Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile yaptığı telefon görüşmesinde, Filistinlilerin topraklarından ‘nakledilmesi ya da yerlerinden edilmesinin’ reddedildiğini vurgulayarak, Gazze anlaşmasının tam olarak uygulanması, Gazzelilerin ‘evlerine dönmelerine’ izin verilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardımların sürdürülebilir bir şekilde girmesi gerektiğini söyledi.
Mısır Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, iki bakanın dün akşam yaptıkları telefon görüşmesinde geçen hafta yürürlüğe giren Gazze ateşkes anlaşmasının uygulanmasına ilişkin gelişmeleri gözden geçirdiklerini ve Abdulati'nin anlaşmanın üç aşamalı olarak uygulanmasını ‘sükûnet ve istikrarın yeniden tesis edilmesi için temel bir adım’ olarak nitelendirdiğini bildirdi.
ABD Başkanı Donald Trump cumartesi günü, İsrail ile Hamas arasında 15 aydan fazla süren ve Gazze Şeridi’nde geniş çaplı yıkıma yol açan savaşın ardından Gazze Şeridi'nin ‘temizlenmesi’ fikrini ortaya attı. Air Force One uçağında bu yorumları sorulduğunda Trump, gazetecilere, ‘onları kargaşa, devrim ve şiddet olmadan yaşayabilecekleri bir bölgeye taşımak istediğini’ söyledi.
Trump, “Biliyorsunuz, Gazze Şeridi'ne baktığınızda, uzun yıllar boyunca cehennem gibiydi (...) her zaman şiddetle ilişkili bir bölge oldu” ifadelerini kullandı.
İki devletli çözümle ilgili bir soru üzerine Trump, Netanyahu ile yakında görüşeceğini söyledi. “Netanyahu benimle görüşmek için buraya gelecek” diyen Trump, son günlerde Filistinlilerin yerlerinden edilmesine tarihsel olarak karşı çıkan Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile de görüşmelerde bulundu.
Abdulati ayrıca, Gazze anlaşmasının tam olarak uygulanmasını ‘iki devletli çözüme dayalı ve uluslararası meşruiyete uygun olarak Filistin-İsrail çatışmasının sona erdirilmesine katkıda bulunacak siyasi bir ufuk’ oluşturmak için önemli bir adım olarak nitelendirdi.
Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Abdulati'nin ABD Dışişleri Bakanı'na ‘topraklarında kalmak isteyen ve topraklarının dışına nakledilmeyi ya da yerinden edilmeyi reddeden Filistin halkının haklarından taviz verilmemesinin önemini, dolayısıyla bu halkın kararlılığına ve kendi kaderini tayin hakkına saygı duyulması gerektiğini’ vurguladığı belirtildi.
Bakanlığın açıklamasına göre iki bakan ayrıca, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı ve çeşitli alanlardaki iş birliği ilişkilerini güçlendirmeyi de ele aldı.