Mısır ‘Ulusal Diyaloğu’ cumhurbaşkanlığı seçimlerini yönetmek için ‘önlemler’ teklif etti

Ulusal diyalog önlemleri arasında ‘yargılama öncesi tutukluluk’ hükümlerinin değiştirilmesi ve siyasi partilerin eylem özgürlüğünün desteklenmesi yer alıyor

Daha önceki Ulusal Diyalog oturumlarından bir kare (Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’nin Facebook hesabı)
Daha önceki Ulusal Diyalog oturumlarından bir kare (Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’nin Facebook hesabı)
TT

Mısır ‘Ulusal Diyaloğu’ cumhurbaşkanlığı seçimlerini yönetmek için ‘önlemler’ teklif etti

Daha önceki Ulusal Diyalog oturumlarından bir kare (Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’nin Facebook hesabı)
Daha önceki Ulusal Diyalog oturumlarından bir kare (Ulusal Diyalog Mütevelli Heyeti’nin Facebook hesabı)

Mısır'da, Ulusal Diyalog Heyeti, gelecekteki cumhurbaşkanlığı seçimlerini yönetmek için bir dizi önlem önerdi. Öneriler arasında tutukluluk önleyici tedbirlerin değiştirilmesi ve siyasi partilerin çalışmalarının desteklenmesi yer alıyor. Ulusal Seçim Kurulu’nun bugün, Mısır cumhurbaşkanlığı yarışı için son hazırlıkları ele almak üzere bir basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor. Resmi tahminlere göre, seçimlerde yaklaşık 60 milyon kişi oy kullanabilecek.

Mısır'da, bazı siyasi partiler, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin yeni bir dönem için adaylığını desteklediğini açıkladı. Bu partilerin başında, Mısır Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu elinde bulunduran Vatan'ın Geleceği Partisi (Mustakbel el-Vatan) geliyor. Mısır'ın başkenti Kahire'nin ana meydanlarında, el-Mısriyyin el-Ahrar (Özgür Mısırlılar) Partisi ve Hâmi Vatan (Vatanın Koruyucuları) Partisi gibi partilerin imzasını taşıyan, Sisi'nin adaylığını destekleyen pankartlar asılıyor.

Mısır'daki Ulusal Diyalog, siyasi güçleri meşgul eden birkaç dosyada belirli ‘tedbirler’ alınmasını istedi. Bu tedbirler arasında, ‘mahkumların, tutukluların, seyahat yasağı olan kişilerin, hüküm giymemiş veya (şiddet veya tahrik kullanmakla) suçlanmayan kişilerin durumlarını gözden geçirmek için Mısır Devleti tarafından gösterilen çabaları tamamlamak’ ve ‘hapis öngören hükümleri, bu tedbirin özünde ve amacında, yargı kararları olmaksızın uygulanan bir tür cezaya dönüşmesine izin vermeyecek şekilde değiştirmek’ yer alıyor.

Mısır'da, 12 siyasi parti ve kamu figürünün oluşturduğu muhalif bir oluşum olan ‘Sivil Demokratik Hareket’, daha önce ‘fikir suçluları dosyasının kapatılması ve tutuksuz yargılama dosyasının gözden geçirilmesi’ talebinde bulunmuştu. Bu talepler, ‘önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimleri için garantilerin sağlanması’ kapsamında yer alıyor.

Ulusal Diyalog, aynı zamanda ‘siyasi partilerin eylem ve hareket özgürlüğünün desteklenmesi, kitlelerle etkileşime girmelerine ve programlarını sunmalarına izin verilmesi ve böylece vatandaşların kendi özgür tercihlerine göre üyeliğe katılmalarının teşvik edilmesi’ çağrısında da bulundu.

Salı günü yapılan açıklamada, "Siyasi hayatın desteklenmesi, gazete ve medya özgürlüğünün daha fazla desteklenmesini ve seçimlerin adil bir şekilde yürütülmesini gerektiriyor. Bu, Ulusal Diyalog'un Cumhurbaşkanı Sisi'ye sunduğu, parlamento ve yerel seçimler için öneriler yoluyla sağlanabilir” ifadelerine yer verildi.

Ulusal Diyalog'un açıklaması, doğrudan ‘önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yönetimi’ konusuna değindi. Bu konuda "Eğer devlet organları ve kurumları, cumhurbaşkanlığı için aday olan herkese eşit mesafede durmakla yükümlüyse, bu makama aday olmak isteyen herkesin, özgürce hareket etme, destek toplama, seçmenlerle iletişim kurma ve eşit bir şekilde medya kapsamı alma hakkını güvence altına almak gerekir” ifadeleri kullanıldı.

Adalet Partisi Başkanı ve Sivil Hareket'in önde gelen isimlerinden Milletvekili Abdulmunim İmam, Ulusal Diyalog'un açıklamasını ‘iyi’ olarak nitelendirdi. Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, "Mısırlıları, Ulusal Diyalog'un yönetim kurulunun ‘dengeli’ bir rol oynadığını ve seçim sürecinin dürüstlüğü için önemli talepleri benimsediğini hissettirmesi olumlu" dedi.

İmam ayrıca, açıklamanın ‘aşamaya uygun olduğunu ve Adalet Partisi'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinin nasıl olması gerektiği konusundaki bazı takdirlerini yansıttığını’ da söyledi. İmam, partinin açıklamayı memnuniyetle karşılamasının, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin garantilerinin veri aşamasından herkes için bağlayıcı olan icra ve yasal adımlara dönüşmesine bağlı olduğunu ifade etti.

Muhafazakâr Parti ve Mısır Sosyal Demokrat Partisi daha önce yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma niyetlerini açıklamışlardı. Her iki parti de nihai pozisyonlarını ‘seçim sürecinin bütünlüğü ve şeffaflığına ilişkin garantilerin ne ölçüde mevcut olduğuna’ göre belirliyor.

Mısırlı Milletvekili Mustafa Bekri, açıklamanın, Ulusal Diyalog'un faaliyetlerine katılan fraksiyonların dile getirdiği birçok talebi karşılamak için ‘noktaları yerlerine koymak için geldiğini’ düşünüyor. Bekri, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, "Açıklama, cumhurbaşkanlığı seçimleri için garantiler içeriyordu ve tüm adayların aynı haklara sahip olduğunu teyit etti" dedi.

Şimdiye kadar, cumhurbaşkanlığı seçimleri için potansiyel adayların listesinde, Vefd Partisi’nin Başkanı Abdusselam Yuma, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Başkanı Hazım Ömer ve eski Milletvekili Ahmet Tantavi öne çıkıyor. Her aday, Mısır Anayasası'nın 142. maddesi uyarınca, ‘en az 20 milletvekilinin desteğine veya en az 15 ilde en az 25 bin seçmenin desteğine’ ihtiyaç duyuyor.

Son dönemde, ‘Başkanlık affı’ mekanizması aracılığıyla, adli kontrol altında tutulan veya hakkında yargı kararı verilen kişilerden oluşan gruplar art arda serbest bırakıldı. Bu girişimler, Ulusal Diyalog’da yer alan muhalefet güçleri arasında memnuniyetle karşılandı. Mustafa Bekri, "Adli kontrol altında tutulan kişilerin, yargılanmadan önce hapiste tutulması mümkün değil. Ancak, ‘terör’ eylemlerinde bulunanlar, siyasi mahkum olarak kabul edilemez” dedi.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.