleğine sadıktı, müşterilerinin yüzlerine gülümsemeye hevesliydi (sosyal paylaşım siteleri)
Mesleğine sadıktı, müşterilerinin yüzlerine gülümsemeye hevesliydi (sosyal paylaşım siteleri)

Kerime Naci

Libya'nın Derne kentinde neredeyse her ev ya da sokakta ağaç, gül ve yasemin bulunuyor. Bu nedenle Libya'nın kuzeydoğusunda yer alan bu kıyı kentine "çiçek kenti" deniyor.

Öyle ki halk bahar mevsiminde bir meslek olarak sattığı ya da damıtarak gül suyuna dönüştürdüğü gülleri çeşitli Derne yemeklerinin yapımında kullanıyor. 

Ancak kısa süre önce vuran Danyal Fırtınası şehri ikiye böldü ve cadde ve sokaklarının yüzde 25'ini denize doğru süpürdü.

Her ne kadar fırtına sokakları kazımayı başarsa da şehrin sakinlerinin ve ziyaretçilerinin hafızasını yok etmeyi başaramadı.

Güzellik satıcısı

Yasemin satıcılığı yapan Abdurrahman el-Cazevi, fırtına kenti silip süpürmeden önce kentin sembollerinden biriydi.

Kent sakinleri ve kente gelen ziyaretçiler onun şehrin ara sokaklarındaki varlığına alışmıştı, ancak fırtına henüz 14 yaşındaki bu gencin hayatına salı günü son verdi.

Ölümünden sonra bazı sosyal medya sayfaları Abdurrahman adına yapılan yas paylaşımlarla doldu.

Senden sonra bu çirkinlik ve hayal kırıklığı devrinde kim güzellik satacak ey güzel Abdurrahman? 

Şehir dışında olduğu için fırtınadan kurtulan Derneli Erva el-Amami, "Abdurrahman el-Cazevi adı, çiçeklerini sevenleri asla terk etmeyen Yasemin şehrinin hafızasına kazınmış olarak kalacak. Burası el-Cazevi güllere ve güzelliğe olan içten sevgisiyle biliniyordu" dedi.

Ümmü Muhammed de el-Cazevi'nim gidişine ağladı ve şöyle yazdı:

Yasemin satıcısı Abdurrahman tüm aile fertleriyle birlikte vefat etti. Kalbim, sana yakîn gelinceye kadar sabret.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.