Maalouf’un edebiyatı medeniyetler arasında köprü oluyor

‘İki ülke arasındaki’ edebiyatçı Amin Maalouf, kariyerini medeniyetler arasında köprüler kurmaya adadı

Amin Maalouf, 14 Haziran 2012'de Fransız Akademisi'ne yeni üye olduğunda (AFP)
Amin Maalouf, 14 Haziran 2012'de Fransız Akademisi'ne yeni üye olduğunda (AFP)
TT

Maalouf’un edebiyatı medeniyetler arasında köprü oluyor

Amin Maalouf, 14 Haziran 2012'de Fransız Akademisi'ne yeni üye olduğunda (AFP)
Amin Maalouf, 14 Haziran 2012'de Fransız Akademisi'ne yeni üye olduğunda (AFP)

Lübnan asıllı Fransız Amin Maalouf (Emin Maluf) dün Fransız Akademisi'nin yeni daimi sekreteri seçildi. Doğu'dan esinlenen tarihi romanın simgelerinden biri olarak kabul edilen Maalouf, eserlerini yüzyıllar boyunca medeniyetlerin yakınlaşmasına adadı.

2012 yılında akademiye katılmasının ardından Maalouf, kılıcının üzerine eski kurumun üyeleri için ‘Marianne’ sembolünü (Fransız Cumhuriyeti'nin amblemi) ve Lübnan Sedirini kazıdı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre, Amin Maalouf'un arkadaşı, Akademi üyesi ve Perşembe günkü başkanlık seçimlerinde rakibi Jean-Christophe Rufin, Maalouf'a şunları söyledi: "Tüm çalışmalarınız, tüm fikirleriniz, tüm kişiliğiniz, iki dünya arasında bir köprüdür... Her birinin kendi suç payı var ama aynı zamanda değerleri de var. Bunlar birleştirmek istediğiniz değerlerdir."

fgbrth
Fransa Kültür Bakanı Rima Abdulmelik, Paris'teki Fransız Akademisi'nin Daimi Sekreteri olarak seçilmesi nedeniyle yazar Amin Maalouf'u selamlıyor (EPA)

Amin Maalouf, 1976'dan beri Fransa'da yaşayan eski bir gazetecidir. 1993 yılında, çocukluğunun geçtiği Lübnan dağlarında geçen romanı "Le Rocher de Tanios" (Tanios Kayası) ile Fransız Akademisi'nin en prestijli ödüllerinden biri olan Goncourt Edebiyat Ödülü'nü kazandı.

Ünlü romancının kayıtları, büyük başarılar elde eden kitaplarla doludur. Bunlar arasında 1986'da "Leon l'Africain" (Afrikalı Leon), 1988'de "Samarcande" (Semerkant), 2000'de Yüzüncü Ad: Baldassare'nin Yolculuğu ve 2020'de "Nos freres inattendus" kitapları da yer alıyor.

xsd
74 yaşındaki Amin Maalouf , Paris'teki Fransız Akademisi'nin daimi sekreteri seçildikten sonra düzenlediği basın toplantısında (EPA)

Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri, Doğunun Limanları, Ölümcül Kimlikler, Çivisi Çıkmış Dünya ve Seine nehrinin kıyısında bir koltuk, 1635'ten bu yana kendisinden önce 29. sandalyeye (Fransız Akademisi'ndeki koltuk numarası) yükselen 18 akademisyenin hayatını anlattığı 29 Numaralı Koltuğun Hikayesi Maalouf'un diğer eserleri arasında bulunuyor.

zxscd
Amin Maalouf, 14 Haziran 2012'de Fransız Akademisi'ne yeni üye olduğunda (AFP)

Maalouf ayrıca operalar özellikle de Finli besteci Kaija Saariaho için metinler yazdı. Bu operalardan biri, 2000 yılında Salzburg Festivali'nde sahnelenen "L'Amour de loin" (Uzaktan Aşk) adlı eserdir.

Fransızca, anlatım zevkinden yoksun, derin bir dille yazdığı yayınlarında sürgün, seyahat, kültürel karışım ve kimlik temaları merkezi bir yer tutuyor.

2004 yılında yayınlanan ‘Origines’ (Başlangıçlar) adlı kitabında Maalouf, atalarına karşı duyduğu bağlılıktan bahsetti. İnsanın kendi ülkesinde bir gezgin ve çok dilli olarak doğduğunu, ailenin, onun gibi Lübnan'ı terk ederek dünyayı dolaşmaya çalışan halkının ‘diaspora kimliğini’ oluşturan şey olduğunu yazdı.

sx
Fransız-Lübnanlı yazar ve Fransız Akademisi üyesi Amin Maalouf, 1 Ekim 2021'de Fransa'nın batısındaki Port joinville'deki evinde (AFP)

Doğu’ya duyulan özlem

Amin Maalouf, 25 Şubat 1949'da Beyrut'ta doğdu. 20. yüzyılın 40'lı ve 80'li yılları arasında Lübnan'ın başkentinde parlak bir figür olan gazeteci, yazar, öğretmen, ressam ve şair Rıdvan Maalouf'un oğludur.

Babasının izinden giden Amin Maalouf, ekonomi ve sosyoloji alanındaki çalışmalarının ardından gazeteciliğe başladı. On iki yıl boyunca, baş muhabir olarak çalıştı ve Etiyopya'da kraliyet sisteminin çöküşünü ve Vietnam Savaşı'ndaki son Saigon Savaşı'nı kapsadı. Daha sonra Annahar Al Arabi gazetesinin yönetimini üstlendi.

1975 yılında, Lübnan İç Savaşı'nın başlamasından sonra ilk çatışmaları gördü ve ardından bu insani düşünür Fransa'ya gitmeye karar verdi. Maalouf, şöyle dedi: "Savaştan bir yıl sonra Lübnan'ı terk ettim, ama pişman değilim çünkü belirli bir noktada, kendim ve ailem için gitme kararı vermem gerekiyordu."

Paris'te haftalık ‘Jeune Afrique’ (Genç Afrika) dergisine katıldı ve bu derginin genel yayın yönetmeni oldu.

xsdvf
 Amin Maalouf, 14 Haziran 2012'de Fransız Akademisi'ne yeni üye olduğunda (AFP)

Charbel Karam, Nadia Tueni ve Salah Stetie gibi Fransızca konuşan Lübnanlı yazarların izinden giden Maalouf, güç ve zarafet ile doğuya özgü bir dokunuşla harmanlanmış bir üslupla yazar. Ancak şöyle der: "Batı'da beni doğulu bulurlarsa, Doğu'da beni daha çok batılı bulurlar!"

Bu çekingen, güler yüzlü adam, “Tanios Kayası” kitabında Lübnan'ı anmak için 1993 yılına kadar bekledi ve şöyle açıkladı: “Ben Lübnan'dan hiçbir zaman uzaklaşmadım, aksine ülkem benden uzaklaştı.”

1993 yılında, on yıllık bir aradan sonra memleketine döndüğünde şunları söyledi: "Hangi ülkeye ait olduğumu bilmeye çalışmıyorum, Lübnanlı ve Fransız kimliklerimle uyumlu bir şekilde yaşıyorum."

2012 yılında yayınlanan ‘Les Désorientés’ adlı kitabında, Maalouf, nostaljik bir şekilde üniversite yıllarına geri dönerek savaştan önce anavatanı ‘Doğu’da birlikte yaşamanın iklimini hatırlatıyor.

Maalouf'a göre, farklı topluluklar arasında var olan ve asla kaybolmaması gereken birlikte yaşama kalitesi ortadan kalktı. Geleceğin bir habercisi olması gerekirken, bugün geçmişe ait.

Üç çocuk babası Amin Maalouf, evini Paris ile Fransa'nın Vandé bölgesindeki Yau adası arasında paylaştırıyor. Trompetçi İbrahim Maalouf'un amcasıdır.



Suudi Arabistan ve ABD... ‘Yeni bir altın çağ’

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Riyad'da düzenlenen imza töreni sırasında el sıkıştı. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Riyad'da düzenlenen imza töreni sırasında el sıkıştı. (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve ABD... ‘Yeni bir altın çağ’

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Riyad'da düzenlenen imza töreni sırasında el sıkıştı. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Riyad'da düzenlenen imza töreni sırasında el sıkıştı. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın iki ülke arasındaki ilişkilerde ‘yeni bir altın çağ’ olarak tanımladığı dönemin açılışını yaptı. Dün Riyad'da düzenlenen Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu'na katılan ikili, teknoloji, enerji, savunma ve altyapı gibi sektörleri kapsayan eşi benzeri görülmemiş bir stratejik ortaklığa imza attı.

Yemame Sarayı'ndaki zirve sırasında Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Trump iki ülke arasındaki ilişkileri ve stratejik ortaklığın çeşitli alanlardaki boyutlarının geliştirilmesine yönelik koordinasyon çabalarını gözden geçirdiler. İki taraf bölgesel ve uluslararası gelişmeleri, ortak ilgi alanlarına giren konuları ve güvenlik ve istikrarın sağlanması için sarf edilen çabaları ele aldı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Trump, iki ülke hükümetleri arasında Stratejik Ekonomik Ortaklık Belgesi'ni imzaladı ve çeşitli alanlarda ikili anlaşmaların, iş birliği ve mutabakat zabıtlarının imzalanmasına tanıklık etti. Beyaz Saray'a göre imzalanan anlaşmalar her iki ülke için de ‘tarihi’ nitelikte ve ‘ABD ile Suudi Arabistan arasında yeni bir altın ortaklık çağını’ temsil ediyor.

Başkan Trump'ın ziyaretiyle eş zamanlı olarak Riyad, Suudi Arabistan ve ABD'den çok sayıda bakan, yetkili ve büyük şirket liderinin katıldığı Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu’na ev sahipliği yaptı.

Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu’na katılan Veliaht Prens Muhammed bin Selman, “ABD ile 92 yıl önce başlayan tarihi dostluk bağlarımız var ve bugün bunları derinleştirmek için bir araya geliyoruz” diyerek Suudi ekonomisinin ABD'nin bölgedeki en büyük ortağı olduğunu ve ABD ile ortak çalışmaların ekonomiyle sınırlı kalmayıp dünyada barış ve güvenliği de kapsadığını belirtti. Muhammed bin Selman sözlerini şöyle sürdürdü: “Suudi Arabistan, ABD'nin bölgedeki en büyük ekonomik ortağıdır ve iki ülke arasındaki ortaklık fırsatlarının büyüklüğü 600 milyar dolara, forumda açıklanan anlaşmalar ise 300 milyar dolara ulaşmıştır. ABD ile 300 milyar dolardan fazla anlaşma imzaladık ve bir sonraki aşamada bir trilyon dolara ulaşacak diğer anlaşmaları tamamlamak için çalışacağız. Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'nun küresel yatırımlarının yüzde 40'ı ABD'ye yönelik ve yaklaşık bin 300 Amerikan şirketi bugün Suudi Arabistan'da yatırım yapıyor.”

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump forumda yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki ilişkilere ve bölgedeki duruma değindi. “İran'a ‘yeni bir yol’ sunmak istiyorum. Ancak İran liderliği bu zeytin dalını reddeder ve komşularına saldırmaya devam ederse, muazzam bir maksimum baskı uygulamaktan başka seçeneğimiz kalmayacaktır” dedi.

Trump, Ukrayna görüşmelerinin kolaylaştırılmasında oynadığı yapıcı rol için Suudi Arabistan'a teşekkür etti. ABD Başkanı, Lübnan'ın İran ve Hizbullah'ın politikalarının kurbanı olduğunu belirterek, komşularıyla birlikte daha iyi bir gelecek inşa etmesine yardımcı olmaya hazır olduğunu ifade etti. Gazze halkının ‘daha iyi bir geleceği hak ettiğini’ belirten Trump, “Eğer o sırada ABD Başkanı olsaydım 7 Ekim olayları yaşanmazdı” ifadesini kullandı.

İkinci döneminin ilk resmi yurtdışı ziyareti için dün sabah Riyad'a gelen Trump, Kral Halid Uluslararası Havalimanı'nda Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından karşılandı. ABD Başkanı'na Yemame Sarayı'nda resmi bir karşılama töreni düzenlendi; konvoya Arap atları eşlik etti, trompetler çalındı ve milli marşlar okundu. ABD Başkanı ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi şeref kıtasını selamladı.

Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu, çeşitli sektörlerde ortaklıkların ve milyar dolarlık anlaşmaların duyurulduğu ve Suudi Arabistan'ın önemli bir yatırım destinasyonu ve yapay zekâ merkezi olarak rolünü teyit eden açıklamaların yapıldığı bir platform oldu. Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından pazartesi günü lansmanı yapılan HUMAIN şirketinin yapay zekâ alanında 15 milyar doları aşan büyük yatırımlar çekmesi dikkat çekiciydi.

Trump'a başta SpaceX'in kurucusu Elon Musk, BlackRock CEO'su Larry Fink, OpenAI kurucusu Sam Altman, Boeing Başkanı ve CEO'su Kelly Ortberg ve Google CFO'su Ruth Porat olmak üzere çok sayıda iş adamı ve büyük ABD şirketlerinin CEO'ları eşlik etti.

Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Halid el-Falih, Suudi Arabistan – ABD Yatırım Forumu açılış konuşmasında, Suudi Arabistan’ın istikrarlı ekonomi politikalarının yatırım çekiciliğine katkıda bulunduğunu belirterek, Krallığın sadece sermaye çekmeyi değil, aynı zamanda bilgi ve teknoloji transferi ve endüstrileri yerelleştiren stratejik ortaklıklar kurmayı da hedeflediğini vurguladı.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile ortak bir diyalog oturumunda konuşan Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan, Suudi Arabistan'da rekor bir sürede başarılanların eşi benzeri görülmemiş bir yapısal dönüşüm olduğunu açıkladı. Bessent ise ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin gücünü vurgulayarak, Suudi Arabistan ile ilişkileri ‘tarihi’ olarak nitelendirdi.