Lübnan meclis diyaloğu yerini Le Drian’ın moderatörlüğündeki toplantılara bıraktı

Paris cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yol haritasına uymadı.

Geçen Temmuz ayında Doha’da düzenlenen Lübnan’la ilgili beşli grup toplantısından bir fotoğraf (Katar Dışişleri Bakanlığı)
Geçen Temmuz ayında Doha’da düzenlenen Lübnan’la ilgili beşli grup toplantısından bir fotoğraf (Katar Dışişleri Bakanlığı)
TT

Lübnan meclis diyaloğu yerini Le Drian’ın moderatörlüğündeki toplantılara bıraktı

Geçen Temmuz ayında Doha’da düzenlenen Lübnan’la ilgili beşli grup toplantısından bir fotoğraf (Katar Dışişleri Bakanlığı)
Geçen Temmuz ayında Doha’da düzenlenen Lübnan’la ilgili beşli grup toplantısından bir fotoğraf (Katar Dışişleri Bakanlığı)

Lübnan parlamento blokları, cumhurbaşkanlığı seçimi için koşullar oluşturmak amacıyla Fransa Cumhurbaşkanlığı Temsilcisi ve eski Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’ın Beyrut’a yaptığı üçüncü ziyareti hakkında edinilen bilgilere dayanarak, Beşli Komite’nin (Suudi Arabistan, Katar, Mısır, Fransa ve ABD) New York’taki toplantısının sonunda bir açıklama yayınlamamasının ardındaki nedenleri araştırmakta zorlanıyor. Le Drian, görevini Ekim ayının başında dördüncü ziyarette tamamlayacak.

Le Drian, toplantıyı, söz verdiği Lübnan ziyareti sırasında tamamlayacağı misyonu için uluslararası bir kaldıraç olarak görüyor. Ancak bunun karşısında parlamento kaynakları, dışişleri bakanlarının yokluğunda Beşli Komite toplantısında temsil düzeyinin düşürülmesi ve toplantının yaklaşık 35 dakika sürmesi ile ilgili, yanıtlamakta zorlandıkları bir dizi soru gündeme getirdi.

Parlamento kaynakları, Beşli Komite’den beklenen açıklamanın yayınlanmamasının arkasında yatan siyasi verilere sahip değil. Ayrıca Beşli Komite ile bugüne kadar iletişimin kesilmesi nedeniyle ortaya koyulan açıklamaları kabul etmiyor. Ancak buna rağmen Şarku’l Avsat’a belirttiğine göre, ilk tepkisi, “Cumhurbaşkanlığı seçimini tıkanıklık sarmalından çıkaracak çözüm zamanı geldi mi, gelmedi mi?” sorusu oldu.

Aynı kaynaklar, Beşli Komite’nin bir açıklama yapmamasını, cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin dış koşulların yerel ve uluslararası düzeyde olgunlaşmadığının bir göstergesi olarak görüyor. Ayrıca toplantıya hâkim olan atmosfere dair sızan gayrı resmi tartışmaların, üye devletlerinin tek bir dalga halinde hareket etmediğini gösterdiğine inanıyor. Öyle ki kaynaklara göre gelecekteki cumhurbaşkanının sahip olması gereken özelliklerin ana hatlarını çizen bir bildiri yayınlanmasıyla sonuçlanan Doha’daki toplantının aksine söz konusu toplantının kendi içindeki uyum hala eksik.

Bu noktada şu sorular gündeme geliyor; Komitenin herhangi bir üyesi, bu niteliklerde bir değişiklik mi yaptı? ABD, Suudi Arabistan, Mısır ve Katar ile Fransa arasında yaşanan anlaşmazlığın kamuoyuna yansıdığı iddiası ne ölçüde doğru? Bu durum, boşluk Lübnan’a pahalıya mal olduğu için bir an önce bir cumhurbaşkanı seçerek boş koltuğu sona erdirmek üzere iletişimi sürdürmekle görevli Fransız ekibi içerisindeki anlaşmazlığı artırıyor mu?

Aynı şekilde Beşli Komite içerisindeki anlaşmazlığın kaynağının, Fransa Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Patrick Durrell’in hala eski Büyükelçi Navaf Selam’ın hükümeti kurma görevine atanması karşılığında, Marada Hareketi lideri eski Milletvekili Süleyman Franciyye’nin cumhurbaşkanı olarak seçilmesini pazarlamak için çalışıyor olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı da soruluyor.

Her ne kadar muhalif parlamento blokları, Le Drian’a başkanlık yetkisini krizden çıkarma görevinin verilmesi gerektiğine inanıyor olsa da, onun bakış açısına göre bu, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından görevlendirilmesinin, onun Fransız girişimini düzeltme ve parlamento bloklarına yeni bir girişim sunma arzusunu yansıttığı anlamına geliyor. Ancak parlamento kaynakları, Le Drian’ın cumhurbaşkanlığı seçimini engelleyen başkanlık çıkmazında bir atılımın kapısını açacak niteliksel bir değişim yapamadığını ortaya koydu. Muhalif liderlerden alıntı yapan kaynaklar, Şii İkili (Hizbullah ve Emel Hareketi), Franciyye ve eski Bakan Cihad Azur’u cumhurbaşkanlığı yarışından çekerek üçüncü bir başkanlık seçeneği aramak için B planına geçme kapılarını kapattığı sürece Le Drian’ın, ‘Meclis Başkanı Nebih Berri’nin bir hafta boyunca diyalog çağrısı yapma ve ardından cumhurbaşkanını seçmek için art arda oturumlar düzenleme girişimini’ desteklemek zorunda olmadığını dile getirdi. Eski adayların yarıştan uzaklaştırılması, parlamento bloklarının hiçbir gruba meydan okumayan ve Beşli Komite’nin belirlediği kriterleri karşılayan bir aday üzerinde yakınlaşmasının önünü açıyor.

Bazıları muhalefetle bağlantılı olan kaynaklar, Le Drian’ın Beyrut’a ilk ziyaretinde söz verdiği gibi Fransız girişimini düzeltmek için inisiyatif almak yerine, kendisini ölümcül bir durgunluk sarmalının içine sokmaya başladığını ve (karşıtları tek çatı altında toplamanın zor olduğunun farkında olmasına rağmen) muhalefeti direniş ekseni ile uzlaştırmaya çalıştığını söyledi.

Kaynaklara göre Fransa dışındaki Beşli Komite üyeleri, cumhurbaşkanlığı hareketini durgunluktan çıkarmanın yolunun, Le Drian’ın Beşli Komite gözetiminde üçüncü seçeneğin arayışı içinde, ikili veya üçlü parlamento toplantılarının yönetimini devralmasından geçtiğine inanıyor. Ancak bu gerçekleşmedi, çünkü muhalefetin Berri’nin diyalog çağrısını reddetmesi ile kendisinin bu çağrıya verdiği destek arasında bir uzlaşı sağlamaya çalıştı.

Le Drian’ın görevinin daha genişletilmesi olasılığıyla ilgili soru hala devam ediyor. Peki Beşli Komite’nin bir açıklama yapmaması, Paris’e, başkanlık yaklaşımını yeniden gözden geçirmesi ve Doha’daki toplantıda çizdiği yol haritasını tereddüt etmeden benimsemesi konusunda bir uyarı mı? Yoksa Paris, temsilcisi Ebu Casim Fahd Al Sani’nin Beyrut’a gelişiyle sahneyi Katar’a mı terk edecek?

Fransız temsilci Jean-Yves Le Drian (Reuters)
Fransız temsilci Jean-Yves Le Drian (Reuters)

Beklenen beşli adımın genel yolu netleşene kadar Berri’nin diyalog çağrısı hala geçerli. Ancak kaderi, diyaloğun destekçileri arasına etkili bir Hıristiyan bileşenin dahil edilmesine bağlı. Bununla kastedilen ise başkanlık yaklaşımına her gün yeni bir madde ekleyen Özgür Yurtsever Hareket lideri Milletvekili Cibran Basil. Ancak tavrı, Berri ile orta yolda buluşmayı zorlaştırıyor. Maruni Patriği Beşara er-Rai’nin, anayasada öngörülenin uygulanması çerçevesinde öncelikle cumhurbaşkanı seçilmesini şart koşarak, diyaloğu reddetmesine gelen tepkileri de göz ardı etmemek gerekiyor. Zira böylece Hıristiyan blokların aşması zor olan diyalog karşısına büyük bir ’hayır’ koyulmuş oluyor.



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.