Rapor: Arap aşiretleri ayaklanmasının sona ermesi bölgede farklı senaryolara yol açabilir

Ümran Derneğinin hazırladığı raporda, Arap aşiretlerinin terör örgütü PKK/YPG'ye karşı başlattığı ayaklanmanın sona ermesinin ardından bölgede farklı senaryoların ortaya çıkabileceği belirtildi

(AA)
(AA)
TT

Rapor: Arap aşiretleri ayaklanmasının sona ermesi bölgede farklı senaryolara yol açabilir

(AA)
(AA)

Ümran Derneği, PKK/YPG'ye karşı yapılan Arap aşiretlerinin ayaklanması ile ilgili Ömer Özkizilcik'in kaleme aldığı raporu yayımladı.

Söz konusu raporda, ayaklanmanın başlangıcı, seyri, nedenleri ve gelecekte yaşanabilecek olası senaryolarla ilgili değerlendirmelere yer verildi.

Ayaklanmanın 28 Ağustos 2023'te, Deyrizor Askeri Meclis Başkanı Ahmed Hbeyil'in, (Ebu Havle) PKK/YPG tarafından gözaltına alınıp hapsedilmesi ile başladığı belirtilen raporda, Hbeyil’in hapsedilmesinin ardından Deyrizor’daki iki büyük aşiret olan "Akaydat ve Bekkara"nın, PKK/YPG’ye karşı ayaklanma çağrısında bulunduğu ifade edildi.

Arap aşiretlerinin, terör örgütü PKK/YPG’ye karşı gerçekleştirdiği ayaklanmada, yaşanan çatışmalar sonucu bölgenin çoğunluğunda "geçici olarak kontrol sağladığı" ve bölgeden PKK/YPG unsurlarını çıkarmayı başardığı belirtilen raporda, ilerleyen süreçte ise ayaklanmada aşiretlerin kazanımlarını kısa sürede kaybettiği ifade edildi.

Raporda, 5 Eylül'de PKK/YPG’nin karşı saldırısının başarılı olması ve Arap aşireti ayaklanmasının lideri Akaydat aşireti lideri İbrahim El Hafel’in evinin PKK/YPG’li unsurlarca çevrilmesinin ardından Deyrizor’daki El Ömer Petrol Tesisi'nde Amerikan askerleri arabuluculuğunda PKK/YPG ile aşiret güçleri arasındaki görüşmeler sonucunda ayaklanmanın son bulduğu kaydedildi.

Arap aşiretlerinin, ayaklanmalarının iki temel amacının olduğunu açıkladığına işaret edilen raporda, birinci taleplerinin, YPG’nin kendi bölgelerinden çıkıp ABD’nin, PKK/YPG yerine doğrudan Arap aşiretleri ile çalışmaya başlaması, ikinci taleplerinin ise Fırat’ın batısında kalan Arap aşiret bölgelerinin İran ve Şam yönetimi işgalinden kurtarılması ve bunun için ABD desteğiyle Arap aşiret ordusunun operasyon başlatması olduğu aktarıldı.

Raporda, Arap aşiretlerin terör örgütü PKK/YPG karşısındaki ayaklanmasının altında üç temel dinamik bulunduğuna işaret edilerek, bunların demografik yapı ve PKK/YPG yönetim anlayışı, medya algısı, söylentiler ve PKK/YPG’nin "alternatifleri engelleme" stratejisi olduğu tespitine yer verildi.

Olası gelecek senaryoları

Ayaklanmanın sona ermesinin ardından bölgedeki olası senaryoların da yer aldığı raporda, bölgede, PKK/YPG’nin tüm bu gelişmelerden daha güçlü bir şekilde çıkması ihtimali olduğu belirtildi.

Arap aşiretlerinin en güçlü olduğu "Deyrizor bölgesinde bile PKK/YPG karşısında bir başarı elde edilemediyse", Rakka ve Menbiç gibi bölgelerde yaşayan Arapların daha çekingen ve çekimser olabileceği kaydedilen raporda, Arap aşiretlerinin PKK/YPG karşısında askeri yöntemlerle siyasi bir başarı elde edilemiyorlarsa PKK/YPG ile iyi geçinerek ve PKK/YPG’ye daha fazla alan açarak siyasi ve ekonomik kazanımlar elde etmeyi tercih edebileceği belirtildi.

Olası senaryolarından bir diğerinin ise bölgede istikrarsızlığın artması ihtimali olduğu belirtilen raporda, YPG’nin Arap aşireti ayaklanmasını askeri yöntemlerle bastırmış olması nedeniyle durumun Arap aşiretleri nezdinde bir öfke birikimine yol açması ve buna ilaveten sosyolojik olarak da önemli bir kırılmaya bağlı olarak PKK/YPG’ye karşı "intikam" kültürünün devreye girmesi olasılığına işaret edildi.

Raporda, "Bu bağlamda Arap aşiretleri askeri olarak YPG’ye karşı mağlup olsalar da YPG’ye karşı asimetrik savaş yöntemlerini kullanarak bölgeyi istikrarsızlaştırma imkanına sahiptir" ifadesine yer verildi.

Terör örgütü DEAŞ'ın güçlenmesinin de ihtimal dahilinde olabileceği kaydedilen raporda, Arap aşiretlerinin PKK/YPG’ye karşı "intikam" kültürünü devreye sokmaları ve PKK/YPG’nin askeri olarak üstün olduğunun anlaşılmasının DEAŞ'a Deyrizor’da alan açabileceği belirtildi.

Arap aşiretlerinin yaşadığı hayal kırıklığı ve intikam kültüründen gelen öfkelerinin, Arap aşiretlerinin veya Arap aşiretleri içerisinden münferit kişilerin DEAŞ ile işbirliği yapmasının önünü açabileceği ifade edilen raporda, aynı zamanda, Arap aşiretleri ile DEAŞ arasında da ciddi bir husumet bulunduğunun da altı çizildi.

Alternatif senaryolardan birinin de ABD'nin Suriye'deki politikasının değişmesi olduğu belirtilen raporda, şu an bu yönde emareler görülmese de ABD'nin Suriye politikasının "sürdürülebilir" olmadığı vurgulandı.

Raporda, "ABD’ye ciddi bir teklifin gitmesi durumunda Suriye’de alternatif yaklaşımları değerlendirme imkanı bulunmaktadır. Nitekim Arap aşireti ayaklanması ABD’li yetkililere Suriye’deki politikanın sürdürülebilir olmadığını ve ABD’nin yaklaşımının sadece günü kurtarmak üzerine kurguladığını hatırlatmıştır" değerlendirmesi yapıldı.



Suriye medyası: İsrail savaş uçakları Şam, Dera ve Kuneytra üzerinde uçuyor

İsrail savaş uçağı, 30 Nisan 2025'te Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki bir bölgenin üzerinde uçarken füze ateşliyor (AFP)
İsrail savaş uçağı, 30 Nisan 2025'te Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki bir bölgenin üzerinde uçarken füze ateşliyor (AFP)
TT

Suriye medyası: İsrail savaş uçakları Şam, Dera ve Kuneytra üzerinde uçuyor

İsrail savaş uçağı, 30 Nisan 2025'te Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki bir bölgenin üzerinde uçarken füze ateşliyor (AFP)
İsrail savaş uçağı, 30 Nisan 2025'te Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki bir bölgenin üzerinde uçarken füze ateşliyor (AFP)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), dün yaptığı açıklamada, üç İsrail savaş uçağının Suriye'nin çeşitli bölgeleri, özellikle Dera, Kuneytra ve Şam vilayetleri üzerinde uçtuğunu bildirdi. SOHR, uçakların Suriye hava sahasına Golan Tepeleri'nden girdiğini kaydetti.

Gözlemevi kaynaklarının, İsrail savaş uçaklarının alçak irtifada uçtuğunu ve bu durumun söz konusu bölgelerde yaşayanlar arasında paniğe yol açtığını aktardığını belirtti.

SOHR uçakların, İsrail ordusunun Suriye'nin işgal altındaki Golan Tepeleri sınırında askeri harekatlarını sürdürdüğü sırada uçuş gerçekleştiğini belirtti.

İsrail ordusu, geçen aralık ayında Beşşar Esed'in Suriye'de devrilmesinden bu yana Suriye'deki hedefleri birçok kez bombaladı. İsrail ordusu, 2 Mayıs'ta Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayının yakınlarına hava saldırıları düzenlediğini açıkladı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu bombardıman, Suriye hükümetine ülkedeki Dürzi azınlığı korumazsa misilleme saldırıları düzenleyeceği tehdidinin hemen ardından gerçekleşti.