Yemenli taraflar Riyad'ın barış girişimi konusunda iyimser

Yemen meşru hükümeti ve Husiler, Suudi Arabistan’ın barış girişimi çabalarında ilerleme kaydedildiğini belirterek geçtiğimiz nisan ayından bu yana yapılan görüşmelerin sonuçlarına dikkat çektiler.

Suudi Arabistan heyetinin Sana ziyaretinde bir araya gelen Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammad Al Cabir (solda) ve Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Müzakere Heyeti Başkanı Muhammed Abdusselam. (The Indepdendent Arabia)
Suudi Arabistan heyetinin Sana ziyaretinde bir araya gelen Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammad Al Cabir (solda) ve Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Müzakere Heyeti Başkanı Muhammed Abdusselam. (The Indepdendent Arabia)
TT

Yemenli taraflar Riyad'ın barış girişimi konusunda iyimser

Suudi Arabistan heyetinin Sana ziyaretinde bir araya gelen Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammad Al Cabir (solda) ve Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Müzakere Heyeti Başkanı Muhammed Abdusselam. (The Indepdendent Arabia)
Suudi Arabistan heyetinin Sana ziyaretinde bir araya gelen Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammad Al Cabir (solda) ve Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Müzakere Heyeti Başkanı Muhammed Abdusselam. (The Indepdendent Arabia)

Tevfik eş-Şenvah

Yemenli taraflar, Suudi Arabistan ve Umman Sultanlığı’nın ülkedeki ‘kanlı krize’ siyasi bir çözüm bulma yönünde kaydettiği ilerleme karşısında iyimser olduklarını ifade ettiler. Riyad'ın dokuz yıl önce başlayan savaşın ardından ilk kez geçtiğimiz perşembe günü bir Husi heyetiyle gerçekleştirdiği istişarelerdeki olumlu hava, çatışan taraflarca yapılan açıklamalara da yansıdı.

Yemen Şura Konseyi tarafından cumartesi günü yapılan açıklamada, istişarelerin ‘bir sonraki aşamaya geçtiği’ belirtilerek barış görüşmelerinden duyulan memnuniyet vurgulandı. Husiler, Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Sözcüsü ve Müzakere Heyeti Başkanı Muhammed Abdusselam aracılığıyla ‘barışın listedeki ilk seçenek olduğunu’ bildirdi. Abdusselam, Husilerin Riyad müzakerelerinin Yemen’de, komşu ülkelerde ve bölgede barış ve istikrarı sağlayacak şekilde tüm insani, askeri ve siyasi dosyalarda somut ilerlemeyle sonuçlanmasını umduklarını ifade etti.

Söz konusu olumlu atmosfer, başta barış ve itidal girişimlerini kabul etmeyen Husiler olmak üzere Yemenli tarafların savaşın devam etmesine verdiği tepkiyi, Suudi Arabistan’ın barış girişimi çabalarında kaydedilen ilerlemeyi ve geçtiğimiz nisan ayında yapılan görüşmelerin olumlu sonuçlarını yansıtıyor.

“Barış mümkün”

Abdusselam’ın açıklamalarının ardından Husilerin barış girişimleri sırasındaki niyetleriyle ilgili ketumluğuyla bilinen Yemen Şura Konseyi Başkanı Ahmed Ubeyd bin Dağr, ‘Husilerin, Yemen halkını, sebep oldukları ulusal krizden çıkarmak için istişarelerin sorumluluğunu üstlenmelerini umduğunu’ söyledi. Şaku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre Dağr açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Husilerin prensip olarak referans olan üç şarta uymaları ve barışı bir amaç ve hedef olarak görmeleri halinde Yemen’de adil ve kapsamlı bir barışın sağlanması mümkün. Halkımızı kurtarmak, ülkemizi cumhuriyet sistemi ve federal devlet çatısı altında bir arada tutmak, kalıcı istikrar ve güvenliği sağlamak için en iyi seçeneğin barış olduğunu hepimiz anladık.”

Suudi Arabistan ve Umman’ın çabalarını tamamlayıcı bir diyalog

Bin Dağr’ın açıklamaları, önümüzdeki günlerde ‘hiç kimsenin dışarıda bırakılmadığı, kapsamlı bir ulusal diyalog’ ile ilan edilmesi beklenen ateşkesin ardından Yemenli tüm siyasi güçler arasındaki ilişkilerin niteliğini ele alan bir gelecek vizyonun ipuçlarını verdi. Bin Dağr, söz konusu diyaloğun artık ‘Suudi Arabistan, Umman Sultanlığı ve uluslararası toplumun çabalarını tamamlayan acil bir ulusal talep’ haline geldiğini belirtti.

Suudi Arabistan Resmi Haber Ajansı’nın (SPA) aktardığına göre Riyad yönetimi geçtiğimiz perşembe günü, Yemen’de kalıcı ve kapsamlı bir ateşkese ulaşmanın yollarını görüşmek ve Yemenli taraflar için kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir siyasi çözüm üzerinde anlaşmaya varmak amacıyla Sana'dan bir heyeti davet etti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, davetin 2021 martında duyurulan Riyad Barış Girişimi’nin bir uzantısı ve Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammad Al Cabir başkanlığındaki Suudi Arabistan heyetinin, Umman Sultanlığı'nın katılımıyla Sana'da 8-13 Eylül tarihlerinde gerçekleştirdiği toplantıların ve görüşmelerin devamı olduğu belirtildi.

Barış sürecine giriş

Umman Sultanlığı’nın aracılık ettiği geçmiş müzakerelerin devamı niteliğindeki görüşmelerin Husiler ile Yemen meşru hükümeti arasında geçtiğimiz ekim ayında sona eren ateşkesin yenilenmesini, 2014’ten, yani Husilerin darbesinden önce kabul edilen düzenlemelere göre maaşların ödenmesi de dahil olmak üzere çeşitli acil insani ve ekonomik iyileştirmelerin hayata geçirilmesini hedefliyor. Ayrıca , otoyolların ve sınır kapılarının açılmasını, Husilerin kontrolündeki Sana Havalimanı’ndan yeni destinasyonlara uçuşların başlatılmasını ve esir takası sürecinin tamamlanmasını içeren bir anlaşmaya varılmasını sağlaması da bekleniyor. Bu çabaların tek şartı ise Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler (BM), bölgesel ve uluslararası tarafların himayesinde Yemen'de kapsamlı bir siyasi çözüm ile ilgili vizyonuna ilişkin daha sonraki aşamalara geçmek için barış sürecine yönelik girişimlerinin tamamlanması.

Nihai çözüme yönelik aşamalar

Independent Arabia’ya konuşan Yemen meşru hükümetinden bir kaynak, biraz sessiz devam eden görüşmelerle ilgili olarak, Yemenli tarafların yakında Suudi Arabistan'ın Yemen'deki çatışmaya nihai bir çözüm getirmek amacıyla sunduğu üç aşamalı planın yer aldığı genel bir çerçevede anlaşmaya vardıklarını açıklamalarının beklendiğini doğruladı. Söz konusu üç aşamalı planın her aşamasında bölgesel ve uluslararası tarafların himayesi kapsamında çeşitli konular yer alıyor.

Kaynak, anlaşmanın maaşların ödenmesi, esir takası, Sana Havaalanı’nın açılması ve daha birçok acil insani çözümlerin hayata geçirilmesiyle uygulanmaya başlanacağını açıkladı.

Meşru hükümet, 2014 yılına ait sivil ve askeri hizmet veri tabanına göre devlet memurlarının maaşlarının doğrudan Husi milislerin kontrolündeki bölgelerdeki hak sahiplerine verilmesini önermiş ancak Husiler bu öneriyi reddetmişti. Husiler, maaşların kendisi aracılığıyla dağıtılmasını ve güncel verilere göre ödenmesini, yani hükümetin kontrolündeki bölgelere kaçan memurların ya da kendi yetkilileriyle çalışmayı reddedenlerin yerine on binlerce savaşçının konmasını istiyor.

Husiler ayrıca petrol ihracatından elde edilen gelirlerden de kpayın doğrudan kendilerine verilmesini istiyorlar. Bu da çözüme ulaşılmasının önünde engel oluşturdu ve halk protestolarında seslerin yükselmesine yol açtı. Protestocular, Husilerin protestolardan çekindiklerini ve kendilerini baskı ve tacizle tehdit ettiklerini vurguladılar.

Barış girişimleri, Suudi Arabistan ve Umman Sultanlığı’nın tüm çabalarına rağmen ancak Suudi Arabistan ve İran'ın 10 Mart'ta Çin'in arabuluculuğunda ilişkilerini sürdürme konusunda anlaşmaya varmasından sonra ivme kazanırken anlaşmanın, Yemen'de kalıcı bir ateşkesin önünü açması umuluyor.

Umut ve beklenti

Riyad ile Tahran arasında son dönemde başlayan yakınlaşmanın yanı sıra Suudi Arabistan heyetinin Sana ziyareti, dünyanın en büyük insani krizlerinden birini yaşayan Yemen’de kanlı çatışmaya siyasi çözüm bulunması umutlarını yeniden canlandırdı.

Diğer yandan aralarında BM organlarının da olduğu 98 uluslararası ve yerel kuruluş, geçtiğimiz perşembe günü, 21,6 milyondan fazla insana, yani Yemen nüfusunun yüzde 75'ine insani yardımların sürdürülmesi için bağışların artırılması çağrısında bulundu.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.