Fas: Marakeş depremi ücra bölgelerdeki çiftçilerin acılarını ikiye katladı

Fas köyleri enkaz yığınına döndü, tarlalar ürünsüz elma ağaçlarıyla kaplandı

Depremden zarar gören tarlalarında elma hasadını gösteren bir çiftçi (AFP)
Depremden zarar gören tarlalarında elma hasadını gösteren bir çiftçi (AFP)
TT

Fas: Marakeş depremi ücra bölgelerdeki çiftçilerin acılarını ikiye katladı

Depremden zarar gören tarlalarında elma hasadını gösteren bir çiftçi (AFP)
Depremden zarar gören tarlalarında elma hasadını gösteren bir çiftçi (AFP)

Köyünden geriye sadece molozlar kalan ve elma ağaçlarıyla dolu tarlasında ürünlerin ziyan olduğu Muhammed el-Mutevvak, ölümcül depremle harap olan Fas’ın bu dağlık bölgesindeki pek çok kişi gibi geçimini sağladığı bu toprakları terk etmeyeceğini söyledi.
56 yaşındaki çiftçi, Yüksek Atlas Dağları’nın ortasında elma, ceviz ve sebze yetiştirdiği tarlasında çaresiz bir şekilde dururken, “Eskiden soğuğun en büyük düşmanımız olduğunu düşünürdük ama artık başka bir düşmanımız daha var: Her şeyi yok eden deprem” diye anlattı. Ailesinde nesilden nesile geçen taş ve ahşapla inşa edilmiş ve etrafında özenle dikilmiş ağaçları olan ancak şimdi tamamen yıkılan evini gösterdi. Sonbaharda meyve toplama mevsimi gelse de bölge sakinleri kırmızı elmaların yeşil çimenlerin üzerine dağılmış ve kokularının enkaz altında ölen eşeğin kokusuna karıştığını söyledi. Dağlık el-Haouz bölgesindeki diğer bölgelerde olduğu gibi bu bölgede de tarımın yanı sıra inek ve koyun gibi hayvancılık işleri geçim kaynağını oluşturuyor.

Son yıllarda hükümet ve diğer bağışçılar, bazıları iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmeye yönelik, bazıları ise bu alanların izolasyonunu kırmaya ve kadınlara daha fazla bağımsızlık vermeye yönelik çeşitli programlar başlattı. Ayrıca, su kaynakları üzerindeki baskıyı azaltmak amacıyla, arıtılmış kanalizasyon suyunun yeniden kullanılmasına yönelik programlar ve damlama sistemiyle tarımsal sulama için su tasarrufu sağlayan programlar uygulandı.

Fotoğraf altı: Çiftçi Muhammad el-Mutevvak elma tarlasında (AFP)
Çiftçi Muhammad el-Mutevvak elma tarlasında (AFP)

Bölgede yaşayan 19 yaşındaki Velid Nasır “Elma toplayarak biraz para kazanmak için çok çalışıyoruz, bununla okula dönüş sezonuna kendimizi hazırlayabilir ve ailelerimize destek olabiliriz” dedi. Nasır’ın arkasında, okulları harap olan çocuklar, tozla kaplanmış şiltelerin üzerinde zıplıyorlardı.

Depremin etkileri çok büyük oldu. Nasır, tarlalardaki küçük işler için aldığı günlük 80 dirhemlik (7,30 euro) gelirini kaybetti. Kuraklık ve su kıtlığı küçük çiftçileri çoktan bitkin düşürmüşken, nüfusu yalnızca 200 kişi olan küçük köyde 11 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan deprem şoku onların acılarını daha da artırdı. Engebeli ve kayalık köyleri ise evlerini kaybedenlerin kaldığı sarı çadırlarla doldu.

Ancak nüfusa barınacak yer sağlamaya yönelik acil ihtiyaç hala devam ediyor. Yardım gelene kadar kadınlar sivillerin sağladığı battaniye ve kıyafetleri ayıklarken, erkekler de ayakta kalan evlerin arasında bardak, çatal-kaşık ya da felaketten zarar görmeyen malzemeleri arıyor.

42 yaşındaki Cemal Boyahya “Depremden en çok etkilenen sektör sulama oldu. Neredeyse tüm borular yıkıldı” dedi. Mahsulünün kaybından kaynaklanan mali kaybının değerini yüz bin dirhem (985 dolar) olarak tahmin etti.

Yüzü güneşten kavrulan çiftçi Muhammed el-Mutevvak’a göre su kuyuları dolu ancak depremde hareket eden taşlar su kaynaklarını tıkadı. Bununla ilgili olarak “Bu sorun çözülmediği sürece hiç iyi olmayacak” ifadelerini kullandı.

Suya erişim meselesinin yeniden inşa sürecindeki zorluklardan biri olması bekleniyor. Marakeş-Safi ilindeki Elektrik ve İçme Suyu Ulusal Dairesi “el-Huz bölgesindeki Amizmiz, Mevlay Ibrahim ve Talat Nicoub olmak üzere üç belediyenin su dağıtım şebekesi hasar gördü” açıklamasında bulundu.

Şarku’l Avsat’a konuşan yerel aktivistlerden Care Maroc Direktörü Halima Rizkavi, yeniden inşa aşamasının ‘kalkınmayla ilgilenenlere bir çağrı’ işlevi görebileceğini söylüyor.

Ayrıca “Su eksikliğini ve yer eksikliğini aynı anda göz önünde bulundurarak, bu bölgedeki insanların toparlanmasına katkıda bulunma, sağlam bir yeniden yapılanma konusunda onlara yardımcı olma ve iyi uygulamaları en baştan başlatma fırsatına sahipsiniz” dedi.

Fas'ta 8 Eylül'de yerel saatle 23:10'da merkez üssü Marakeş Safi iline bağlı el-Huz bölgesi olan 6,9 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti.

Deprem, Marakeş'in yanı sıra başkent Rabat ile Kazablanka, Meknes, Agadir ve Fes kentlerini de etkilemişti.

Fas İçişleri Bakanlığı, son verilere göre depremde tespit edilebilen can kaybının 2 bin 946, yaralı sayısının da 5 bin 674 olduğunu duyurmuştu.



İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian