Eski Suriye Başbakanı Riyad Hicab: "Suriye rejimini rehabilite etmek mümkün değil"

Eski Suriye Başbakanı Riyad Hicab, Şam yönetimini rehabilite etmenin mümkün olmadığını söyledi

Riyad Hicab (AA)
Riyad Hicab (AA)
TT

Eski Suriye Başbakanı Riyad Hicab: "Suriye rejimini rehabilite etmek mümkün değil"

Riyad Hicab (AA)
Riyad Hicab (AA)

Ağustos 2012'de Suriye yönetiminden ayrılarak muhaliflerin safına katılan Hicab, Al Jazeera televizyon kanalının "Diğer Taraf" programına konuk olarak, Suriye'deki ayaklanma sürecini değerlendirdi.

Hicab, Birleşmiş Milletlerin (BM) muhaliflerden, Şam yönetimi lehine tavizler vermesini istemesi nedeniyle Suriye Yüksek Müzakere Komitesi'ndeki genel koordinatörlük görevinden istifa ettiğini belirtti.

Şam yönetiminin rehabilite edilip edilmeyeceğine ilişkin soruya Hicab, "Bu rejim katil. Geçerliliğini ve meşruiyetini kaybeden rejimi, rehabilite etmek mümkün değil" yanıtını verdi.

Hicab, "Beşşar Esed var olduğu müddetçe çözüm olamaz. Suriye'de istikrar sağlanmaz" ifadelerini kullandı.

Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Moskova yönetiminin Suriye'de askeri varlığını azaltmak durumunda kaldığını dile getiren Hicab, diğer yandan İsrail'in İran destekli terörist grupları hedef almasının, Suriye sahasının değişikliklere gebe olduğunu ortaya koyduğu değerlendirmesini yaptı.

"Bombardıman talimatları Beşşar Esed'in bilgisi dahilindeydi"

2012'de Başbakan olduktan birkaç gün sonra ülkenin doğusundaki Deyrizor ilinin bombalandığını da hatırlatan Hicab, "Bu bombardımandan Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı'nın bilgisi yoktu. O dönemde talimatlar saraydan sahadaki komutanlara verilirdi. Bombardıman talimatları, Beşşar Esed'in bilgisi dahilindeydi" diye konuştu.

Hicab, Temmuz 2012'de Esed'in eniştesi Asef Şevket'in öldüğü "Kriz Hücresi" patlamasında Şam yönetiminin büyük rol oynadığını belirterek, "Mahir (kardeşi) ve Beşşar, en fazla eniştelerinin ihanetinden korkuyorlardı. Patlamanın en büyük hedefi eniştelerini tasfiye etmekti" ifadelerini kullandı.

Şam'da Kriz Hücresi patlaması

Başkent Şam'da 18 Temmuz 2012'de Milli Güvenlik Teşkilatı binasında büyük bir patlama meydana gelmişti. Patlamada, Suriye ayaklanmalarını kontrol altına almak amacıyla kurulan Kriz Hücresi toplantısı hedef alınmıştı

Olayda, Asef Şevket, dönemin Savunma Bakanı Davut Racha, Kriz Hücresi Başkanı Hasan Türkümani, Milli Güvenlik Teşkilat Başkanı Hişam Bahtiyar hayatını kaybetmişti.

Patlama sonrası Suriye ordusundaki subayların ayrılmaları hız kazanırken, Şam yönetimi kontrolü dışına çıkan yerleşimler de şiddetli bombardıman altında kalmıştı.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.