‘New York görüşmeleri’ Mısır-İran yakınlaşmasına giden yolu hızlandırır mı?

Şukri ve Abdullahiyan arasındaki görüşme ve Reisi ilişkilerin kurulmasında bir ‘engel’ görmüyor

Şukri ve Abdullahiyan iki ülke arasındaki ilişkileri görüşmek üzere bir araya geldi (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Şukri ve Abdullahiyan iki ülke arasındaki ilişkileri görüşmek üzere bir araya geldi (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

‘New York görüşmeleri’ Mısır-İran yakınlaşmasına giden yolu hızlandırır mı?

Şukri ve Abdullahiyan iki ülke arasındaki ilişkileri görüşmek üzere bir araya geldi (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Şukri ve Abdullahiyan iki ülke arasındaki ilişkileri görüşmek üzere bir araya geldi (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan arasında New York'ta gerçekleşen görüşmeler, Kahire ve Tahran arasındaki yakınlaşmanın gidişatını gündeme getirdi. Bu görüşmeler, İran'ın Mısır ile işbirliğini güçlendirme çağrılarını sıklaştırmasının ardından gerçekleşti. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, dün Reuters'a verdiği demeçte, "Ülkemiz, Mısır ile ilişkiler kurmada herhangi bir engel görmüyor" dedi.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, New York ziyaretinin ardından düzenlediği basın toplantısında, "New York'ta iki ülke dışişleri bakanlarının gerçekleştirdiği görüşme, İran ve Mısır arasındaki ilişkilerin yeniden kurulmasına zemin hazırlayabilir" dedi.

Eski açıklamalar

Son dönemde, İran'dan Mısır ile yakınlaşmaya ilişkin sık sık açıklamalar yapıldı. Bu açıklamalardan biri, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın geçtiğimiz Mayıs ayında yaptığı açıklamada, Mısır'ı ‘kardeş ve dost ülke’ olarak tanımlamasıydı.

Abdullahiyan, açıklamasında, Mısır ile ilişkilerin gelişmesini ve karşılıklı adımların atılmasını umduğunu ifade etti. Aynı ay içinde, Umman Sultanı Heysem bin Tarık, Mısır ve İran'ı ayrı ayrı ziyaret etti. O dönemde, Umman Sultanı'nın bu dosya kapsamında bir arabuluculuk yürüttüğü yönünde haberler çıktı.

Geçtiğimiz Ağustos ayında ise Mısır, İran'ın Şiraz kentindeki Şah Çerağ dini türbesinin hedef alınmasını kınamıştı.

FOTOĞRAF ALTI:  Mısır Dışişleri Bakanı ve İranlı mevkidaşı New York'ta (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı ve İranlı mevkidaşı New York'ta (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır Dışişleri Bakanı Şukri, New York'taki Mısır Daimi Temsilciliği'nde İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan ile bir araya geldi. Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın geçtiğimiz Çarşamba akşamı yaptığı açıklamaya göre görüşmede ‘iki ülke arasındaki ikili ilişkiler, bu ilişkileri düzenleyen sınırlamalar, koşullar ve bu ilişkilerin, Mısır ve İran halklarının çıkarlarına hizmet edecek şekilde geliştirilmesi konuları ele alındı. Görüşme, karşılıklı saygı, iyi komşuluk, işbirliği ve devletlerin iç işlerine müdahale etmeme ilkelerine dayanıyor.

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, "Ülkemizin Mısır ile ilişkilerimizi geliştirmeye ve iki ülke arasındaki tarihi ve kültürel mirasa uygun olan doğal akışına döndürmeye yönelik arzusu var. Bu görüşme, ilişkilerin normalleşmesi yolunda önemli bir adımdır" dedi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'na göre, görüşmede birçok bölgesel konu ele alındı. Taraflar, ‘bölgelerinde istikrarın sağlanması ve güvenliğin güçlendirilmesi için katkıda bulunmaya yönelik arzularını’ teyit etti. Bakan Şukri, bölgenin karmaşık ve düğümlenmiş krizlerinin, tüm halklarının istikrarını ve yaşam koşullarını olumsuz etkilediğini ve bu nedenle bölgenin tüm ülkelerinin istikrarı desteklemek, barışı sağlamak ve gerginlik kaynaklarını ortadan kaldırmak için işbirliği yapması gerektiğini belirtti. Şukri ve Abdullahiyan, ‘ikili, bölgesel ve uluslararası düzeyde her iki ülkeyi ilgilendiren çeşitli konuları görüşmek üzere iletişimlerini sürdürme’ konusunda anlaştı.

Siyasi irade

Mısır'ın eski Afrika İşleri Müsteşar Yardımcısı Ali el-Hafni, "İki ülke arasındaki iletişim başlı başına önemli bir adım" dedi. Hafni, Şarku'l Avsat'a şu açıklamalarda bulundu: "Mısır, dış ilişkilerini yönetmede diyaloga inanıyor. Mısır, İran ile diyaloga isteklidir ve hiçbir zaman reddetmemiştir. Görüşmeler, İran tarafının, Mısır ile ilişkilerin kesilmesinin nedenlerini ortadan kaldırmak için siyasi iradeye sahip olması halinde etkili görüşmelere dönüşebilir. Elbette, iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirmek ve eski haline döndürmek için iyi niyet olabilir, ancak Mısır'ın İran tarafından yanıtlanması gereken dosyaları var."

Mısır'ın eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Heridi de İran'ın Mısır ile ilişkileri geliştirme konusundaki tekrarlanan teyitlerinin, Ortadoğu'da Arap güçleri ile komşu ülkeler, Türkiye veya İran arasında genel bir yumuşama çerçevesinde gördüğünü söyledi. Ancak Heridi, Şarku'l Avsat’a "İran'ın ilişkileri kesen taraf olduğunu ve Mısır'ın olmadığını hatırlamamız gerekiyor. İran, yıllar boyunca Mısır ile ilişkilerini yeniden başlatmaya çalışıyor ve iki ülke için müşterek çıkarlar konusunda bir dizi anlaşmaya varıldı” şeklinde konuştu.

FOTOĞRAF ALTI:  Şukri, geçtiğimiz Kasım ayında Şarm eş-Şeyh'te düzenlenen ‘COP27’ zirvesine katılan İran heyetini kabul ederken (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Şukri, geçtiğimiz Kasım ayında Şarm eş-Şeyh'te düzenlenen ‘COP27’ zirvesine katılan İran heyetini kabul ederken (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

İyi komşuluk

Geçtiğimiz Mart ayında, Mısır Cumhurbaşkanlığı, Suudi Arabistan'ın İran ile diplomatik ilişkilerini yeniden başlatma yaklaşımını olumlu karşılamıştı.  Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Ahmed Fehmi yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: "Mısır bu önemli adımı takdir ediyor ve Suudi Arabistan'ın bu konudaki tutumunu destekliyor." Fehmi, Suudi Arabistan'ın bu konudaki yaklaşımının, ‘bölgesel düzeyde ilişkilerin gerginliğini gidermeye yardımcı olacağını ve Birleşmiş Milletler Şartı'nın ilke ve amaçlarını, yani devletlerin egemenliğine saygı, içişlerine müdahale etmeme, iyi komşuluk kavramlarını güçlendirmek ve bölgede güvenliği ve istikrarı sağlamak için bir onay olduğunu’ sözlerine ekledi.

Sözcü Fehmi: "Mısır, bu gelişmenin İran'ın bölgesel ve uluslararası politikaları üzerinde olumlu bir yansıması olmasını umuyor. Bu, Tahran'ın bölgenin meşru endişelerini dikkate alan bir politika izleme taahhüdünü teyit etmek için bir fırsattır. Bu, işbirliği fırsatlarını artıracak ve bölge devletleri arasındaki olumlu iletişimi güçlendirecektir. Bu, bölge halklarının beklentilerini karşılayan bir ilişkiler yolu çizmek içindir” dedi.

Heridi'ye dönecek olursak, Kahire, İran'ın Ortadoğu bölgesindeki hareketlerini takip etti ve Kahire, İran'ın bazı Arap ülkelerine müdahalesinden duyduğu memnuniyetsizliği defalarca dile getirdi.

Geçtiğimiz Temmuz ayında, Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd, bir televizyon programında, "Son dönemde İran-Körfez ilişkileri geliştiği için, bazılarının Mısır-İran ilişkilerinin de benzer bir gelişme yaşaması beklemesi doğal bir durumdur" ifadelerini kullanmıştı.  Ebu Zeyd, "İlişki ve iletişim her zaman var olmuştur ve hiçbir aşamada kesintiye uğramamıştır. Mısır, İran'ın bölgeyle olan etkileşiminin, devletlerin egemenliğine ve halkların iradesine saygı duyması, bu halkların iç işlerine müdahale etmemesi ve bölge istikrarını güçlendirmesi açısından olumlu olmasını istiyor” açıklamalarda bulunmuştu.



Yemen hükümetinin aldığı önlemler Husi savaş ekonomisini sarsıyor

Yemen para biriminin toparlanması hükümete olan güveni yeniden sağladı, bunun da hizmetleri iyileştirmesi ve emtia fiyatlarını düşürmesi bekleniyor (AFP)
Yemen para biriminin toparlanması hükümete olan güveni yeniden sağladı, bunun da hizmetleri iyileştirmesi ve emtia fiyatlarını düşürmesi bekleniyor (AFP)
TT

Yemen hükümetinin aldığı önlemler Husi savaş ekonomisini sarsıyor

Yemen para biriminin toparlanması hükümete olan güveni yeniden sağladı, bunun da hizmetleri iyileştirmesi ve emtia fiyatlarını düşürmesi bekleniyor (AFP)
Yemen para biriminin toparlanması hükümete olan güveni yeniden sağladı, bunun da hizmetleri iyileştirmesi ve emtia fiyatlarını düşürmesi bekleniyor (AFP)

Yemenli araştırmacılar ve ekonomistler, Yemen riyalinin toparlanması ve parasal dengenin yeniden sağlanmasının ardından hükümetin son dönemde aldığı tedbirlerin Husi savaş ekonomisi üzerinde somut baskı oluşturmada başarılı olduğunu vurguladı.

Şarku'l Avsat'a konuşan araştırmacılar, hükümetin ithalatı düzenleyen ve döviz spekülasyonunu yasaklayan tedbir ve kararlarının, Aden'deki Merkez Bankası'na inisiyatifi geri kazandırdığını ve hükümet kontrolündeki bölgelerle Husi kontrolündeki bölgeler arasındaki parasal uçurumun kapanmasına katkıda bulunduğunu, dolayısıyla grubun döviz kurlarını kontrol etme kabiliyetini ortadan kaldırdığını değerlendiriyor.

Uzmanlara göre, bu önlemler Husileri karşı önlemler almaya yöneltti; bunların en dikkat çekeni, kendi kontrolleri altındaki bölgelerdeki banka ve şirketlerin, hükümet kontrolünde bulunan bölgelerdeki ticari kuruluşlarla işlem yapmasını engellemek ve ek vergiler ve haraçlar koymak oldu. Grubun, mal akışını engellemek ve işletme faaliyetlerini durdurmak gibi halkın acılarını daha da artıracak popülist politikalara başvurması bekleniyor.


Kordofan'da Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışmalar şiddetleniyor

Mayıs 2025'te bölgenin güneyindeki Kadugli kasabasında bulunan stadyuma sığınan Kordofan'daki yerinden edilmiş Sudanlı aileler (AP)
Mayıs 2025'te bölgenin güneyindeki Kadugli kasabasında bulunan stadyuma sığınan Kordofan'daki yerinden edilmiş Sudanlı aileler (AP)
TT

Kordofan'da Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışmalar şiddetleniyor

Mayıs 2025'te bölgenin güneyindeki Kadugli kasabasında bulunan stadyuma sığınan Kordofan'daki yerinden edilmiş Sudanlı aileler (AP)
Mayıs 2025'te bölgenin güneyindeki Kadugli kasabasında bulunan stadyuma sığınan Kordofan'daki yerinden edilmiş Sudanlı aileler (AP)

Son birkaç gün içinde Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında patlak veren şiddetli çatışmalar, şu anda Hartum, Beyaz Nil ve Darfur eyaletleriyle sınırları olan Kordofan bölgesinin batı kesimlerinde yoğunlaşmış durumda. Yerel kaynaklar, her iki tarafın da bu önemli bölgede zafer elde etmek için çok sayıda savaşçı ve teçhizat seferber ettiğini doğruladı.

Kordofan, doğal kaynaklar açısından zengin olmasının yanı sıra, Sudan'ın batısını ülkenin orta kesimi ve kuzeyi ile bağladığı için stratejik açıdan büyük önem taşıyor. Ülkenin petrol yataklarının çoğuna ev sahipliği yapan Kordofan, dünya çapında en büyük Arap zamkı üreticisi olmasının yanı sıra, geniş hayvancılık ve tarım arazilerine de sahip.

Bölgenin en büyük şehri el-Ubeyd yakınlarındaki Um Samime kasabası çevresinde devam eden çatışmalar, ordunun Darfur bölgesine doğru hareket etmek için yollar açması açısından önemli bir adım. Darfur bölgesi, el-Faşir şehri hariç, HDK tarafından tamamen kontrol edilmekte. El-Faşir, HDK tarafından bir yıldan fazla bir süredir kuşatma altında ve ordu bu kuşatmayı kırmaya çalışıyor.

HDK, Kordofan bölgesini, Darfur bölgesi için savunma hatlarının bir parçası olarak görüyor ve ülkedeki etki alanlarını genişletmeyi hedefliyor.

Bölgenin paylaşımı

İki savaşan taraf, el-Ubeyd şehrinden yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Ebu Kuud ve Um Samime kasabalarının kontrolünü elinde tutmaya devam etti. Her iki taraf da savaşta üstünlüğünü gösteren ve rakibine kayıplar verdirdiğini gösteren videolar yayınladı. Ancak gözlemciler, her iki tarafın da ağır kayıplar verdiğini ve askeri teçhizat kaybına uğradığını bildiriyor.

fvgthy
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) (Arşiv – AFP)

HDK, el-Ubeyd şehri de dahil olmak üzere Kordofan bölgesinin kontrolünü ele geçirirse, Darfur ve Kordofan bölgeleri de dahil olmak üzere ülkenin çok geniş bir coğrafi alanını ele geçirmiş olacak. Bu kontrol, HDK’nin başkent Hartum'a doğru ilerlemesine olanak sağlayabilir.

HDK şu anda Kuzey Kordofan eyaletinde beş yerleşim birimini kontrol ederken, ordu üçünü kontrol ediyor. HDK'nin kontrolündeki Batı Kordofan eyaleti sınırında çatışmalar devam ediyor.

Güney Kordofan eyaletinde ise HDK kuzey bölgelerini kontrol ederken, HDK'nin müttefiki olan Halk Hareketi, eyaletteki Kauda dağlık bölgesini kontrol ediyor. Buna karşılık ordu, başkenti Kadugli de dahil olmak üzere eyaletin çoğunu kontrol altında tutuyor.

Emekli Tümgeneral Emin İsmail, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Kordofan'da devam eden çatışmaların, bölgenin ekonomik önemi ve Darfur'a yakınlığı nedeniyle, öncelikle bölgenin kontrolünü ele geçirmeyi amaçladığını söyledi. Bu nedenle ordu, HDK'nin el-Ubeyd ve Omdurman şehirlerini birbirine bağlayan yol (ihracat yolu) veya el-Ubeyd'i Beyaz Nil eyaletindeki Kosti şehri ve diğer merkezlere bağlayan yol üzerinden başkent Hartum'a yaklaşmasını engellemeye çalışıyor.

İsmail, “Kordofan bölgesi, el-Faşir şehri ve Darfur bölgesindeki diğer alanlara ilerlemek için bir üs olarak kabul edilmekte. Yani Kordofan'ın kontrolünü ele geçiren kişi, el-Ubeyd, en-Nahud, Um Kadade ve el-Faşir gibi bir dizi önemli şehri birbirine bağlayan stratejik yola ulaşabilir” dedi. En-Nahud şehrinden Darfur'daki Nyala ve el-Cuneyne şehirlerine ulaşmanın mümkün olduğunu da ifade eden İsmail, bu savaşların askeri, ekonomik ve sosyal hedefleri olduğunu belirtti.

Müzakere pozisyonunun güçlendirilmesi

Omdurman İslam Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Salahaddin ed-Dume, Kordofan'da arka arkaya yaşanan çatışmaları, yaklaşan siyasi kararların öncüsü olarak görüyor. Ed-Dume Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Herhangi bir diplomatik hamle ve müzakere masasına oturmak, müzakerecinin masadaki konumunu güçlendirmek için askeri bir pozisyona dayanmalıdır. Bu nedenle, savaşan taraflar müzakerelerin tavanını yükseltmek için askeri sonuçlar elde etmeye çalışıyor.”

yyj
Sudan çatışmasının iki tarafının temsilcileri, Mayıs 2023'te Cidde Anlaşması’nın imzalanması sırasında (Reuters)

Öte yandan isminin açıklanmamasını isteyen bir askeri kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, savaşı sona erdirmek için şartlarını belirledi ve milisler (HDK) ortadan kaldırılana kadar çatışmaların devam edeceğini doğruladı.”

Yerel kaynaklara göre bazı gözlemciler, son zamanlarda çatışmaların yoğunlaşmasının, ABD ve bölgesel güçlerin desteklediği yaklaşan müzakerelerde her iki tarafın müzakere pozisyonunu iyileştirmek için önleyici operasyonların bir parçası olduğuna inanıyor. Bu kaynaklar, ABD yönetiminin Sudan'daki savaşı durdurmak ve krize siyasi bir çözüm bulmak için çaba gösterdiğini, özellikle de Burhan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Afrika işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos arasında İsviçre'de yapılan son toplantıdan sonra söz konusu çabaların yinelendiğini bildirdi.


Gazze şehrini bombalayan İsrail ordusu, Cibaliye ve ez-Zeytun mahallelerinde operasyonlarını genişletiyor

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Gazze şehrini bombalayan İsrail ordusu, Cibaliye ve ez-Zeytun mahallelerinde operasyonlarını genişletiyor

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

Filistin medyası bugün, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze şehrine yönelik saldırılarını sürdürdüğünü ve evlere bombardıman düzenlediğini bildirdi.

El-Aksa televizyonu, İsrail uçaklarının Gazze şehrinin ez-Zeytun mahallesindeki eş-Şafi Camii çevresini bombaladığını bildirdi. Bu arada İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye'de evlerin ortasında patlayıcı yüklü insansız hava araçlarını (İHA) patlattı ve ez-Zeytun mahallesindeki binalara yıkım operasyonları düzenledi.

cdfgt
Gazze şehrinden yeni bir göç dalgası sırasında eşyalarını arabalarla taşıyan Filistinliler, 23 Ağustos 2025 (AP)

Filistin resmi haber ajansı WAFA, dün akşam Gazze şehrinin batısında bulunan er-Rimal mahallesindeki es-Saraya bölgesinde ve el-Celaa Caddesi'ndeki el-Gafri kavşağının yakınlarında yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir çadırı hedef alan İsrail saldırısında çok sayıda Filistinlinin yaralandığını bildirdi.

İsrail savaş uçakları ayrıca, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Meğazi Mülteci Kampı’nın güneyine ve Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Han Yunus'taki hedeflere hava saldırıları düzenledi.

İsrail Kumu Yayın Kuruluşu KAN dün, ordunun Gazze şehrinin işgaline yönelik hazırlıkları da içeren Gideon’un Savaş Arabaları 2 planını uygulamaya başladığını duyurdu. Bu plan, şehrin kuzey ve güney uçlarında bulunan ez-Zeytun ve Cibaliye mahallelerinde askeri faaliyetlerin genişletilmesi yoluyla uygulanıyor.

Hamas metrosu

CNN, bugün bir İsrail askeri yetkilisinin “Gazze şehrindeki tünel ağı, İsrail ordusunun beklediğinden çok daha karmaşık” dediğini aktardı. Bu açıklama, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kalbindeki yoğun nüfuslu şehre yönelik saldırısı öncesinde geldi.

CNN'in ismini vermediği İsrail askeri yetkilisi, İsrail'de ‘Hamas metrosu’ olarak bilinen şeyin sadece benzer bir tünel ağı olmadığını, İsrail ordusunun beklediğinden çok daha karmaşık olduğunu açıkladı. Bu ağ, daha büyük stratejik merkezler ve dalların yanı sıra, hızlı hareket ve sürpriz saldırılara imkân tanıyan daha küçük taktik tünelleri de içeriyor.

sdfrt
İsrail ordusunun Gazze Şeridi sınırına yakın konumdaki mevzisi, 21 Ağustos 2025 (AFP)

İsrail askeri yetkilisine göre, Gazze şehri tahliye edildikten sonra İsrail ordusu, yoğun nüfuslu kentsel alanda hedeflerini genişleterek, daha önce yüksek nüfus yoğunluğu nedeniyle hedef alınmayan bölgeleri de operasyona dahil edecek.

İsrail askeri yetkilisi, Gazze şehrinde bulunan Hamas savaşçılarının sayısına ilişkin bir tahmin bulunmadığını, ancak ordunun yaklaşık iki yıldır süren savaşta bu bölgeye ilerlemediğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler (BM) cuma günü, Gazze'de resmi olarak kıtlık ilan etti. Uluslararası kuruluş tarafından desteklenen Roma merkezli Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC), Gazze şehri ve çevresini içeren ve Gazze Şeridi’nin alanının yüzde 20'sini oluşturan Gazze vilayetinde kıtlık olduğunu belirten bir rapor yayınladı. Raporda, kıtlığın eylül ayı sonuna kadar Deyr el-Balah ve Han Yunus bölgelerine yayılacağı tahmininde bulunuldu.

sxdfrg
Gazze şehrindeki bir aşevinin önünde boş kaplarla pirinç pilavı almayı bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)

BM uzmanları, Gazze'de yarım milyondan fazla insanın ‘felaket düzeyinde açlık’ ile karşı karşıya olduğunu ve bunun açlık ve ölümle karakterize edilen en yüksek seviye olduğu konusunda uyarıda bulundu.

İsrail ise raporun bulgularını reddetti. Başbakan Binyamin Netanyahu yaptığı açıklamada, bunun ‘bariz bir yalan’ olduğunu belirterek, “İsrail açlık politikası izlemiyor” dedi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Gazze Şeridi'ndeki savaş, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'de bin 219 kişinin ölümüne yol açan eşi görülmemiş saldırısının ardından patlak verdi.

BM tarafından güvenilir kabul edilen Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askerî harekâtı 62 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden oldu.