Dünya Bankası: Her 4 Filistinliden 1'i yoksulluk sınırının altında yaşıyor

Dünya Bankası İsrail işgalinin Filistin ekonomisi üzerindeki etkileri nedeniyle her 4 Filistinliden birinin yoksulluk sınırının altında yaşadığını belirtti

Dünya Bankasının raporunda İsrail'in Filistin ekonomisi ve sağlık hizmetlerini etkileyen kısıtlamalarına yer verildi (AA)
Dünya Bankasının raporunda İsrail'in Filistin ekonomisi ve sağlık hizmetlerini etkileyen kısıtlamalarına yer verildi (AA)
TT

Dünya Bankası: Her 4 Filistinliden 1'i yoksulluk sınırının altında yaşıyor

Dünya Bankasının raporunda İsrail'in Filistin ekonomisi ve sağlık hizmetlerini etkileyen kısıtlamalarına yer verildi (AA)
Dünya Bankasının raporunda İsrail'in Filistin ekonomisi ve sağlık hizmetlerini etkileyen kısıtlamalarına yer verildi (AA)

Dünya Bankasından yapılan açıklamaya göre, 20 Eylül'de New York'ta Filistin'e yönelik kalkınma yardımlarına ilişkin düzenlenecek toplantıda sunulmak üzere "Zamana Karşı Yarış" başlıklı Filistin Ekonomik İzleme Raporu hazırlandı.

Raporda, İsrail'in Filistin ekonomisini ve sağlık hizmetlerini etkileyen kısıtlamalarına yer verildi.

Filistin ekonomisinde yüzde 3 şeklinde potansiyelinin çok altında bir büyüme beklendiğine işaret edilen raporda, Filistin topraklarında nüfus artış eğilimi göz önüne alındığında, kişi başına düşen gelirin sabit kalması ve yaşam standartlarını olumsuz etkilemesinin tahmin edildiği aktarıldı.

İsrail'in uyguladığı kısıtlamaların sağlık hizmetlerine erişimi engellediği, özellikle Gazze halkını olumsuz etkilediği ifade edildi.

(AA)

"Her 4 Filistinliden biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor"

Dünya Bankası Batı Şeria ve Gazze Direktörü Stefan Emblad, Filistin ekonomisinin son 5 yıldır durgunluk içinde olduğunu, sahadaki politikalar değişmedikçe iyileşmenin de beklenmediğini belirtti.

Filistin topraklarının İsrail ile 30 yıldır fiili bir gümrük birliği içinde olduğunu hatırlatan Emblad, "Anlaşmalar imzalandığında beklentilerin aksine iki ekonomi arasındaki fark açıklamaya devam etti. İsrail'de kişi başına düşen gelir Filistin topraklarına göre yaklaşık 14-15 kat daha yüksek" değerlendirmesinde bulundu.

Yoksulluk oranına dikkati çeken Emblad, "Yaklaşık her 4 Filistinliden biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Raporumuz taraflara, mali durumu daha sağlam bir temele oturtmanın yanı sıra kişi başına büyümeyi teşvik etmek için harekete geçmenin hayati aciliyetini hatırlatıyor" ifadelerini kullandı.

Emblad, mali kısıtlamaların Filistin sağlık sistemi üzerinde ciddi yük oluşturduğunu ve sağlık hizmetlerine erişimde birçok engelin bulunduğunu vurguladı.

Filistin dışındaki hastanelere erişimin hareket kısıtlaması ve bürokratik izinlere takıldığını belirten Emblad, "Çoğu zaman yeterli veya zamanında hayat kurtarıcı sağlık hizmeti sağlanması çok zor" yorumunu yaptı.

Filistinlilerin sağlık hizmetlerine erişimi kısıtlı

Dünya Bankası raporunda, Batı Şeria ve Gazze’deki hastanelerin kanser, kalp hastalığı, anne ve çocuk sağlığı sorunları gibi hastalıkların tedavisi için dışarıdan tıbbi sevklere erişimde önemli fiziksel ve idari kısıtlamaların bulunduğu kaydedildi.

Raporda, "İsrail işgali ve Filistin topraklarının parçalanması, Filistin sağlık sisteminin bu hizmetleri kamu hastanelerinde sunma kapasitesini önemli ölçüde etkiledi. Sağlık sistemi kapasitesinin daha sınırlı olduğu ve hastaların gerekli tıbbi çıkış izni başvurularını zamanında almakta zorlandığı Gazze'de durum özellikle kritiktir" ifadelerine yer verildi.

Başta Gazze olmak üzere Filistin dışında tedavi görmek için İsrail’den alınması gereken izinlerin değerlendirme sürecinde keyfi hareket edildiği belirtilen raporda, araştırmalara göre Gazze'deki bazı hastaların izin sürecinde hayatını kaybettiği ve bunun bölgedeki ölüm oranı üzerinde etkili olduğu ifade edildi.

Filistin ekonomisinin, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da hareket ve ticarete yönelik kısıtlamaları, Gazze'nin abluka altında olması ve son yıllarda dış yardımın azalması sebebiyle yüksek risk altında olmaya devam ettiği bildirildi.

İsrail'in kesintileri nedeniyle Filistin ekonomisinin 2023'te 493 milyon dolar bütçe açığı vermesinin beklendiği, bunun gayrisafi milli hasılanın yüzde 2,5'ine denk geldiği kaydedildi.

Raporda Filistin ekonomisini etkileyen faktörler arasında Gazze'nin abluka altında olması, mali kısıtlamalar ve Gazze ile Batı Şeria arasındaki iç bölünmenin de bulunduğu aktarıldı.



İsrail, Suriye ile "hafif normalleşme" konusunda istekli değil

İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Bental Dağı'ndaki (Tel el-Gharam) İsrail ordusuna ait bir gözlem noktasından, dünyanın dört bir yanındaki şehirlerin yönlerini gösteren tabelada bu şehirlerin uzaklıkları listeleniyor (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Bental Dağı'ndaki (Tel el-Gharam) İsrail ordusuna ait bir gözlem noktasından, dünyanın dört bir yanındaki şehirlerin yönlerini gösteren tabelada bu şehirlerin uzaklıkları listeleniyor (AFP)
TT

İsrail, Suriye ile "hafif normalleşme" konusunda istekli değil

İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Bental Dağı'ndaki (Tel el-Gharam) İsrail ordusuna ait bir gözlem noktasından, dünyanın dört bir yanındaki şehirlerin yönlerini gösteren tabelada bu şehirlerin uzaklıkları listeleniyor (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Bental Dağı'ndaki (Tel el-Gharam) İsrail ordusuna ait bir gözlem noktasından, dünyanın dört bir yanındaki şehirlerin yönlerini gösteren tabelada bu şehirlerin uzaklıkları listeleniyor (AFP)

İsrailli siyasi kaynaklar Şarku'l Avsat'a, İsrail ve Suriye arasındaki görüşmelerin pozisyonlar arasında büyük bir uçurum olduğunu ortaya koyduğunu ve Şam'ın Golan Tepeleri'nden tamamen çekilme fikrini kabul etmediği sürece, İsrail'in normalleşme konusunda istekli olmadığını açıkladı.

Kaynaklar, İsrail'in, Suriye'nin normalleşmenin Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonra işgal ettiği bölgelerden çekilmesiyle sınırlı “hafif” olacağı yönündeki tutumunu reddettiğini ve bu bölgelerin büyük bir kısmında kalma karşılığında “derin normalleşme” istediğini söyledi. Kaynaklar, İsrail'in Şeyh Dağları'nın tepelerinde ve Golan Tepeleri'nin doğusunda işgal ettiği dokuz bölgede kalmakta ısrar ettiğini vurguladı.

İsrailli kaynaklar, Suriye hükümetinin bu aşamada, İsrail ile “karşılıklı saldırmazlık” garantisi veren ve 1974 Kuvvetler Ayrılığı Anlaşması ile İsrail'in bu anlaşmada onaylanan sınır hattına çekilmesini temel alan bir güvenlik anlaşmasıyla ilgilendiğini doğruladı.