Bir Filistinli aileden 4 yılda 9 kişi öldü

Kafr Kara köyünde, İsrailli bir Arap için 3 Eylül'de cenaze töreni düzenlendi. (AFP)
Kafr Kara köyünde, İsrailli bir Arap için 3 Eylül'de cenaze töreni düzenlendi. (AFP)
TT

Bir Filistinli aileden 4 yılda 9 kişi öldü

Kafr Kara köyünde, İsrailli bir Arap için 3 Eylül'de cenaze töreni düzenlendi. (AFP)
Kafr Kara köyünde, İsrailli bir Arap için 3 Eylül'de cenaze töreni düzenlendi. (AFP)

Umm el-Fehm kentinde geçtiğimiz hafta meydana gelen silahlı saldırıda yaralanan genç kadın Ala Muhammed Arif Caou Igbariye dün sabah yaşamını yitirdi. Yalnızca bu ailede şiddet ve organize suç nedeniyle ölenlerin sayısı son dört yılda, aralarında bir çocuk, bir kadın, bir doktor ve genç erkekler olmak üzere dokuza ulaştı.

Hayfa'daki Rambam Hastanesi Sözcüsü şu açıklamada bulundu:

“Geçen hafta meydana gelen silahlı saldırıda ağır yaralanan 25 yaşındaki kadın öldü. Yoğun bakımda anestezi ve suni teneffüs altında tedavi gören genç kadın, doktorların müdahalesine rağmen ne yazık ki yaşamını yitirdi.”

Umm el-Fehmli genç kadın, geçtiğimiz perşembe akşamı komşu köy Musheirifa kavşağında uğradığı silahlı saldırı sonucu ‘ciddi’ bir şekilde yaralandı. Ala Muhammed Arif Caou Igbariye isimli genç kadın iki hafta önce vurulan annesini ziyaretten dönüyordu. Görgü tanıklarının ifadesine kadının 53 yaşındaki annesi, balkonda çamaşır asıyordu. Motosikletle gelen iki saldırganın üzerine ateş açmasının ardından eve kaçtı. Ancak saldırganlar evin içine girerek, kızlarının gözü önünde anneye 20'den fazla kurşun sıktılar. Kızlarından biri annesini tedavi görmesi için yakındaki bir kliniğe götürdü. Daha sonra ise anne hastaneye kaldırıldı. Yapılan açıklamalar kadının halen tedavi gördüğü ve bilinci kapalı olduğu yönünde.

İsrail’deki Araplar 3 Eylül'de, Arap toplumunda suçun yayılmasına karşı protesto düzenledi. (AFP)
İsrail’deki Araplar 3 Eylül'de, Arap toplumunda suçun yayılmasına karşı protesto düzenledi. (AFP)

Ölen genç kadınla birlikte aynı ailede şiddet ve organize suç nedeniyle son dört yılda ölenlerin sayısı dokuza yükseldi. Polis, olaya karıştığından şüphelenilen herhangi birini tutuklamadı. Söz konusu suçlar dizisi dört yıl önce, 2019 yılında Mahmud Cao'nun (38 yaşında) cami çıkışı öldürülmesiyle başladı. Ardından Halid Cao (35 yaşında) cami çıkışında, işe giderken öldürüldü. Muhammad Ziad Jao (38 yaşında) ise Ramazan Ayı’nda henüz orucunu açmadan evinin önünde cinayete kurban gitti. Muhammed Nasır Cao (20 yaşında) adlı genç adam, camide cuma namazından dönüşte evinin önünde öldürüldü. Dr. Tarık Jao (42 yaşında) da bir kız çocuğu dünyaya getirdikten sonra hastaneden dönerken arabasının içinde karısının gözü önünde vurularak yaşamını yitirdi. Halil Cao (25 yaşında) adlı genç adam işe giderken öldürüldü. Ala'nın babası Muhammad Arif Cao (50 yaşında) da evinin yakınında, dükkanların önünde öldürüldü ve ikinci kızının kocası Adem Zeyud (38 yaşında) da onunla birlikte yaşamını yitirdi.

Umm el-Fehm'de yaşayanlar polisin suça karışan herhangi bir şüpheliyi tutuklamamasına anlam veremiyor. Pek çok kişi vatandaşların hikayeyi bildiğini ve katillerin isimlerini ve bu korkunç suçları meşrulaştırmak için kullandıkları argümanları aralarında fısıldaştıklarını söylüyor. Bunu sadece polisin bilmemesi karşısında şaşkınlık yaşanıyor. Genel kanı ihmalin kasıtlı yapıldığı yönünde. Aile şu soruların cevaplarını merak ediyor:

Sebebi ne olursa olsun, yetim kalan çocukların suçu ne? Aileden biriyle evlenen ve yaşanan anlaşmazlıklarla hiçbir ilgisi olmayan bir adamın hatası ne? Gerçek bir erkek kadınları nasıl öldürebilir?

Fotoğraf Altı: İsrailli Arap toplumundan bir suç mağdurunun akrabası 31 Ağustos'ta Hayfa şehrinde düzenlenen protestolara katıldı. (AP)
İsrailli Arap toplumundan bir suç mağdurunun akrabası 31 Ağustos'ta Hayfa şehrinde düzenlenen protestolara katıldı. (AP)

Şarkul’ Avsat’ın edindiği bilgilere göre İsrail'de organize suç mağduru Arap sayısının 177’e yükselmesi dikkat çekiyor. Bunların arasında İsrail polisinin sorumluluğunda olan Doğu Kudüs'ten de 10 kişi bulunuyor. Ölenler arasında 11 kadın da var.

Kendini kaderine terk edilmiş ve organize suçların rehinesi olarak gören Arap toplumunda silahlı saldırı ve cinayet suçları, son yıllarda neredeyse her gün işlenen yaygın bir olay haline geldi. Diğer yandan, İsrail güvenlik teşkilatlarının suç örgütleriyle gizli anlaşma yaptığına dair işaretler var. İsrail polisi organize suçu engellemek için üzerine düşeni yapmakta başarısız oluyor.

Toplumda suçluların ceza almayacaklarına inandıkları için suçlarını bu kadar cesurca işledikleri yönünde yaygın bir kanı var. Çoğu suçun tefecilik, karaborsa ve suç çeteleri arasında hesaplaşmayla ilgili olduğu düşünülüyor.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.