Dera'da gündüz başlayan gösteriler neden gece protestoları olarak devam ediyor?

Dera sakinleri, Suveyda’daki protesto gösterilerine verilen uluslararası desteğin kendilerine neden verilmediğinin yanıtını merak ediyor

Dera kırsalındaki el-Karak beldesinden eylemciler
Dera kırsalındaki el-Karak beldesinden eylemciler
TT

Dera'da gündüz başlayan gösteriler neden gece protestoları olarak devam ediyor?

Dera kırsalındaki el-Karak beldesinden eylemciler
Dera kırsalındaki el-Karak beldesinden eylemciler

Suriye’nin güneyindeki Dera ilinde düzenlenen rejim karşıtı halk protestoları, başlamasından iki ay sonra gece protestolarına dönüştü. Öte yandan Dera’nın komşu ili Suveyda’daki protesto gösterileri halen devam ediyor.

Şarku'l Avsat'a konuşan Dera el-Beled ilçesinden halk protestolarındaki gelişmeleri medya ve iletişim teknolojilerini kullanarak aktaran medya aktivisti Leys el-Hurani, şunları söyledi:

“Güvenlikle ilgili endişeler, soruşturmalar ve güvenlik teşkilatlarının özellikle de uzlaşma anlaşmalarından sonra Dera’daki çalışma şekli, protesto gösterilerini gece düzenlemeye itti. Zira adı arananlar listesine giren bir kişi, tutuklanmakla ve büyük miktarda ceza ödeme riskiyle karşı karşıya kalıyor.”

Hurani, Dera’da rastgele gerçekleştirilen suikastların sayısının arttığına ve bu suikastlarda herhangi bir sivil ya da askeri hareket liderinin hedef alındığına dikkat çekti. Suveyda’nın nüfusunun çoğunluğunu Dürziler oluştururken Dera’da dini, sivil ya da siyasi bir liderliğin bulunmadığını belirten Hurani, bu durumun Dera sakinleri arasında yeni bir uzlaşı projesinin başlamasına karşı büyük bir endişeye yol açtığını söyledi.

Aktivist, Dera’da güvenlik durumu ve 2011’den 2018 yılına kadar ki dönemin tekrarlanmasına karşı büyük bir korkunun da hakim olduğunu belirtti. Söz konusu dönemde Suriye rejiminin müttefikleri ile muhalif gruplar arasında yaşanan çatışmalar sonucunda bugün Dera’daki neredeyse her evden bir ölü, kayıp ya da tutuklunun olduğunu söyleyen Hurani, bunun yanında çatışmaların yıkım, mağduriyet ve yerinden edilmelere de neden olduğunu hatırlattı.

Hurani, uzlaşı anlaşmaları sonrası bölgede genel bir durumun ortaya çıktığını, özellikle bölge sakinlerinin 2018 yılında Rusya, Suriye rejimi ve müttefikleri tarafından o dönemdeki askeri durumun dayattığı seçeneklerle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Uluslararası toplumun kendilerine karşı sorumluluk üstlenmesinin tedirginlik oluşturduğunu söyleyen Hurani, eğer Suveyda'ya verilen uluslararası destek Dera’ya da verilseydi şu an işlerin farklı olacağını vurguladı.

Güvenlik nedeniyle gerçek adını vermekten kaçınan ve Ahmed takma adını kullanmak isteyen Dera’daki halk hareketinin organizatörlerinden biri Şarku’l Avsat’a, protestoların, güvenlik önlemleri ve güvenlik güçlerine bağlı yerel grupların bölgeye yoğun şekilde konuşlandırılması nedeniyle sınırlı bir şekilde gerçekleştirildiğini belirtti. Bunun yanında ilçelere ve köylere giriş çıkışlarda kontrol noktalarının sayısının artırıldığını ve çoğu bölgede güvenlik merkezlerinin kurulduğunu ekledi. Ahmed, Suriye rejiminin son zamanlarda Dera ve Suveyda’da protestoların başlamasıyla birlikte bölgede konuşlu kontrol noktalarına ve askeri noktalara takviyelerde bulunduğunu aktardı. Ayrıca, güvenlik güçleri ve bölgedeki işbirlikçileri tarafından misillemeye uğrama ya da tutuklanma korkusu duyan protestocuların, gösterileri gece düzenlemeye başladıklarını söyledi.

tyh
Dera el-Beled’de daha önce düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Arşiv)

Suriye rejimi bundan üç ay önce Dera’ya özel bir karar yayınlayarak güvenlik güçlerinin talebi üzerine zorunlu ve yedek askerlik hizmetini de kapsayan yeni uzlaşı anlaşmaları dayattı. Deralı gençlerin çoğu, haklarındaki davaların düşmesi ve zorunlu askerlik görevinin ertelenmesi amacıyla uzlaşı anlaşmasına dahil oldu.

Ancak rejim, uzlaşı anlaşmaları yapılmasından sadece bir ay sonra Dera ve Suveyda’da protesto gösterilerinin yeniden başlamasıyla birlikte ekonomik ve güvenlik koşullarının kötüleşmesinin ardından yeni adım attı. Rejim, gençlerin çoğunun başka yerlere gitmeyi istemesi, uzlaşıya katılanların zorunlu askerlik görevinin ertelenmesi ve yasal olarak yurtdışına seyahat izni verilmesi kararı aldı.

Rejim kontrolündeki Dera’da cuma gecesi onlarca gösterici sokaklara döküldü. Eylemciler, Dera’nın doğu kırsalındaki el-Karak beldesi ve Dera el-Beled’deki Ömeri Camii önünde toplandı. Göstericiler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararının uygulanması, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in iktidardan uzaklaşması ve tutukluların serbest bırakılması gibi siyasi taleplerini dile getirdi. Ayrıca Suveyda’daki halk protestolarını desteklediklerini açıkladılar.

Dera, büyük bölümü 2018 öncesi rejim kontrolünden çıkarak muhalifler tarafından kontrol edilmesiyle öne çıkan bölgelerden biri olarak dikkat çekiyor.



Gazze’de açlık dehşeti: Çocuklar iskelete döndü

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)
TT

Gazze’de açlık dehşeti: Çocuklar iskelete döndü

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Filistinliler, İsrail ablukasının yol açtığı kıtlıkta yaşadıklarını anlattı.

Guardian’ın irtibata geçtiği Feyza Abdul Rahman, torunlarının açlıktan hastanelik olduğunu söylüyor.

7 aylık torunu Muhammed’in yetersiz beslenmeden ötürü 4 kiloya düştüğünü ve ikinci kez hastaneye yatırıldığını belirten Rahman, Muhammed’in annesinin de açlıktan ötürü bebeğine süt veremediğini ve doğumdan bu yana sadece iki kutu bebek maması alabildiklerini ifade ediyor.

Bölgenin en büyük şehri olan Gazze’de sadece iki faal pediatri ekibi kaldı. Her gün 200’e yakın çocuk tedavi için hastaneye götürülüyor.

Filistinli sivil toplum kuruluşu Hasta Dostları Yardımlaşma Derneği’nin hastanesinde görev yapan Dr. Musab Fervena, çocukların iskelete dönüştüğünü ve çoğunu kurtaramadıklarını söylüyor.

Çocuk doktoru Fervena, kendi kızı ve oğlunun da açlıkla mücadele ettiğini belirterek şu ifadeleri kullanıyor:

Yaklaşık iki yıldır buradaki çocuklar açlık çekiyor. Bazı günler tok hissetseler bile, mesele sadece tokluk değil, vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri almakla ilgili. Ve bunların hiçbiri yok.

Doktor, basit ilaçlarla kurtarılabilecek birçok çocuğun, İsrail ablukası nedeniyle bu ilaçlara erişim kesildiği için öldüğünü söylüyor.

Umum Yusuf Halidi de ailesinin geçen hafta 4 gün boyunca hiçbir şey yiyemediğini belirtiyor.

Çocuklarının yaptığı birkaç bileklik ve kolyeyi satarak geçinmeye çalıştıklarını ifade eden Halidi, şöyle devam ediyor:

Çocuklarım iskelete dönüştü, bir deri bir kemik kaldılar. En ufak bir hareket bile başlarını döndürüyor. Tekrar oturup yemek istiyorlar ama verecek hiçbir şeyim yok.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünkü açıklamasında İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de halkın "kitlesel açlıkla" karşı karşıya kaldığını, yetersiz beslenmeye bağlı ölümlerde ciddi artış görüldüğünü belirtti.

Gazze'de akut yetersiz beslenme oranının yüzde 10'u aştığına işaret eden Ghebreyesus, bu yıl 5 yaş altı çocuklarda yetersiz beslenmeyle ilişkili 21 ölümün kaydedildiğini aktardı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 78'i çocuk en az 88'e çıktı.

Independent Türkçe, Guardian, Reuters