Sudan: "Sudan’a Komşu Ülkeler" barış için uluslararası desteğe güveniyor

Sudan’a Komşu Ülkelerin Dışişleri bakanları BM toplantılarının oturum aralarında New York'ta buluştu

Sudan: "Sudan’a Komşu Ülkeler" barış için uluslararası desteğe güveniyor
TT

Sudan: "Sudan’a Komşu Ülkeler" barış için uluslararası desteğe güveniyor

Sudan: "Sudan’a Komşu Ülkeler" barış için uluslararası desteğe güveniyor

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun (BMGK) New York'taki 78. oturumundaki çalışmalara paralel olarak “Sudan’a Komşu Ülkeler”, Sudan'ın tanık olduğu savaşı durdurmaya yönelik planlarının desteklenmesi konusunda uluslararası çabalarını yoğunlaştırıyor. Uzmanlara göre Sudan’a Komşu Ülkeler karmaşık bir krizin gölgesinde yürüttükleri çabalar hususunda uluslararası desteğe güveniyorlar.

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri'nin BM zirvesinin oturum aralarında Sudan’a Komşu Ülkelerin bakanları düzeyinde yapılacak toplantıya katılması planlanıyor. Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Şukri, Sudan ve bölgedeki insani müdahaleyi desteklemek amacıyla Mısır tarafından bir dizi uluslararası ortakla iş birliği içinde organize edilecek başka bir toplantıya da katılacak.

Mısır, Libya, Çad, Orta Afrika, Güney Sudan, Eritre ve Etiyopya olmak üzere 7 Afrika ülkesinin liderlerinin katıldığı “Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi”, geçtiğimiz 13 Temmuz'da Kahire'de yapılan toplantıda bir iletişim mekanizması onayladı. Bu mekanizma katılımcı ülkelerin dışişleri bakanlarının liderliğinde, Sudan krizinin yansımalarını gidermek için gerekli idari tedbirleri tartışacak. Zirvede iletişim mekanizmasına, çatışmanın durdurulması ve kapsamlı bir çözüme ulaşılması için pratik ve uygulanabilir çözümler içeren bir idari eylem planı geliştirilmesi görevi verildi.

Mısırlı Siyaset Bilimci Prof. Dr. Nurhan eş-Şeyh, “Sudan’a Komşu Ülkelerin İletişim Mekanizması” Sudan krizinde uluslararası destek alma şansına ve uluslararası ve bölgesel düzeyde aktif taraflarla önceden koordinasyonun gerekliliğine güveniyor.

Şarku'l Avsat'a konuşan Nurhan şunları söyledi: “Komşu ülkelerin tüm kartları elinde tuttuğunu düşünmüyorum. Bu mekanizmanın sonuçlarının uluslararası ve bölgesel uzlaşmaya tabi olması için Sudan'daki aktörlerle ortak çalışması gerekiyor.”

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri önceki gün ABD'li mevkidaşı Anthony Blinken ile telefonda görüştü. İkili, telefon görüşmesinde, "Sudan'a komşu ülkelerin eylem planı için yürütme mekanizmaları oluşturma çabalarına" değindi.

Çalışma mekanizmasını etkinleştirilmesi

Eski Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed el-Arabi ise şunları söyledi: “New York zirvesi, geçen ay Çad'da yapılan son toplantının ardından “Sudan’a Komşu Ülkeler İletişim Mekanizması” aracılığıyla şu ana kadar yapılanların takibini yapacak.

Arabi, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Bu mekanizmanın sonuçları henüz pratik bir şekilde müzakere masasına konulmadı. Bir sonraki dışişleri bakanları toplantısında, özellikle çatışan taraflar arasında herhangi bir ciddi müzakereden uzak bir görüntünün olduğu Sudan'da devam eden durum göz önüne alındığında, krizle ilgili eylem planını etkinleştirmenin yolları tartışılacak. Çatışmanın tarafları hâlâ siyasi çerçevelerden ve bu çatışmayı sona erdirebilecek barışçıl çözümlerden uzak başka algılara sahip.”

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan'da çatışmaların başlamasından bu yana, yaklaşık 7 bin 500 kişi öldürüldü ve yaklaşık 5 milyon kişi evlerini terk etmek, yerlerinden edilmek veya özellikle Mısır ve Çad olmak üzere komşu ülkelere geçmek zorunda kaldı.

Arabi sözlerini şöyle bitirdi: "Barışçıl çözümler henüz çatışmaları durdurabilecek ve Sudan'daki sivil ve askeri taraflar arasında siyasi uzlaşmaya yol açabilecek formüller sunamadı."



Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
TT

Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)

Irak hükümeti dün yaptığı açıklamada, yaklaşık iki hafta önce Yemen’deki Husiler ile Lübnan’daki Hizbullah’ı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandıran bir kararın yayımlanmasına ilişkin olarak bazı yetkililerin görevden alınmasını içeren yaptırımların onaylandığını duyurdu.

Irak Bakanlar Kurulu, resmî gazetede yayımlanmasının ardından özellikle hükümeti oluşturan ve söz konusu gruplara yakınlığıyla bilinen siyasi çevreler arasında geniş tartışmalara yol açan kararla ilgili kurulan soruşturma komisyonunun tavsiyelerini kabul etti.

Söz konusu sınıflandırmanın, iki grubun mal varlıklarının dondurulmasını da içermesi üzerine hükümet, kararın ‘yanlışlıkla’ yayımlandığını belirtmişti. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, karardaki hataya ilişkin acil soruşturma başlatılması, sorumluların tespit edilmesi ve ihmali bulunanların hesap vermesi talimatını vermişti.

Hükümetin dün yayımladığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun, Irak Resmi Gazetesi’nin 17 Kasım 2025 tarihli 4848 sayısında yer alan ve Teröristlerin Mallarının Dondurulması Komisyonu’nun 2025/61 sayılı kararına ilişkin soruşturma komisyonu tavsiyelerini onayladığı belirtildi. Tavsiyeler kapsamında, ilgili bazı yetkililerin görevden alınması ve bazılarının ise başka görevlere atanması gibi idari yaptırımların yer aldığı kaydedildi.

Diğer yandan Irak Ulusal Güvenlik Servisi dün yaptığı açıklamada, komşu bir ülkeden geldiği belirtilen ve DEAŞ terör örgütü bünyesindeki ‘en tehlikeli bomba uzmanlarından biri’ olarak tanımlanan bir kişinin yakalandığını duyurdu.

Irak Ulusal Güvenlik Servisi, Irak Haber Ajansı’na (INA) yaptığı açıklamada, 10 aydan uzun süren takip ve hassas izleme faaliyetlerini içeren nitelikli bir istihbarat operasyonu sonucunda, komşu ülkelerden birinden dönüşünün ardından DEAŞ’ın üst düzey isimlerinden birinin gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, yakalanan kişinin yüksek derecede tehlikeli unsurlar arasında yer aldığı, adının terör örgütü lider kadrolarına ait listelerde bulunduğu ve 2004 yılından itibaren Bağdat’ta El Kaide unsurları içinde faaliyet göstermeye başladığı belirtildi. Ebu İlya lakabını kullanan şüphelinin, patlayıcı düzeneklerin hazırlanmasında uzmanlaştığı, beş kişiden oluşan bir hücreye liderlik ederek saldırıların gerçekleştirilmesinde rol aldığı kaydedildi.

Soruşturmalarda, söz konusu kişinin patlayıcıların cep telefonlarıyla irtibatlandırılması ve hazırlanmasından sorumlu olduğu, Bağdat’ta faaliyet gösterdiği dönem boyunca 100’den fazla patlayıcı düzeneği teslim ettiği ve başkentin farklı bölgelerini hedef alan terör eylemlerinin doğrudan uygulanmasına katkı sağladığı tespit edildi.


Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.