Tahran’dan Bağdat'a güvenlik anlaşmasını uygulaması baskısı

Araci ve Ahmediyan, Tahran’a muhalif Kürt silahlı grupların silahsızlandırılmasıyla ilgili son gelişmeleri ele aldılar

İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi internet sitesinde yayınlanan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Ekber Ahmediyan ve Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci’nin Tahran’daki görüşmesinden.
İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi internet sitesinde yayınlanan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Ekber Ahmediyan ve Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci’nin Tahran’daki görüşmesinden.
TT

Tahran’dan Bağdat'a güvenlik anlaşmasını uygulaması baskısı

İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi internet sitesinde yayınlanan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Ekber Ahmediyan ve Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci’nin Tahran’daki görüşmesinden.
İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi internet sitesinde yayınlanan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Ekber Ahmediyan ve Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci’nin Tahran’daki görüşmesinden.

Tahran, Bağdat'a, İran’ın Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile olan sınırının kontrolünün yanı sıra özellikle Tahran’a muhalif Kürt silahlı grupların silahsızlandırılması ve sınır dışı edilmesine ilişkin güvenlik anlaşmasının uygulanması için baskı yapmakta kararlı görünüyor.

Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci, dün (Pazar) Tahran'a bir ziyaret gerçekleştirdi. Araci, ziyareti sırasında İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Ekber Ahmediyan ile bir araya geldi. Görüşmede iki ülke arasında geçtiğimiz mart ayında imzalanan anlaşmaya ilişkin prosedürler ele alınırken, başta ekonomi dosyası olmak üzere çeşitli alanlardaki ikili konulara da değinildi.

İran basınına göre Ahmediyan görüşmede, geçtiğimiz mart ayında imzalanan güvenlik anlaşmasının ‘iki ülke arasındaki sınırların güvenliğini ve hem İran ve Irak sınırları içindeki hem de bölgedeki yasadışı unsurları ortadan kaldırmak için makul ve uygun bir yol haritasını garanti ettiğini vurguladı. Ahmediyan, anlaşmanın ‘doğru ve eksiksiz’ şekilde uygulanmasını istediklerini ifade etti.

Araci ise görüşmede, Irak hükümeti ve Ulusal Güvenlik Müsteşarlığı’nın İran ile imzalanan güvenlik anlaşmasını uygulama konusunda kararlı olduğunun altını çizdi.

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Araci-Ahmediyan görüşmesinden birkaç gün önce Bağdat’ı Tahran’a muhalif Kürt silahlı grupların silahsızlandırılmaları ve Irak'ın tamamından sınır dışı edilmeleri için ‘sadece birkaç günü’ olduğu yönünde uyarmıştı. İran, Irak'a güvenlik anlaşmasını uygulaması için 19 Eylül'e kadar süre vermişti.

İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin medya platformu Nour News, bir haberinde şu ifadelere yer verdi:

“Bugün, bu sürenin dolduğu ve Irak’ın (anlaşmadaki) sorumluluklarının büyük bir kısmını yerine getirdiği dikkate alındığında, İran’ın Irak'ta güvenliğin artırılmasına önemli katkı sağlayacağı anlaşılıyor.”

Öte yandan Irak Ortak Operasyonlar Komutan Yardımcısı Korgeneral Kays Halaf El-Muhammedavi, bir açıklama yaparak, Ulusal Güvenlik Müsteşarlığı, Savunma ve İçişleri Bakanlıkları ve güvenlik teşkilatlarından yetkililerin yer aldığı bir üst komitenin yaklaşık bir yıldır İran ile bir anlaşmaya varılmasına yönelik mekanizmaların geliştirilmesi amacıyla çalıştığını söyledi.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.