Ordu Karargâhı’ndan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na Sudan savaşı

Siviller hava kuvvetlerinin ‘ayrım gözetmeyen’ bombardımanından şikayetçi.

Nisan ayında gerçekleşen çatışmalarda, Ordu Genel Komutanlığı karargahının bitişiğindeki Hartum Uluslararası Havaalanı yönünden yoğun duman bulutları yükseldi. (Reuters)
Nisan ayında gerçekleşen çatışmalarda, Ordu Genel Komutanlığı karargahının bitişiğindeki Hartum Uluslararası Havaalanı yönünden yoğun duman bulutları yükseldi. (Reuters)
TT

Ordu Karargâhı’ndan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na Sudan savaşı

Nisan ayında gerçekleşen çatışmalarda, Ordu Genel Komutanlığı karargahının bitişiğindeki Hartum Uluslararası Havaalanı yönünden yoğun duman bulutları yükseldi. (Reuters)
Nisan ayında gerçekleşen çatışmalarda, Ordu Genel Komutanlığı karargahının bitişiğindeki Hartum Uluslararası Havaalanı yönünden yoğun duman bulutları yükseldi. (Reuters)

Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında son üç gündür şiddetli çatışmalar devam ediyor. Çatışmaların dün (pazartesi) Ordu Karargâhı’ndan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na ve Nil Caddesi üzerindeki bir dizi hükümet binasına kadar yayılması sonrasında başkent Hartum'da güçlü patlamalar meydana geldi.

Çatışma bölgelerine komşu bölgelerde yaşayanlar Şarku'l Avsat'a, patlamaların ordunun yoğunlaştırılmış hava bombardımanından kaynaklandığını, HDK’nin ise ordu karargâhına çeşitli yönlerden kara ve topçu saldırılarını yoğunlaştırdığını söyledi. Görgü tanıkları, kentin semalarında yoğun bir şekilde yükselen alev ve duman bulutlarının, topçu ve hava bombardımanları sonucu vurulan binalarda meydana gelen yangınların ve tahribatın büyüklüğüne işaret ettiğini ifade etti.

Sudan Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, geçtiğimiz ayın sonunda HDK’nin Nisan ortasında savaşın başlamasından bu yana kuşattığını söylediği Genel Komutanlık binasından ayrılmayı başardı. Ancak geri kalan ordu komutanlarının bir kısmı hâlâ kuşatma altındaki karargâhta bulunuyor.

Başkentte yaşayan çok sayıda sivil, hava kuvvetlerinin ‘ayrım gözetmeyen’ bombardımanından korktuklarını, çünkü “topçu bombardımanı veya serseri kurşunların çok fazla sayıda masum sivilin ölümüne neden olduğunu” söyledi. Geçtiğimiz hafta, HDK unsurlarının orada toplandığı iddiasıyla Hartum'un güneyindeki Mayo mahallesindeki bir pazarı hedef alan hava bombardımanında en az 51 kişi hayatını kaybetmişti. HDK, ordunun HDK mevzileri hakkında aldığı yanlış istihbarat bilgileri nedeniyle orduyu sivil bölgelere baskın düzenlemekle suçladı.



Washington destekli yardım kuruluşu ay sonundan önce Gazze'de faaliyetlere başlayacak

Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)
Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)
TT

Washington destekli yardım kuruluşu ay sonundan önce Gazze'de faaliyetlere başlayacak

Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)
Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)

ABD destekli bir yardım kuruluşu, sert bir şekilde eleştirilen yardım dağıtım planı çerçevesinde mayıs ayı sonlarından önce Gazze Şeridi’nde faaliyet göstermeye başlamayı planlıyor.

Ancak yardım kuruluşu, İsrail'den Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşların Filistinlilere yardım ulaştırmaya devam etmesine izin vermesini istedi. Gazze Şeridi’ne 2 Mart'tan bu yana hiçbir insani yardım girmedi ve küresel açlık gözlemcilerinden biri Gazze nüfusunun dörtte biri olan yarım milyon insanın açlık riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu. İsrail, Hamas Hareketi’ni ‘insani yardımları çalmakla’ suçluyor, Hamas ise bu suçlamayı reddediyor.

İsrail, Hamas kalan tüm rehineleri serbest bırakana kadar Gazze'ye insani yardım girişini engelleyeceğini açıkladı ve öyle de yapıyor. Öte yandan İsrail, ‘ABD'nin insani yardım planını’ desteklediğini açıkladı. BM ve yardım kuruluşlarının değil, özel şirketlerin Gazze'nin güneyinde yer alacağını söylediği sınırlı sayıdaki güvenli dağıtım bölgelerinden yardım dağıtmasını öngören planı ilk ortaya atan İsrail da oldu.

Yeni kurulan Gazze İnsani Yardım Kurumu, yardım faaliyetlerini yönetecek. Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak adının açıklanmaması kaydıyla yaptığı açıklamada, ABD'li güvenlik firması UG Solutions ile ABD merkezli lojistik ve planlama firması SafeReach Solutions'ın vakfın operasyonlarında yer alacağını söyledi.

Washington, BM ve yardım kuruluşlarını vakıfla iş birliği yapmaya çağırdı. Sürecin, insanlığa saygı, tarafsızlık, bağımsızlık ve yansızlık gibi yerleşik insancıl ilkelere bağlı kalmayacağına dair endişelerini dile getirdiler. BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq dün sabah yaptığı açıklamada, BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher'ın önerilen yardım mekanizmasına yönelik sert eleştirilerine atıfta bulunarak “Biz bu mekanizmaya yönelik itirazlarımızı açıkça belirttik” dedi.

Yardım kuruluşunun icra direktörü olarak atanan Jake Wood dün İsrail'e gönderdiği mektupta endişelerin bir kısmını gidermeye çalıştı. Wood, Gazze İnsani Yardım Kurumu’nun İsrail'e yardım alanlar hakkında hiçbir kişisel bilgi vermeyeceğini söyledi. Gazze İnsani Yardım Kurumu tarafından yapılan ayrı bir açıklamada ise İsrail'in ‘Gazzelilerin tamamına hizmet ulaştırılabilmesi için dağıtım noktalarının sayısını arttırmayı ve kurumun herhangi bir noktasına ulaşamayan sivillere yardım dağıtmak için çözümler bulmayı’ kabul ettiği belirtildi.

İsrail'in BM Daimi Temsilciliği konuyla ilgili yorum yapmayı reddederken Wood, mektubunda İsrail ordusundan Gazze'nin kuzeyinde, vakıf tarafından işletilen ve 30 gün içinde faaliyete geçebilecek güvenli dağıtım tesislerine ev sahipliği yapabilecek yeterli yer belirlemesini ve bunların etrafındaki riskleri en aza indirmesini istedi. İsrail'den yardım kurumunun dağıtım altyapısı tam olarak faaliyete geçene kadar ‘mevcut yolları kullanarak’ yeterli yardım akışını kolaylaştırmasını isteyen Wood, “Devam eden insani baskıyı hafifletmek ve çalışmalarımızın ilk günlerinde dağıtım sahaları üzerindeki baskıyı en aza indirmek için bunun yapılması gerekiyor” dedi.

Gazze İnsani Yardım Kurumu’nun açıklamasının ardından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) planla ilgili endişelerinin devam ettiğini duyurdu. Kızılhaç sözcüsü Steve Dorsey, “İnsani yardımlar ne siyasileştirilmeli ne de askerileştirilmeli. Şu anda Gazze'deki siviller yardımlara büyük ihtiyaç duyuyor. İnsani yardımın derhal ve engellenmeden (Gazze Şeridi’ne) girmesine izin verilmeli” ifadelerini kullandı.